İzmir Barosu yasağa karşı 'Özgür Kürsü' kurdu 2019-08-21 23:26:00   İZMİR – İzmir Barosu, İzmir Valiliği'nin  kayyum protestolarına ilişkin aldığı yasağa karşı baro binası önüne 'Özgür Kürsü' kurdu. Baro Başkanı Özkan Yücel, görevden alınan belediye eş başkanları için Diyarbakır, Mardin ve Van Baroları ile dayanışma içinde olacaklarını söyledi.   İzmir Valiliği, HDP’li Diyarbakır Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos’ta kayyım atanması sonrasında kent genelinde 10 gün süreyle “açık alanda yapılacak eylem ve etkinliklerin yasaklanması” kararı almıştı. Valiliğin bu kararının iptaline ilişkin dava açan İzmir Barosu, yine baro binası önünde nefret ve şiddet içermeyen her sözün söylenebilmesi için 'Özgür Kürsü' kurdu.   BARO BAŞKANI YÜCEL: KARŞI DURACAĞIZ    ‘Özgür Kürsü'nün ilk konuşanı İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel oldu. Yücel, yurttaşların kısılmak istenen sesine sahip çıkmak için bu kürsüyü kurduklarını belirtti.   Yücel, “Bir ihtiyaç sonucu bir kürsüye bir konuşma mekânına kendinizi ifade edebileceğimiz bir alana ihtiyaç duyduk. Türkiye zor günlerden geçiyor. Çok kısa zaman önce İstanbul seçimleri iptal edilip yenilendi. Seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alındı. Dün burada Emek ve Demokrasi Güçleri ülkede yaşanan tüm koşullara dayanarak bir konuşma yapmak istediler. Ama valilik bu karar karşı çıktı. Dediler ki söz söyleyemezsiniz. Neden diye sordular. Gerekçesi yok. Yalnız alışıldık göstermelik beylik laflar. Gördük ki bu ülkede insanlar söz söylemek için devlete yaranmak, devletin istediği sözleri söylemek zorundalar. Biz bir hukuk kurumuyuz. Demokrasiye yönelik her türlü saldırının karşısında durmaya yemin etmiş bir mesleğin mensuplarıyız. Dün İstanbul’da demokrasiye nasıl saldırıda bulunulmuşsa, bugün Diyarbakır ve diğer şehirlerde de nasıl bir saldırı varsa, bunların hepsi bizim işimizin kapsamına girer. Hak ve özgürlükleri korumak, hak ve özgürlükler için mücadele etmek bizim asli görevimizdir" diye konuştu.   Baro Başkanı Av. Yücel, görevden alınan belediye eş başkanları için Diyarbakır, Mardin ve Van Baroları ile dayanışma içinde olacaklarını da ifade etti.   Av. Yücel,  "Baro olarak hukukun üstünlüğünü bizim asli görevimizdir. Yönetim kurulumuzca karar aldık. Burası serbest ve özgür bir kürsü. Burası artık İzmir Barosu’nun İzmirlilere ve Türk halkına, yurttaşlarımıza bıraktığı bir alandır. Başka demokratik ve özgür ülkelerde insanların düşüncelerini ve hissettiklerini özgürce söyleme hakkı varsa bu alanda da olacak. Sanıyorum ki yakın zamanda GSF’deki dostlarımızdan buraya namına yakışır sabit bir alan hazırlanmasını isteyeceğiz. Bundan sonra İzmir halkının burada bir özgür kürsüde karşısında konuşabileceklerini, burada söylenen her sözün şiddet ve nefret içermediği sürece koruyucusu ve arkasında olduğumuzun garantisini veriyoruz. 365 gün burası açık kalacak ve her isteyen konuşabilecek. Daha aydınlık yarınlarda buluşmak üzere. Biz görevden alınan belediye başkanları için dayanışma halinde olacağız. Hukuk devletinin ilkeleri çerçevesinde süreci sonuna kadar takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘KAYYUM, KADIN MÜCADELESİNE YÖNELİK BİR DARBE’   Kadın kurumları adına ‘Özgür Kürsü’de konuşan Didar Gül de, kadınların bu gün yaşadıkları topraklarda açığa çıkan demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde üçüncü cepheyi en iyi savunanlar olduğunu söyledi. Bütün engellemelere rağmen irade ortaya koyarak eş başkanları seçtiklerini belirten Gül, “Bu kayyumlar kadın belediye eş başkanlarına yönelik bir saldırıydı aynı zamanda. Kayyum darbesi kadınların mücadelesine yönelik bir darbeydi” dedi.   EMEP İL BAŞKANI: İZMİR KAYYUMLARA SESSİZ KALMAYACAK   EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar ise, kayyumların belediyelerde neler yaptıklarını gördüklerini ifade etti.   Kayyumların belediye kaynakların nerelere aktarıldığının ve o lüks hayatın hesabını vermediğini söyleyen Uyar, şunları söyledi: “Tek adam rejimi halkın iradesini gasp etti. Seçilmiş belediye başkanlarını görevden aldı ve yeniden kayyumları göreve getirdi. Yüzde 60-70 oyla seçilen belediye başkanlarını getiren halk iradesi değil mi? Gözümüzün önünde bunun yapılmasına izin verecek miyiz? Bu hem hukukunun hem de biz demokrasiyi sandığa gidip oy verme saymıyoruz. Ülkede olan biten her şey hakkında birlikte yorum yapmak karar almak ve uygulamaktır. Yapılan yanlış yapanları uyarmak ve gerekirse görevden almaktır. İzmir kayyumlara sessiz kalmayacaktır.”