Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri: Yaşananların nedeni çatışmali süreç 2019-07-17 21:18:21   DERSİM – Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, Ayaz ile Nupelda Güloğlu kardeşlerin yaşamını yitirdiği noktada incelemelerde bulundu. Yapılan açıklamada, “Bölgede bütün bu yaşananların, can kayıplarının, yerleşim yerlerinin boşaltılması, çevrenin tahrip edilmesinin asıl nedeni 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı süreçtir” denildi. Dersim’in, Ovacık ilçesi Bilgeç köyünde yaşanan patlamada yaşamını yitiren Ayaz ile Nupelda Güloğlu kardeşlerinin ölümüne ilişkin Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Seyit Rıza Meydan’ında açıklama yapıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz tarafından yapılan açıklamada, Güloğlu ailesine baş sağlığında bulunuldu. İNCELEMELERDE BULUNULDU İHD, Dersim Barosu, siyasi partiler ve STÖ’ler olarak bugün patlamanın yaşandığı bölgede incelemelerde bulundukları bilgisini paylaşan Solmaz, şunları belirtti: “İncelemelerimizde patlama yerinde herhangi bir çukur veya tahribat olmadığını gözlemledik. Aynı zamanda patlamanın olduğu yer, hayvanların sürekli gelip gittiği bir alan. Bu nedenle çocukların başka yerde bulup getirdikleri ve oyun oynama esnasında patlamış patlayıcı olma olasılığı daha yüksek gibi görünüyor. Patlamaya neden olan patlayıcının türü, yapılacak araştırmaların sonucunda ortaya çıkacaktır.” ‘HİÇBİRİMİZ ÖZGÜR DEĞİLİZ’ Yaşanan olayın ilk olmadığını söyleyen Solmaz, “Çocuklarımızın kanı ilk defa bu topraklara düşmüyor. Bir yerleşkede çocuklar rahat gezemiyor, oyun oynayamıyor, yaylada çiçek toplayamıyorsa o coğrafyada hiçbirimiz özgür değiliz. Söz konusu bir çocuk olunca bu sorumluluk hem yasal hem de ahlaki olarak bir kat daha artmaktadır. Yaşananlar kabul edilemez. Bütün bu yaşanan olaylar genellikle mayın patlamaları sonucu olmuştur” diye konuştu. ‘BİR MİLYON 101 BİN 389 ADET MAYIN BULUNMAKTA’ Solmaz, Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğunu hatırlattı. Devletin her çocuğun yaşam hakkını korumakla sorumlu olduğunu vurgulayan Solmaz, yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de 839 bin anti-personel kara mayını, 164 bin 797 adet anti-tank mayını olmak üzere bir milyon 101 bin 389 adet mayın bulunduğu bilgisini paylaştı. ‘BÖLGEDE 3 BİN 174 ALANDA MAYIN VAR’ Ülkedeki savaş artığı patlayıcı maddelerin sayısının bilinmediğini dile getiren Solmaz, şöyle devam etti: “Mayınlar Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Antep, Hakkari, Hatay, Iğdır, Kars, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Dersim, Van illerinde olmak üzere toplam 3 bin 174 alanda. Mayınlı alanların büyüklüğü 214 milyon 732 bin 307 metrekare. Yerel kaynaklara göre 10 binin üzerinde kara mayını mağduru var. Türkiye’nin taraf olduğu Mayın Yasağı Anlaşması'na (Ottawa Sözleşmesi) göre, 2014 yılına kadar mevcut mayınların temizlenmesi gerekirken Türkiye’nin talebiyle 2022’ye kadar uzatılmıştır.” Mayınların temizlenmemesinin binlerce insanın yaşamına mal olduğunu hatırlatan Solmaz, “Dersim’de resmi rakamlara göre 10 binin üzerinde mayın olduğu bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında mayınların bir an önce temizlenmesi hayati derecede önem arz ettiği açıkça ortadadır" diye konuştu. ‘PATLAMALAR SAVAŞIN BİR SONUCU’ Savaşta en fazla mağduriyeti çocuk ve kadınların yaşadığını söyleyen Solmaz, “Bölgede bütün bu yaşananların, can kayıplarının, yerleşim yerlerinin boşaltılması, çevrenin tahrip edilmesinin asıl nedeni 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı süreçtir. Bir savaşta en fazla mağdur olanlar çocuklar ve kadınlardır. Ayaz ve Nupelda canlarımızın hayatını kaybetmesi de yaşananların bir sonucudur” ifadelerini kullandı. ‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’ Solmaz, yaşanan olayın takipçisi olacaklarının altını çizerek, “Gelinen aşamada yaşanan münferit bir olay değil toplumsal bir sorundur. Bundan dolayı çocuklarımızın ölümüne neden olan patlayıcı maddenin balistik incelemesi acilen yapılmalı sonuçlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Balistik inceleme sürecinde başta barolar, İHD, konunun uzmanı olan bağımsız kurum ve kişilerce yapılmalıdır” diye noktaladı.