Yulcu: Başarısızlık eğitim sisteminden kaynaklı 2019-06-13 10:12:25 ANKARA – 18 milyon öğrencinin yarın karnelerini almaları ile tamamlanacak 2018-2019 eğitim öğretim yılını değerlendiren Egitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, MEB’in “yeni” olarak duyurduğu her adımın aslında AKP’nin yol haritası olduğunu, öğrencilere dair başarısızlığın ise eğitim sisteminden kaynaklı olduğunu kaydetti.   2018-2019 eğitim öğretim dönemi yarın sona erecek. İlkokul, ortaokul ve liselerde okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci karnelerini alarak, 3 aylık uzun bir tatil dönemine girecek. 24 Haziran seçimleri sonrasında oluşturulan yeni kabine Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) özel okul sahibi olan Prof. Dr. Ziya Selçuk getirilmişti. 2003'ten bu yana 7 bakan değiştiren ve Ziya Selçuk'la yola devam eden AKP, bir kez daha “yeniliğe” giderek eğitim sistemini son 17 yılda 15'inci kez değiştirdi.   Bu amaçla hazırlanan “Eğitimde 2023 Vizyon Belgesi” eğitimciler tarafından temel sorunlara çözüm getirmediği eleştirilerinin hedei oldu.    Bakan Selçuk, yeni sistem ile bilimsel bir eğitimin esas alınacağını söylese de, yıl içerisinde cemaatlerle yapılan protokollerden, okullarda artan taciz olaylarına, laik, bilimsel anadilde eğitim talebine kadar bir çok sorun halen devam ediyor.    Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Egitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, yarın sona erecek eğitim ve öğretim yılını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.     ‘BİR YILDA BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ’   Yulcu, öncelikle MEB Bakanı görevine getirilen Ziya Selçuk ismi üzerinde durdu. Selçuk’un 2004 yılında AKP’nin ilk müfredatını hazırlayan isim olduğunu hatırlatan Yulcu, “17 yıllık AKP iktidarı boyunca çokça bakan ve sistem değişti. Dolayısıyla Ziya Selçuk’un gelmesi aslında bir yenilik değil. Eğitimdeki 17 yıllık başarısızlığı kendisi de görüyor. Bu başarısızlığın nedeni aslında kendisidir” dedi.    Daha önceki bakanların aksine, Selçuk'un akademisyen kimliğine sahip olmasının bakıldığında eğitim-öğretim için bir avantaj olduğunu söyleyen Yulcu, ancak somut olarak sonuca baktıklarında son bir yılda hiçbir şeyin değişmediğini gördüklerini ifade etti.   ‘SERMAYEDEN MEDET UMAN BİR YAKLAŞIMI VAR’   Yulcu, eğitime ayrılan bütçe artırılmadan ileriye doğru bir adım atma şansının olmadığını özellikle vurguladı. Yulcu, “Ziya Selçuk, bunun genel bir finansman sorunu olduğunu ifade ediyor ama bu noktada kamusal eğitimin öneminden de bahsetmiyor. Kendisi de bir özel okul sahibiydi. Özelleştirmeye karşı da çıkmadığı için daha çok sermayeden medet uman bir yaklaşımı var” diye konuştu.   ‘ÖĞRENCİLER UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK YETİŞTİRİLİYOR’   Eğitim çağındaki çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılması üzerinde de duran Yulcu, bu durumun Bakan Selçuk döneminde daha fazla öne çıktığı görüşünde. Yulcu, bu konuda şunları ifade etti: “Yaptığı tek şey öğrencilerin Organize Sanayi Bölgeleri’nde ucuz iş gücü olarak yetiştirilmelerini sağlayacak meslek liselerinin açılması, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Protokolün imzalaması. Öğrenciler buralarda ucuz iş gücü olacak çalışacağı, fabrikaların içinde okulların olduğu, çocukların oraya gittiği ve doğduğu sınıfa hapsolduğu bir düzeni getirmek istediğini görüyoruz. Eğitim ve ekonominin iç içe geçtiğini aslında kendisi de biliyor.”   'MEB'İN İLAN ETTİĞİ HER ADIM AKP'NİN YOL HARITASI'   Yulcu, MEB’in duyurduğu yeni Ortaöğretim Eğitim Tasarısı’na da değindi. MEB’in yeni ilan ettiği her adımın aslında AKP’nin, siyasi iktidarın yol haritası olduğunu söyleyen Yulcu, “Son yayınlanan tasarı ile ortaöğretim kurumlarını hedef alan politikalarının devam ettiğini görüyoruz. Meslek ve imam hatip okulları, iktidarın politik kitle tabanı olarak tarif edilmekte ve bu nedenle bu iki okul türünün ortaöğretim içerisindeki toplam payı sistematik olarak artırılmaya çalışılmakta, akademik eğitim bu gerekçelerle baskılanmakta, sınavla öğrenci alan okulların sayısı ve kontenjanları tam da bu nedenle sınırlandırılmaya çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.      ‘AMAÇ EĞİTİM SİSTEMİNİ RANTA AÇMAK’   Yulcu, bu adımlar atılırken kamusal, bilimsel, ana dilinde eğitim, laik demokratik ve cinsiyet eşitlikçi yaklaşıma ise eğitim alanında rastlayamadıklarını kaydetti.   “Bugün AKP’nin eğitim sistemine baktığımızda, yapılmak istenen tek şey aslında devlet okullarını tamamen bitirerek, sağlıkta olduğu gibi temel insan hakkı olan eğitim hizmetini de ranta açmak, özelleştirmek ve yurttaşa hizmet olarak götürülmesi yerine tam tersi oradan bir rant, gelir elde etme üzerine bir sistem” diyen Yulcu, Bakan Selçuk’un da buna karşı çıkan bir isim olmadığını belirtti.   ‘BAŞARISIZLIK GENEL OLARAK EĞİTİM SİSTEMİNDEN KAYNAKLI’   Çocukları evrensel insan hakları değerleriyle yetiştirmenin önemi üzerinde duran Yulcu, bunun için de eğitim sisteminin gerçekten demokratik olarak hazırlanmış olması ve toplumsal barışa hizmet eden bir anlayışla düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.    “Nasıl bir dünyada yaşarsak çocuklarımızda öyle yetişir” diyen Yulcu, dolayısıyla savaştan, gözyaşından, şiddetten bahsetmek yerine, dünyanın daha güzel ve daha güvenilir bir yer olması için  çaba sarf etmek gerektiğini kaydetti. Yulcu, “Şiddet yaşamın her yerinde, buna karşin şiddetsiz bir toplum, bir yaşam kurmak zorundayız. Sosyal-ekonomik durumumuz ne olursa olsun bu şiddeti her an yaşama riskimiz var. Bu riski yaşamamak için başta eğitim sistemi çok önemli. Eğitim sistemi ile şiddeti engelleyebilir, çocuğa, kadına, doğaya olan bakış açısını değiştirebiliriz. Diğer yandan her çocuğun anadilinde, cinsiyet eşitlikçi, kamusal, bilimsel, laik ve demokratik eğitim alma hakkı vardır. Bu mücadeleyi büyütmek gerekir. 2018-2019 yılı bitiyor. Başarısızlık genel olarak eğitim sisteminden kaynaklıdır” diye belirtti.