'O operasyonların kararını ben verdim’ diyen Davutoğlu Diyarbakır’a geliyor 2019-05-27 09:02:46 DİYARBAKIR - Uzun zamandır yeni parti kuracağı iddialarıyla gündeme gelen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, 24 Temmuz 2015’te başlayan savaş süreciyle ilgili her fırsatta "O operasyonların kararını ben verdim" diyerek övündüğü ve bunun sonucunda yakılıp yıkılması ardından “Toledo yapacağız” dediği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde iftar etkinliğine katılacak.   Uzun zamandır yeni parti kuracağı iddia edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu Diyarbakır’a geliyor. Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yerle bir edilen ve “Toledo yapacağız” dediği Sur ilçesinde bulunan bir otelde iftar etkinliğine katılacak. Kuracağı partiyi Diyarbakır'da deklere edeceği de iddia edilen Davutoğlu’nun, bir dizi görüşme yapacağı belirtiliyor.    ‘KOBANÊ EYLEMLERİ’   AKP'nin 27 Ağustos 2014 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Kongresi'nde Genel Başkanlığa seçilen Ahmet Davutoğlu, 6 Eylül 2014 tarihinde Başbakanlık görevine başladı. Davutoğlu göreve başlamasından kısa bir süre sonra Kobanê'ye yönelik saldırılara karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde Türkiye'nin birçok şehrinde eylemler gerçekleştirildi. Eylemlere kolluk birimleri ile birlikte görev verilen para-militer güçler de yer alıp, saldırılarda bulunuldu. Açıklanan raporlara göre bu olaylarda 46 kişi yaşamını yitirdi, 323 kişi ise tutuklandı. Hükümet, eylemlere yönelik sert müdahalelerde bulundu. Yine DAİŞ üyelerini sokaklarda devreye koyduğu yorumları yapıldı. DAİŞ üyeleriyle Türk askerleri arasındaki ilişkinin sınır hattında çekilen görüntülerle ispatlanmasıyla da bu yorumlar güçlendi. Kobanê için başlayan eylemler, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın devreye girmesiyle son buldu.   SAVAŞ KARARI!   Ancak Kobanê olayları sonrası hükümetin Kürt hareketine dönük savaş kararı aldığı ve kademeli olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet arasındaki diyalog sürecini bitirmeyi amaçladığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık ettiği 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Kürtlere yönelik yeni bir "Şark Islahat Planı" olarak değerlendirilen savaş kararı, Davutoğlu hükümeti döneminde alındı.   SAVAŞ SÜRECİ   2015 yılına girilmesiyle birlikte diyalog sürecinde önemli gelişmeler yaşandı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından inkar edilen 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı açıklandı. Ancak HDP'nin yükselişi ve hükümetin çöken Suriye politikasında DAİŞ ve türevi grupları desteklemesi sonrası Türkiye'de örgütlemelerinin önü açılan DAİŞ, saldırılarına başladı. DAİŞ tarafından 18 Mayıs 2015 günü HDP'nin Adana ve Mersin il örgütleri binalarına bombalı saldırıda bulunuldu.    KATLİAMLAR   7 Haziran seçimlerine iki gün kala yine DAİŞ tarafından HDP'nin Diyarbakır mitingine yönelik bombalı eylem gerçekleştirildi. 4 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Bu süreçte özellikle Antep ve Adıyaman'da DAİŞ’in emniyetin bilgisi dahilinde çalışmalar yürüttüğü belgelerle ortaya çıktı. 7 Haziran seçimleri sonrası ise HDP'nin barajı geçmesi sonucu AKP tek başına iktidar olma gücünü yitirdi. Meclis son yılların en çoğulcu yapısına kavuşurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müdahalesi ile Meclis işlevsiz bırakıldı. Davutoğlu da “istikşafi” denilen toplantılarla 2 ay boyunca koalisyon hükümeti kurmadı. Bu süre içinde Türkiye tarihindeki en büyük katliamlardan biri DAİŞ tarafından Suruç’ta yapıldı, 33 genç katledildi. Katliamı yapan DAİŞ üyesinin daha önce istihbarat raporlarında yer aldığı anlaşıldı.    Geçici hükümet döneminde Türkiye tarihinin en kanlı katliamı 10 Ekim günü Ankara'da, Barış Mitingi'nde yaşandı. DAİŞ tarafından gerçekleştirilen katliamda 103 kişi yaşamını yitirdi. Daha sonra katliama dair çıkan belgelerde de yine hükümet organlarının, vali ve emniyetin, canlı bomba saldırısının yapılacağına dair önceden istihbari bilgi sahibi olduğu ortaya çıktı.   24 TEMMUZ   7 Haziran'da umduğunu bulamayan AKP, 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmak amacıyla "istikrarsızlık" üzerinden geliştirdiği propagandayla savaşı daha da derinleştirme kararı aldı. 24 Temmuz'da Ankara'da gece yarılarına kadar süren zirvelerle savaş kararı resmi olarak hayata geçirildi ve PKK'ye yönelik saldırı başlatıldı. Davutoğlu'nun her fırsatta "O operasyonların kararını ben verdim" dediği süreç, bir yılda Türkiye'ye kaybettirirken, aynı zamanda 15 Temmuz darbesine zemin sunacak gelişmeleri de beraberinde getirdi.   CİZRE BODRUMLARI: YASAK, YIKIM, ÖLÜM   Davutoğlu döneminde alınan ilk “sokağa çıkma yasağı” kararı, 16 Ağustos 2015 tarihinde ilan edildi. Devamında gelen yasaklarla birlikte asker-polis operasyonları ile Kürt kentleri yakılıp yıkılırken, sadece 16 Ağustos 2015-20 Nisan 2016 tarihleri arasında Kürt kentlerinde 338 sivil katledildi. Yaşamını yitiren bu 338 sivilden 78'ini çocuklar, 69'nu ise kadınlar oluşturdu. Daha 3 aylık olan Miray bebek, Cizre'de keskin nişancılar tarafından öldürüldü. Davutoğlu dönemindeki sokağa çıkma yasakları sırasında Cizre'de 3 ayrı bodrumda 25'i çocuk 177 kişi diri diri yakıldı. 74 kişinin cenazesi teşhis dahi edilemeden toprağa verildi. Birleşmiş Milletler (BM), Cizre'de yaşanan vahşete ilişkin, 100'den fazla kişinin diri diri yakıldığına dair önemli bulgular olduğunu açıkladı ve soruşturma talep etti. Ancak Davutoğlu hükümeti BM'nin bu talebini reddetti.   Davutoğlu hükümetinin yasak ve yıkım politikaları sonucu Şırnak ve ilçeleri Cizre, Silopi ve İdil, Mardin’in Nusaybin, Derik ve Dargeçit, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi, Diyarbakır’ın Sur ilçesi başta olmak üzere Silvan ve Lice ilçesinde yüzlerce kişi öldü, kentler yerle bir edildi. Yine Davutoğlu döneminde 90'lı yılların kirli savaş uygulamaları da tekrarlanmaya başladı. Şırnak'ta yaralı haldeyken infaz edilen Hacı Lokman Birlik'in cansız bedeni, özel harekat tarafından zırhlı aracın arkasında yerde sürüklendi. Kadın savaşçıların çıplak bedenleri teşhir edildi. Yine katledilenlerin cenazeleri ailelerine haftalar sonra verildi. Silopi'de ceset torbalarına konulan cenazelerinin üst üste atıldığı görüntüler de hala hafızalarda.   ‘SUR’U TOLEDO YAPACAĞIZ’   Davutoğlu, iftar etkinliği için geleceği Diyarbakır’da, Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının 62’nci gününde Suudi Arabistan seyahati sırasında, beraberinde götürdüğü gazetecilere gündeme ilişkin yaptığı "Sur'u Toledo gibi yapacağız" açıklaması hala hafızalarda. Aylarca devam eden sokağa çıkma yasağı sonucunda Sur’un 6 mahallesi yerle bir edildi. Davutoğlu, yerle bir edilmesine rağmen sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur ilçesinde iftar etkinliğine katılacak.   MA / Özgür Paksoy