‘Müzeyyen değil, fail korundu’ 2019-05-22 10:28:25 DİYARBAKIR – Diyarbakır’da hakkında uzaklaştırma kararı olup, ayrı yaşadığı avukat eşi Müzeyyen Boylu’yu sokak ortasında 14 kurşunla öldüren Mesut Issı, çok sayıda polisin korumasında, yine çelik yelek giydirilerek hakim karşısına çıkarıldı. Hakim ise, “Mesut Bey, hoş geldiniz” diyerek hitap ettiği katil zanlısına yine ‘Geçmiş olsun’ dileğinde bulundu   Meslektaşları Müzeyyen Boylu’nun planlanarak öldürüldüğünü belirten Rosa Kadın Derneği Kurucu Üyesi Elif Tirenç İpek Ulaş, Boylu’nun korunmadığını, ancak failin yargılama sürecinde çelik yelek ve polislerce korunduğuna dikkat çekti.     Diyarbakır’da boşanma davası açıp, hakkında uzaklaştırma kararı aldıran avukat eşi Müzeyyen Boylu’yu 19 Mayıs günü sokak ortasında çocuklarının gözü önünde öldüren Mesut Issı, “Tasarlayarak öldürme”, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ve “Eşi kasten öldürme” suçlarından tutuklandı. İşlediği cinayetinden ardından polise giderek teslim olan ISSI, Emniyette susma hakkını kullandı. Bir gece gözaltında kaldıktan sonra çelik yelek giydirilen Issı, çok sayıda polis korumasında Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.   Savcılık ifadesinin ardından Issı, tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Edinilen bilgilere göre, katil zanlısı duruşma salonuna gayet rahat bir şekilde girdi. Sorgusuna başlanması öncesinde avukatının talebiyle üzerindeki çelik yelek çıkarıldı.    Hakim ise, “Mesut Bey, hoş geldiniz” diyerek hitap ettiği katil zanlısına yine “Geçmiş olsun” dileklerinde bulundu. Sorgusuna başlanan Issı, baskı altında olduğunu iddia ederek ifade vermeden tutuklanarak cezaevine gönderildi.   Rosa Kadın Derneği Kurucu Üyesi olan Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, hakkında koruma kararı verilmeyen arkadaşları öldürülürken, zanlı Mesut Issı’nın gözaltı ve adliye sürecinde çelik yelek ve yüzlerce polisle korunmasına tepki gösterdi.   ‘AVUKATLAR SAVCILIK SORGUSUNA ALINMADI’   Önlenemeyen kadın cinayetlerinin yaygınlaştığını dile getiren Ulaş, zanlının arkadaşları Boylu’yu katletmesinin ardından araçta kalan çocuklarını kardeşine bırakıp, tıraş olduğunu, daha sonra da polise teslim olduğunu belirtti. Emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirilen zanlının ifade ve sorgu işlemleri sırasında Diyarbakır Barosu’na üye yüzlerce avukat olarak adliyede beklediklerini aktaran Ulaş, ancak savcılık ifadesine avukatların dahil edilmediğini ifade etti. Ulaş, “Sadece fail ve özel avukatı hazırdı. Mahkemeye sevk edildiğinde avukatların sorguya girmelerine dönük yapılan görüşmelerde hakimin, ‘Her gün her hafta iki üç tane cinayet geliyor ama siz hiçbirine dahil olmadan buna niye bu kadar ısrarla dahil olmak istiyorsunuz’ gibi bir gerekçeyle sorguya girmemizi engellemeye dönük bir tavrı oldu” diye belirtti.    MÜDAHİLLİK TALEPLERİ REDDEDİLDİ   Hakimlik sorgusu için duruşma salonunda bulunmalarının önünde hukuki olarak hiçbir engel olmadığını vurgulayan Ulaş, uzun süreli uğraşları ardından salona girdiklerini, fakat dosyaya katılma taleplerinin yargılanmanın henüz başlamamış olması gerekçesiyle reddedildiğini söyledi.    Hakimlik sorgusu aşamasına Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Rosa Kadın Derneği olarak katılma taleplerinin reddedilmesi üzerine salondan çıkmalarının istendiğini kaydeden Ulaş, “Arkadaşımız Müzeyyen’in ailesinin de talepleri üzerine hepimizin özel vekil olarak devam edeceğimize dair beyanda bulunduk. Hakim kabul etmeyerek salonu boşaltı. Biz de orayı terk etmedik. Çünkü fail orada ifade verecekti. Savcılık ifadesinde verdiği beyanların içeriğine dönük bazı duyumlar almıştık. İfadesini Müzeyyen’in yüzlerce kadın avukat arkadaşının yüzüne karşı tekrarlamasını istiyorduk” dedi.   ‘HAKİM SALONDAN ÇIKTI’   Hakimin verdiği ilk kararın katledilen Müzeyyen Boylu’nun savunmasız kalmasına dönük olduğunu ifade eden Ulaş, “Müzeyyen’in orada katledilişinin savunmasız kalmayacağı gerekçesiyle salonu terk etmedik. Hakim kendisi salondan çıkmak zorunda kaldı. Daha sonra hakimle yapılan görüşme sonucu sadece 15 avukatın salonda kalması yönünde bir anlaşmaya varıldı. Orada bulunan yüzlerce avukat salonun fiziki koşulları gerekçesiyle içeri alınmadı” diye belirtti.    ‘MESUT BEY HOŞ GELDİNİZ’   Katil zanlısının duruşma salonuna gayet rahat ve kaygısız bir şekilde girdiğini söyleyen Ulaş, sonrasında yaşananları şu sözlerle anlattı:    “Özel avukatıyla geldi. Fail savcılık aşaması dahil, duruşma salona gelene kadar çelik yelek üzerinden çıkarılmadı. Avukatının talebiyle sorgu başlarken yeleği çıkarıldı. Hakim faile ‘Mesut Bey! hoş geldiniz’ diye hitap etti. Ayrıca hakimin sanığa ‘Geçmiş olsun’ dediğini de aktaran arkadaşlarımız oldu.   ‘İNDİRİMDEN FAYDALANMAYA ÇALIŞIYORDU’   Fail iradesinin baskı altında olduğunu söyleyerek, ifade vermedi. Biz orada Müzeyyen’in katledilen yaşam hakkını savunmak üzere bulunduk. Bir de kadın cinayetlerinin şu boyutunu çok iyi biliyoruz. Kadınlar katledildikten sonra özel ve sosyal yaşamlarına dönük birçok iftiraya maruz kalıyor ve bu şekilde katil erkekler kendilerine bir iyi hal indirimi veya tahrik indirimi sağlamaya çalışıyor. Durum aynı şekilde Müzeyyen için de geçerli oldu. Arkadaşımıza iftara atıldığının duyumunu aldık, orada bulunmamızın sebeplerinden bir tanesi de bu iftiranın önüne geçmekti. Biz orada hem yaşam hakkını hem de geride kalan sosyal yaşamını korumak adına oradaydık. Çünkü failin Müzeyyen’e iftira atacağını savcılık sorgusundan sonra duyumunu almıştık.”    Hakimin avukatlara dönük yaklaşımının “politik” olduğunu ifade eden Ulaş, kadına yönelik şiddetin yargı dahil toplumun her alanında normalleştirildiğine dikkat çekerek, o gün toplanan yüzlerce avukatın hakimi şaşırttığını belirtti.   “ARKADAŞIMIZ KORUNMADI”   Boşanma davasının 1 buçuk yıl sürmesine ve failin önceden defalarca saldırı sinyalini vermesine rağmen Boylu’nun korunamadığını vurgulayan Ulaş, cinayetin çok planlı tasarlanarak işlediğini ileri sürdü. Ulaş, “Müzeyyen yakın çevresine defalarca öldürüleceğini söylediğini biliyoruz. Arkadaşımız korunamadı, buna karşılık fail ilk teslim olduğu andan itibaren çok özel bir koruma çemberi altına alındı” dedi.