Diyarbakır Barosu: Yargı kadın cinayetlerine politik yaklaşıyor 2019-05-20 18:25:47   DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu, öldürülen avukat Müzeyyen Boylu Issı için yaptığı açıklamada kadın cinayetlerinin önlenmesinde ilgili kanunların yeterli olduğunu; ancak uygulayıcıların yasaya yönelik politik yaklaşımlarının yasayı etkisiz hale getirdiğini belirtti.   Diyarbakır Barosu öldürülen üyeleri Avukat Müzeyyen Boylu Issı için adliye önünde birçok avukat ve hak örgütü üyelerinin katılımıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamaya; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı ve ilçe belediyeleri eşbaşkanları, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir de katıldı.  Açıklamada,  “Kadın cinayetleri politiktir”, “Haksız tahrik iyi hal indirimi istemiyoruz”, “İtaat etmiyoruz”, “Kadına yönelik şiddet her yerde”, “Yasta değil isyandayız”  ve “Kadın cinayetlerini durduracağız” yazılı dövizler taşındı.   ‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’   Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirterek, “Bu toplumun önderleri kaç zamandır şiddet söylemlerini dillerinden düşürmüyor. Dün yaşadığımız cinayeti bundan bağımsız düşünmek olanaksız. Çünkü şiddet, yaşamın her alanında bilinçli olarak örgütlenen bir politikanın sonucudur. Bunun için kadın cinayetleri politiktir. Biz Diyarbakır Barosu olarak bu tür cinayetlerin önlenmesi, faillerinin yargılanması ve hak etikleri cezaları almaları için her zamanki mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.   Kurum adına açıklama yapan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Habibe Danışman Deyar, Müzeyyen Boylu cinayetinin yaklaşık 1,5 yıldır boşanma davası devam eden kişi Mesut Issı tarafından, sokak ortasında kurşunlanarak vahşice öldürüldüğünü belirtti. Aynı gün içerisinde Gizem Tabak ve Nergis Yavaş adlı 2 kadının da erkek şiddetiyle öldürüldüğüne dikkat çeken Deyar, boşanma davalarının uzun sürdüğü, kadının her durum ve şartta başkasına ait sayıldığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetin hak olarak görüldüğü toplumsal, yasal, yönetsel ve yargısal tüm durumların kadın cinayetlerinin nedenleri olduğuna vurgu yaptı.    ‘TEŞVİK EDENLER CİNAYETLERDEN SORUMLUDUR’   Toplumun politik ve inanç önderleri ile medyanın kullandığı dilin kadına yönelik şiddetin azmettiricisi olduğunu belirten Deyar, şöyle devam etti: “Meslektaşımızın, doktor olan kişi tarafından öldürülmesi, şiddetin toplumsal statü tanımaksızın toplumun bütün katmanlarına sirayet ettiğini göstermektedir. Kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri önleme kapasitesi olan 6284 sayılı kanunun ‘aile karşıtı ve yuva bozan’ bir kanun olarak lanse edilmesi, kadına karşı şiddeti meşrulaştıran diğer bir temel nedendir. Yasanın etkin bir şekilde uygulanması, kadına yönelik şiddeti önleme kapasitesine sahipken, uygulayıcıların yasaya yönelik politik yaklaşımları, yasanın gereksiz bir yasa olarak tanımlanması ve dolayısıyla uygulamadan kaynaklı sorunlar, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri önlemekte yetersiz kalmaktadır. Yasanın aktif bir şekilde, eksiksiz olarak uygulanmamasını teşvik edenler yaşanan cinayetlerden sorumludur.”    ‘YARGILAMALAR ADİL VE HIZLI YÜRÜTÜLMELİ’   Diyarbakır Barosu ek hizmet binasında taziyeleri kabul etmeyi sürdüreceklerini bilgisini veren Deyar, “Bu vahşi cinayetin, başka ölümlere neden olmaması için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğimiz, soruşturma ve kovuşturma sürecinin takipçisi olacağımızı, failin en ağır şekilde cezalandırılması için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna deklere ediyoruz. Kadın cinayetlerinde koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmadığı, yargılamaların adil-etkin-hızlı yürütülmediği müddetçe de bu cinayetlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Kadına yönelen erkek şiddetini bir kez daha kınıyoruz” şeklinde konuştu.   BOYLU’NUN SÖZLERİ OKUNDU    Deyar konuşmasını, öldürülen Müzeyyen Boylu Issı’nın kadın cinayetlerine ilişkin daha önce yaptığı bir açıklamadaki şu sözlerini paylaşarak bitirdi: "Kadına yönelik şiddetin her türlüsünün karşısında olup tüm kadınların da kendi doğal hakları konusunda bilinçlenip bu konuda güçlü bir tutum sergilemeleri gerektiğini ifade ediyoruz. Ayrıca devletin şiddete uğrayan kadınlara yönelik can güvenliğinin sağlanması ve yasal haklarını kullanabilmeleri için bir takım tedbirler alması gerekmektedir. Her şeyden önce kadının kendi özgürlüğüne endekslenmesi en doğru tutumdur. Her zamankinden daha fazla bu temelde kadının bunu hak ettiğini ve buna ihtiyaç duyduğunu belirtiyoruz."   ‘KADINA ŞİDDET KÜLTÜR OLARAK YER EDİNİYOR’   Ardından konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir ise, asıl görevi yaşatmak olan bir hekimin cinayete karışmasından dolayı üzgün olduklarını belirtti. Cinayetin, kadına yönelik şiddetin toplumsal kültürde giderek daha fazla yer bulduğunun etkisi olduğuna işaret eden Demir, şöyle konuştu: “Faillin bir hekim olması olayın vahametini bir kat daha arttırmaktadır. Hekimlik yaşama hakkına en üst düzeyde saygı gösteren bir meslektir. Yaşama ve yaşatmaya adanmışlık bizler için sadece alanlarında sınırlı bir mesleki kural değil, yaşantımızın tamamını belirleyen şiddetten daima uzak ve şiddette karşı olmamız gereken temel ilkedir.”    Açıklamanın ardından katılımcılar, Müzeyyen Boylu Issı’nın mezarını ziyaret etmek ve aileye taziyelerini iletmek üzere Çınar’a bağlı Şükürlü köyüne gitti.    DERSİM BAROSUNDAN MESAJ   Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Dersim Barosu, ülkede kadına karşı şiddetin bir türlü bitmek bilmediğini vurgulayarak, “Hangi makamı ve sıfatı olursa olsun eşi ve yavrularının annesi bir kadını vahşice öldüren bu düşünceyi şiddetle kınıyoruz. Devleti bu şiddeti önleyecek her türlü tedbiri almaya ve şiddeti önleme eğitimi vermeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.    Dersim Barosu, meslektaşlarının ailesine, yakınlarına, Diyarbakır Barosuna başsağlığı dileğinde bulundu.   BEŞTAŞ’TAN SORU ÖNERGESİ   HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ise konuyu, soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Kadınlara yönelik artan şiddete dikkat çeken Beştaş, 19 Mayıs günü Diyarbakır’da avukat Müzeyyen Boylu ve Aydın-Çine’de Nergis Yavaş’ın öldürüldüğünü hatırlattı.  Beştaş, “Avukat Müzeyyen Boylu, doktor olan eşine bir buçuk yıl önce boşanma davası açmış olup dava sürmekte iken müşterek çocuklarının okul etkinliği dolaysıyla bir araya gelmişlerdir.  Çocuklarının da bulunduğu otomobilde aralarında çıkan tartışmanın akabinde Mesut Issı, eşini arabadan indirmiş ve tabancayla 14 el ateş etmiştir. Mesut Issı’nın eşini daha önce de 2 kez öldürme teşebbüsünde bulunulduğu ve uzaklaştırma kararı olduğu bilgisi mevcuttur” dedi.   Beştaş, konuşa ilişkin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a “kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin yürütülen çalışmalar, kolluğa yapılan şikayetlerin sonuç vermemesi, yargı mekanizmasının tutumunu” sordu.