
HDP’li Hatimoğulları: Pontos ve Çerkes soykırımları tanınmalı

2019-05-20 14:52:43


	ADANA – Çerkez ve Pontos Rum soykırımlarına neden olan tekleştirici Türk-İslam sentezinin AKP-MHP ittifakı eliyle sürdürüldüğünü aktaran HDP’li vekil Tülay Hatimoğulları, “Tek bir halk için dahi adalet yoksa eşitlik ve özgürlük yok demektir. Pontos ve Çerkes soykırımları tanınmalı, bu soykırımlarla yüzleşilmelidir” dedi.

	&nbsp;

	Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, Çerkez ve Pontos Rum soykırımlarının yıldönümüne ilişkin il binalarında basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya HDP kent vekili Tülay Hatimoğulları ve tutuklu anneleri ile çok sayıda kişi katıldı. Çerkes, Ermeni, Rum Pontos, Süryani, Asuri ve Keldani soykırımlarının yaşadıkları coğrafyada hala kanayan yara olduğunu belirten Hatimoğulları, egemen güçlerin katliamlardaki sorumluluklarını inkar ederken; yaraların halen taze ve kanadığını söyledi.

	&nbsp;

	‘ÇERKESLER ADALET ARIYOR’

	&nbsp;

	21 Mayıs Çerkes soykırımı ve sürgününün 155’inci, 19 Mayıs ise Pontos Rum soykırımının 100’üncü yıldönümleri olduğuna dikkat çeken Hatimoğulları, “Tam 155 yıldır Çerkesler adalet arıyor, insanlığın bu büyük dramla yüzleşmesini, yaralarının sarılmasını bekliyor” şeklinde konuştu. AKP’nin Çerkes halkı üzerinde çok yönlü ve kuvvetli bir asimilasyon politikası uyguladığını dile getiren Hatimoğulları, &nbsp;Çerkes varlığı, dili ve kültürünün tehlike altında olduğuna dikkat çekti.

	&nbsp;

	‘ACILAR AKP-MHP İTTİFAKI ELİYLE SÜRDÜRÜLÜYOR’

	&nbsp;

	“Bu acılara neden olan tekleştirici Türk-İslam sentezi bugün AKP-MHP ittifakı eliyle sürdürülüyor” diyen Hatimoğulları, daha geçen hafta Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AKP Grubu Başkanvekili Tevfik Göksu’nu Ekrem İmamoğlu’nu Rum olduğunu ima ederek aklınca hakaret etmeye çalıştığını anlatarak, iktidarın tüm katliam ve soykırımlarla yüzleşmesini istedi. Hatimoğulları, “Çerkeslerin, Rumların, Ermenilerin, Asuri-Süryani Keldanilerin, kendi dilini kültünü özgürce yaşayamayan bütün halkların anadili ve kültürü ile özgür ve eşit yaşam kurma mücadelesini kendi mücadelemiz olarak gördüğümüzü bir kez daha ifade etmek istedik. Halkların eşitliği, özgürlüğü ve gönüllü birlikteliği için mücadelemiz ortaktır. Tek bir halk için dahi adalet yoksa eşitlik ve özgürlük yok demektir. Pontos ve Çerkes soykırımları tanınmalı, bu soykırımlarla yüzleşilmelidir” diye konuştu.

	&nbsp;