Kaynak dosyasında sanık polise taksitli para cezası 2019-03-21 18:30:42   SAKARYA – İstanbul'da hırsızlık şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Sakarya'nın Karasu ilçesinde adliyeden kaçma teşebbüsünde bulunduğu iddiasıyla polis Nüfer Yılmaz tarafından öldürülen Mazlum Kaynak davasında, sanık Yılmaz’a indirim uygulanarak 22 bin 680 TL para cezası verildi. Ceza 24 taksit olarak ödenecek.   İstanbul'da hırsızlık şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra 14 Ağustos 2015 tarihinde götürüldüğü Sakarya'nın Karasu ilçesinde adliyeden kaçma teşebbüsünde bulunduğu iddiasıyla polis Nüfer Yılmaz tarafından öldürülen Mazlum Kaynak davası görüldü. Sakarya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 14’üncü duruşmaya sanık polis Yılmaz ile avukatı, katılan Mustafa Kaynak vekili Avukat Narin Yılmaz ile avukat Banu Güveren katıldı.   Duruşmada iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı esas hakkındaki mütalaasını yazılı olarak sunduğunu ve tekrarladıklarını belirterek, sanığın “Taksirle ölüme neden olma” suçundan cezalandırılmasını istedi.   ‘TALEP HUKUKİ VE ADLİ DEĞİLDİR’   Ardından savunma yapan Avukat Banu Güveren, mütalaayı kabul etmediklerini belirtti. İddia makamının mütalaasında yer alan TCK’nin 24/ l maddesi olan “Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez”,  27/2 maddesi olan “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” maddelerine dikkat çeken Güveren, “Bu talep hukuki ve adil bir talep değildir. Mütalaa hukuki bir belge olmalıdır. Fiil ile sonuç arasında illiyet bağı ortaya koyulmalıydı. Çok genel bir ifade şekli tercih edilmiştir. Uzun süren bu yargılama sonucunda neticenin sorumluluğunun ortaya koyulması gerekir. TCK’da kast ve taksir sorumluluğu düzenlenmiş olup, mütalaa da taksirle ölüm olarak nitelendirilmiştir. Eylemin neden olası kast ve doğrudan kast olmadığı belirtilmemiştir. Bir kişi suçun kanuni tanımındaki eylemi bilerek gerçekleştirirse doğrudan kast, ancak ön gördüğü halde olursa olsun mantığıyla eylemine devam ederse olası kast söz konusudur. Olası kast durumunda neticeyi engelleme imkanı olduğu halde ön gördüğü neticeyi engellemeyen kişi doğrudan kast gibi cezalandırılır. Sonucu istemese bile neticeyi ön görmesi önemlidir. Sanık uzun yıllardır polis olarak görev yapmaktadır. İddianamede anlatıldığı gibi bir çatışma durumu yoktur. Mütalaada da maktuldeki bir silahtan bahsedilmemiştir. Bunun sebebi maktulde bir silah bulunmamasıdır” dedi.   ‘CEZASIZLIK ÖNGÖRMEKTEDİR’   Sanık polisin silahından 5 el ateş edildiğini dile getiren Güveren, tanıkların daha önceki ifadelerine değinerek, ATK raporlarını hatırlattı. “Kaçmanın sonucu ölüm olmamalıdır” diyen Güveren, “Bu mütalaa bir cezasızlık öngörmekte, adeta sanığa bir madalya olarak sunulmaktadır. Ön gördüğü neticeyi engellemeyerek olursa olsun düşüncesiyle hareket ederek ve neticeyi ön gördüğü halde bunun gerçekleşmemesi için bir eylemde bulunmayarak doğrudan kastla hareket etmiştir. Buna göre sorumlu olmalıdır. Olaydan sonra ellerini yıkayıp silahını temizlemiş olması, telsiz ve kamera kayıtlarının yok edilmiş olması da dikkate alınarak cezalandırılmasını ve herhangi bir indirim yapılmamasını istiyoruz” diye ifade etti.   ‘ARKADAN ATEŞ EDİLMİŞ’   Avukat Narin Yılmaz da, “Yaşama hakkı temel insan haklarından olup birçok Anayasa ve sözleşme ile garanti altına alındığı halde maalesef bazı ülkelerde yeterince korunmamaktadır. Türkiye de bunlardan birisidir” diye belirtti.  Sanığın hedef gözetmeksizin rast gele ateş ettiğini söylediğini ifade eden Yılmaz, “Bu durum ölürse ölsün mantığı ile hareket ettiğini göstermektedir. Maktulün sanığın önünde ve bir kol mesafesi kadar mesafede bulunduğu sırada arkasından ateş edilmiş olması eylemin olası kasıtla gerçekleştiğini göstermektedir” diyerek sanığın cezalandırılmasını istedi.   Sanık Nüfer Yılmaz da esas hakkındaki mütalaanın lehine olan kısımlarını kabul etmediğini ifade ederek, beraatını istedi.   Sanık Yılmaz’ın avukatı Tolgahan Öksüz müvekkilinin maktule doğru değil, yere doğru ateş ettiğini ileri sürdü.   PARA CEZASI VERİLDİ   Mahkeme, “Sanık Yılmaz hakkında müteveffa Mazlum Kaynak'a karşı meşru savunma dahilinde kasten öldürme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında suçun kanunun hükmünü yerine getirirken, sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle işlendiğinin kabulüyle sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 24/1 ve 27/1’inci maddelerinin yollamasıyla aynı kanunun 85/2. Maddesi uyarınca 85/1. maddesi uyarınca suçun işlenmesindeki özelliklere göre takdiren ve teşdiden 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” karar verdi. TCK'nin 27/1. Maddesi uyarınca cezada takdiren 1 bölü 4 oranında indirim yapan mahkeme, cezayı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına indirdi. Mahkeme, “Cezanın sanığın geleceğine etkisi lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden TCK'nın 62. maddesince suça sürüklenen çocuğa verilen cezada 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında başka bir artırım ve indirim maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak sanığa verilen hapis cezasının TCK'nın 50/4. maddesi gereğince aynı kanunun 52/2. maddesi uyarınca ekonomik durumu gözetilerek günlüğü takdiren 40.00 TL üzerinden adli para cezasına çevrilmesine, böylece sanığın 22.680,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” karar verdi. Mahkeme ayrıca, para cezasının da TCK'nın 52/4. maddesi gereğince birer ay arayla 24 eşit taksit halinde tahsiline hüküm etti.