ÇHD ve HHB'li avukatların duruşması yarına ertelendi 2019-03-18 20:13:57   İSTANBUL – ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve HHB üyesi avukatlarının yargılandığı davanın duruşması görüldü. Avukatların savunması ile devam eden duruşma yarına ertelendi.    Tahliye edilmelerinin üzerinden 24 saat geçmeden haklarında çıkarılan yakalama kararı ile tekrardan tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatların “örgütü yöneticiliği” ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması Silivri Cezaevi Kampüsü karşısında bulunan duruşma salonunda görülmeye başlandı. 6’sı tutuklu 20 ÇHD ve HHB üyesi avukat, İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada 54 gündür açlık grevinde olan tutuklu avukatlar, Selçuk Kozağaçlı, Engin Gökoğlu, Aycan Çiçek, Aytaç Ünsal ve Barkın Timtik ile tutuksuz avukatlar Ezgi Çakır, Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Didem Baydar Ünsal, Yağmur Ereren, Ayşegül Çağatay hazır bulundu. Duruşmayı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Mahmut Tanal, Ali Haydar Hakverdi, Ali Şeker, çeşitli illerden gelen baro başkanları, Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED), Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği'nden (ELDH) avukatlar ile İtalya, Belçika, Almanya, Fransa ve Yunanistan'dan avukatların da bulunduğu çok sayıda kişi izledi.    54 gündür açlık grevinde olan avukatlar için duruşma salonunda ayrıca sağlık ekibi hazır bekletildi. Tutuklu avukatlar duruşma salonuna “Devrimci avukatlar teslim alınamaz” sloganıyla salona girdi.   Tutuklu avukat Selçuk Kozağaçlı, yanlarında bulunan jandarma görevlilerini kastederek, “Sanıklar arasında personel var. Personelle mi yargılanacağız? Güvenliklerin çıkmasını talep ediyorum” dedi. Savcı, jandarma personelinin güvenlik gerekçesiyle kalmasını istedi. Ara karar oluşturan mahkeme, jandarma personelinin güvenlik tedbirlerini almaları için sanık sırasında değil yan tarafta bulunmalarına karar verdi.    Yargılanan avukatlar hakkında celse arasında savcının verdiği mütalaayı hatırlatan mahkeme  başkanı Akın Gürlek, sanıklara ve avukatlarına esasa ilişkin savunmalarını sordu.    ‘ISRARLA MÜTAALA İSTEDİNİZ’   Bunun üzerine İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel söz alarak usule ilişkin beyanda bulundu. Kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talebin değerlendirileceğine ilişkin önceki celse verdiği kararı mahkemeye hatırlatan İzmir Baro Başkanı Yücel, “Acilen karar vermek istediğinizi anlıyorum ancak meslektaşlarımız adil yargılanmayı hak ediyor. Kovuşturmanın genişletilmesi talebine rağmen savcıdan ısrarla mütalaa istediniz. Adil yargılama için mahkemenin bu aşamada yapması gereken kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini alıp esasa dönük savunma için süre vermektir” diye belirtti.   DURAKOĞLU’NUN KONUŞMASI KESİLDİ    İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, mahkeme heyetinin adil yargılama hakkını ihlal ettiğine dönük tespitleri bulunduğu için 16 baro başkanı olarak duruşmaya katıldıklarını söyleyerek, celse arasında mütalaa istenmesine dönük, “Avukat arkadaşlarımız yargılandıkları ya da tutuklandıkları için değil adil yargılama talep ettikleri için zorunlu olarak açlık grevine başladılar. Kendi aldığınız ara karara uymak zorundasınız. Böyle bir yargılamanın, savunma hakkının kısıtlanarak devam ettirilmesi bizim açımızdan adaletsizliği gösteriyor” dedi.    Mahkeme başkanı Gürlek, Durakoğlu’nun sözünü keserek heyeti itham etmemesi konusunda uyardı.    KOVUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ   Duruşma savcısı avukatların kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin dosyanın geldiği aşama sebebiyle reddedilmesini istedi. Mahkeme ara kararında, 5 Aralık 2018’de verilen ara karardan sonra avukatların dosyaya kovuşturmanın genişletilmesi yönünde dilekçe sunmadıklarını bu sebeple de dosyanın 10 Ocak’ta mütalaa için savcıya gönderildiğini söyledi. Mahkemenin ara karara riayet ettiğini ifade eden başkan Gürlek, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin yargılamayı uzatmaya dönük olduğunu savunarak reddine karar verdi.   ‘TANIKLAR SEGBİS İLE DİNLENMEMELİ’    Avukat Fehmi Demir, mahkemenin bahsettiği 35 günlük süre zarfında avukatların UYAP marifetiyle kovuşturmanın genişletilmesine ve dijital delillerin değerlendirilmesine ilişkin dilekçelerini sunduğunu belirterek, yasa gereği delillerin değerlendirilmesinin mahkeme huzurunda yapılabileceğini hatırlattı. İddianamenin gizli ve açık tanık ifadeleri ile dijital delillere dayandığını sözlerine ekleyen Demir, tanıkların dinlenme usulüne niteliğine ilişkin beyanda bulundu. 10 yaşından itibaren yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştırılan ve 2006’da işine son verilen İ.Ö.’nün tanık olarak dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu dile getiren Demir, kimliği açık olan tanıkların dahi SEGBİS ile dinlenmesinin de usule aykırı olduğunu vurguladı.   Mahkeme başkanı Gürlek’in tanıklara yönlendirici sorular sorduğunu savunarak, dijital delillere ilişkin de beyanda bulunan Demir, daha önce “FETÖ kumpas” davalarında da bilirkişi raporu hazırlayan Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi’den aldıkları raporu mahkemeye sundu. Raporda, 106 gün sonra toplanan delillerin standartlara aykırı toplandığı ve incelendiği bu nedenle dijital materyallerin delil niteliği olmadığı bilgisi yer alıyor. Demir, dijital deliller ve tanıklar üzerine sanık avukatlarına söz verilmesini talep etti. Mahkeme talebi oybirliğiyle kabul etti.   Avukatların savunmasının ardından ara karar veren mahkeme duruşmayı yarına saat 10.00’a erteledi.