Açlık grevindeki Yayık’tan aydınlara: Farkındalık görevi oluşturmalılar 2019-02-21 09:08:01   HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması talebiyle Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemini sürdüren Hediye Yayık, “Rolünü oynaması gereken aydın ve demokratlar, halka dönük farkındalık görevi oluşturmalı” çağrısında bulundu.    PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde süren tecridin kaldırılması talebiyle 106 gündür açlık grevini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e, aynı taleple eşlik eden tutukluların açlık grevleri sürüyor.    2 Şubat'tan beri bulunduğu Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan Hediye Yayık, gönderdiği mektupla amacını, sağlık durumunu ve eyleminin nasıl gittiğini anlattı.    'AÇLIĞIN ANLAMSIZLIĞI'   Diyarbakır 1986 doğumlu olan Yayık, “örgüt üyesi olmamakla beraber, örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 12 yıl ceza aldı. Yaklaşık 6 yıldır cezaevinde olan Yayık, daha önce uzun süreli açlık grevine girmediğini, uzun süreli eyleminin 15 gün olduğunu ifade etti. Daha önce de deneyimlediği açlık grevine ilişkin Yayık, “Homojen bir şekilde ifade etmek için herhalde sayfalar doldurmak gerekecektir. Söz konusu zindan olunca ve elinde pratik anlamda kendini ifade edebileceğin çok fazla seçenek yoksa açlık grevinin önemi, girme isteği, içinde yer alma gibi duygularda odaklanma ve yoğunlaşma oluyor. Şu anda, sürecin nereye evirileceği konusunda bir netlik yok. Dolayısıyla açlık grevlerine dönük yaklaşım, süreden ziyade sonuç ne olursa olsun amaca odaklı bir yaklaşım söz konusu. Ayrıca 15 günlük bir süre olsa da defalarca deneyimlediğim için ne olabileceğine dair özgün bir merakım olmadı. İradenin sınırları, biyolojik açıdan bedenin karşı karşıya kaldıkları ve açlığın anlamsızlığı…" tanımlamasını yaptı.   ‘TECRİT TIKATIYOR’    Tecridin sonlanmasının sadece tutukluların değil, Ortadoğu halklarına uygulandığına dikkat çeken Yayık, şöyle devam etti: “Bugün Leyla Güven ve tüm dünyada yayılan açlık grevleri ve açıklamalar, aynı zamanda zindanda başlattığımız eylemsellik süreci tecride karşı bir cevaptır. Örgütün yaptığı açıklamalar beni de kapsıyor. Söz konusu tecrit, sıradan herhangi bir bireye değil. Tecrit, siyasi rolü uluslararası alanda ve Kürt halkı ile Ortadoğu halkları için belirleyici olan bir bireye dönüktür. Bu sebeple tecrit eksenli girdik grevlere. Bir de tecrit, tıkanmaya neden olan bir olgu. Tecridin önünün açılmasıyla diğer gelişmeler de peyder pey, aşama aşama gelecek, buna inanıyoruz."   ‘DURUMUM İYİ’     “Yaptırım” olarak tanımladığı tecridi eylemleriyle kıracaklarını belirten Yayık, sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri verdi: “Yemek yemenin bedenin üzerinde yarattığı hantallık olmadığı için alabildiğince hafif ve iyiyim. Tabi ileriki günlerde ne olur bilemiyorum. Onun dışında da zaman zaman nükseden bronşit rahatsızlığımın dışında kronik bir hastalığım yok.”    'FARKINDALIK GÖREVİ OLUŞTURULMALI’    Vitamin aldığını, tansiyon ve nabız ölçümlerinin yapıldığını ifade eden Yayık, kamuoyuna şu çağrıyı yaptı: “Eyleme dair kamuoyuna mesajım örgütün ve Heval Leyla'nın mesajıyla aynıdır. Salt Kürt halkı değil, özellikle Türkiye halkları bu sürecin, Sayın Öcalan’ın geleceğinin onların geleceğiyle çok bağlantılı olduğunu idrak etmeli; ona göre bir tutum ve tercih sahibi olabilmeliler. Ayrıca bu meselenin vicdan boyutu da var. İnsan olmanın gereklilikleriyle yaklaşılırsa, kamuoyu açısından daha objektif olur. Tabi burada rolünü oynaması gereken kurumlar, aydınlar ve demokratlardır. Halka dönük farkındalık görevi oluşturmak onlara düşüyor."