Açlık grevindeki Çınkılıç: İnsanım diyenler tecride karşı çıkmalı 2019-02-12 09:10:55 DİYARBAKIR - Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde 59 gündür açlık grevinde olan Nimetullah Çınkılıç, tecridi kırmanın kendisine “insanım” diyen herkesin görevi olduğunu ifade etti. Çınkılıç, tecride karşı halkın, demokrasi güçlerinin ve özellikle gençlerin her yeri direniş alanı haline getirmeleri gerektiğini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 97’inci güne ulaştı. Aynı taleple cezaevlerinde 16 Aralık’tan itibaren gruplar halinde başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri ise 59’uncu gününe girdi.   Açlık grevine katılan isimlerden biri, tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi kapalı Cezaevi’nde 59 gündür açlık grevinde olan Nimetullah Çınkılıç. 1993 Bitlis doğumlu olan Çınkılıç, Şubat 2016’da Diyarbakır’da “örgüt üyesi olmak” gerekçesiyle tutuklandı. Yargılaması devam eden Çınkılıç, gönderdiği mektupla açlık grevine girme nedenleri ve sağlık durumu hakkında bilgi verdi.   Aynı cezaevindeki 5 arkadaşı ile 16 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olduklarını belirten Çınkılıç, sağlık durumları hakkında "Sağlık açısından kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı gibi etkiler var. Fakat moral-motivasyon olarak durumumuz gayet iyidir” bilgilerini verdi.   ‘TECRİT PARÇALANDIKÇA FAŞİZM GERİLEYECEKTİR’   Mektubunda Türkiye’de 1925 yılından bu yana Kürt halkına karşı yoğun bir inkar ve imha siyaseti izlendiğini dile getiren Çınkılıç, bu siyaseti 2002’den itibaren AKP’nin izlediğini ifade etti.   Öcalan üzerinde mutlak tecridi, MHP’nin devreye koyduğunu belirten Çınkılıç, “Bu tecrit yalnızca Önderliğimize değil; tüm halkımıza, demokrasi güçlerine, gençlere ve kadınlara yöneliktir. Tecrit derinleştikçe faşizm ilerlemekte, tecrit parçalandıkça faşizm gerileyecektir. Bu yüzden faşizm belasından kurtulmak ancak tecridin parçalanmasıyla mümkündür. Tecridi parçalamak da ben ‘insanım’ diyen herkesin başlıca görevidir” diye belirtti.   ‘DOĞRU BİR ÖNCÜLÜK YAPILMALI’    Bu nedenle için de halkın, demokrasi güçlerinin ve özellikle de gençlerin bulundukları her yeri direniş alanı haline getirmeleri gerektiğini söyleyen Çınkılıç, mahallelerin, meydanların ve sokakların birer direniş kalesine dönüştürülmesi gerektiğini dile getirdi. Çınkılıç, “Özellikle siyasetçilerimiz kurumlarla sınırlı kalmayıp, doğru bir öncülük yaparak tüm meydanları eylem sahasına çevirmelidirler. Normal bir süreçten geçmediğimizin bilinciyle sürecin ruhuna denk, zamanın ruhunu iyi okuyan bir katılımla süreç karşılanmalıdır. Her şey gözler önündedir. Halkımızın ve eylemci yoldaşların talepleri açıktır ve gereken şey buna göre pratikleşmedir” dedi.   ‘GENÇLİĞİN ÖNCÜLÜK ETMESİ LAZIM’   Tarihin direnişle adım adım yazıldığı bir süreçten geçildiğini kaydeden Çınkılç, bu sürece Kürt gençlerinim öncülük etmesi gerektiğini belirtti. Çınkılıç, “Bizler güçlüyüz ve faşizm direnişimizin görkemliliği karşısında titremekte. Önder Apo bizim için varlık gerekçesidir. O bizim tüm değerlerimizin bileşkesidir. 14 Temmuz büyük ölüm orucu ve güneşimizi karartamayacaksınız eylemleri, bizim için referanstır. Tüm Kürdistan gerçekliği de mevcut durumu kesinlikle kabullenmemelidir.  Tecridi parçalayacağız, faşizmi yıkacağız” dedi.