İHD: Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde 2018 yılında 332 hak ihlali yaşandı 2019-02-11 15:04:27 İZMİR - İHD İzmir Şubesi, Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde 2018 yılında 332 hak ihlalinin yaşandığını belirterek, “Tutukluların koşullarının hemen düzeltilmesini talep ediyoruz” çağrısında bulundu.     İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2018 yılında Ege Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde yaşanan hak ihlali raporunu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.   İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Nehir Bilece’nin açıkladığı rapor,  Buca Kırıklar F Tipi, Şakran T Tipi ve Kadın, Ödemiş T Tipi, Manisa T Tipi, Akhisar T Tipi, Menemen T Tipi, Menemen R Tipi, Denizli T Tipi, Denizli D Tipi, Aydın E Tipi, Manisa Alaşehir M Tipi, Kepsut L Tipi ve Burhaniye T Tipi cezaevlerini kapsıyor.    'DOLULUK ORAN YÜZDE 117 ARTTI’   Adalet Bakanlığı verilerine göre; 15 Mayıs 2018 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde toplam 246 bin 416 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirten Bilece, 2002 yılından bu yana tutuklu sayısının 4 kat artığını söyledi.  Bilece, “Mevcut hapishanelerin kapasitesine göre doluluk oranı yüzde 117 artmıştır. Hapishanelerdeki çocuk sayısı ise 16 yıl boyunca yüzde 51’lik artış ile 3 bin 85’e yükselmiştir. Kadın mahpus sayısı, 15 Mayıs 2018 tarihi itibariyle 10 bin 19’a yükselerek, yüzde 375 oranında artış yaşamıştır. Geçen zaman zarfında yeni tutuklamalarla birlikte bu sayılar her geçen gün artmakta ve hapishanelerde büyük sorunlar meydana gelmektedir. OHAL kaldırıldı; ama OHAL sonrasında ise olumsuzluklarda herhangi bir değişiklik olmamış. Deyim yerindeyse OHAL kalıcılaştırılmaya çalışılmıştır. Bu kalıcılaşma en çok da hapishanelerde etkisini göstermiş, göstermeye de devam etmektedir” şeklinde konuştu.    ‘TECRİT KENDİNİ HER ALANDA GÖSTERİYOR’   2018 yılında cezaevlerinde baskıcı ve insanlık onuruyla bağdaşmayan yöntemlerin benimsendiğini ifade eden Bilece, avukatların tutuklularla yaptığı görüşmelere kısıtlama getirildiğini, görevlilerce görüşmelerin sürekli denetime tabi tutulduğuna dikkat çekti. Tecridin her alanda kendini gösterdiğini dile getiren Bilece, “Tecritte dikkat çekmek için DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari milletvekili Leyla Güven, 8 Kasım 2018 tarihinden beri süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladığını belirtmiştir. Hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının kaldırılmasıyla işkence ve kötü muamele yasağına aykırı eylemlerin önlenerek sorumlular hakkında etkili soruşturma yöntemlerine başvurulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.    'SAĞLIK HAKKINA ERİŞİM ENGELLENİYOR’   Bilece, cezaevlerinde bulunan tutukluların sağlık koşullarına ulaşmakta zorlandıklarına vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesi uyarınca, devlet bir kişinin insan onuruyla bağdaşan koşullarda alıkonması ve kişiye gerekli tıbbi yardımı sağlamak suretiyle sağlık ve refahını yeterince güvence altına almakla yükümlüdür. Ülkemizde mahpusların tedaviye ulaşma hakları engellenmektedir. Özellikle hasta mahpusların tedavilerinde gerçek anlamda sıkıntılar vardır. Adli Tıp Kurumu’nun verdiği kararların yanlılığı ve bilimsellikten uzak yorumları ile güvenirliği yok edilmiştir. Bizler tam teşekküllü diğer hastanelerin verdiği raporların da kabul edilmesini talep ediyoruz.”    ‘KOŞULLARIN DÜZELTİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ’   Bilece, tüm bu hak ihlalleri göz önüne alındığında; yasal düzenlemeler, uygulamadaki keyfiyet, etik olmayan yaklaşımlar ve bürokratik engellerle tutuklular için insani olmayan bir tablonun ortaya çıktığını söyledi. İnsan hakları savunucuları olarak yaşam hakkını savunmaya devam edeceklerinin altını çizen Bilece, “Yetkililerden cezaevlerindeki insanların da insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakları olduğunu hatırlatır; bu kadar hak ihlalinin olduğu bir ortamda insanca yaşamanın mümkün olamayacağından dolayı tutukluların koşullarının hemen düzeltilmesini talep ediyoruz” çağrısında bulundu.     ‘332 HAK İHLALİ YAŞANDI’   Bilece, avukat görüşmeleri haricinde İHD İzmir Şubesi’ne yapılan başvuru ve tutuklular tarafından gönderilen mektuplarla birlikte 2018 yılı içinde toplam 332 hak ihlalinin yaşandığını belirtti.