‘Leyla’yı seslendiren sanatçılar: Sanatçının bir adı da direnmektir 2019-02-11 09:01:24 İSTANBUL – PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle 96 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı Leyla Güven'e destek amacıyla “Leyla” şarkısını seslendiren sanatçılar, “Sanatçının bir adı korkmamak diğer bir adı da direnmektir ve vicdandır” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle 96 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven'e destek amacıyla sanatçılar  "Leyla" isimli bir ezgiyi seslendirdi. Aralarında Fransız sanatçı Elenore Fourniaui, Ferhat Tunç, Hesen Şerif,  Koma Berxwedan ve MKM'lilerin yer aldığı çok sayıda sanatçı şarkıyı seslendiriyor. Şarkıyı seslendirenlerden Baran Bozyel ve Deniz Deman, “Sanatçının bir adı korkmamak diğer bir adı da direnmektir ve vicdandır” dedi.    ‘AYDINLIĞA BİR KÖPRÜ KURMAK SANATÇILARIN GÖREVİDİR’   Güven'in talebinin toplumun talebi olduğunu belirten sanatçı Baran Bozyel, “Talebin meşru olduğunu söylemek gerekir. Demokrasiden bahseden bir ülkede tecridin olması kabul edilir bir durum değildir. Her geçen gün hayati tehlikesinin arttığı ve eğer olumsuz bir durum gelişir ise kaotik bir sürece everileceğini herkes biliyor. Bir an önce Leyla Güven'in meşru talepleri için adım atılması ülkenin atmosferini olumlu anlamda değiştirecektir” dedi.    Sanatçıların böylesi süreçlerde sorumluluklarından söz eden Bozyel, “Sanatçıların her zaman tarihte böyle bir misyonu olmuştur. Elbette ki ülkeyi karanlığa götüren bu durumlarda aydınlığa bir köprü kurmak sanatçının görevidir” diye ifade etti.   ‘DİRENİŞİN ADI BUGÜN DE LEYLA ‘   Sanatçı Deniz Deman ise, “Leyla Güven öncülüğünde yayılan, direnişe destek veren, ses olan ve bedenini açlığa yatırarak direnişi yücelten herkesi selamlıyorum” dedi. “Kürt özgürlük mücadelesi boyunca, kadınlar direnişe hep öncülük yaptı” diyen Deman, “Zilanlar, Beritanlar, Saralar  ve daha birçok devrimci kadın büyük emekler ve bedellerle mücadelenin en ön saflarında yer aldı. Feodal, eril ve faşist zihniyetlere karşı direnişin adı bugün de Leyla” ifadelerini kullandı.   ‘BİR BAŞKALDIRIDIR’   Baskıların yoğun olduğu bir ortamda Güven’in açlık grevine kararlılığının umut olduğunu sözlerine ekleyen Deman, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Özellikle böyle zorlu bir süreçte, sesini çıkaran, baskı, saldırı, gözaltı ve tutuklamaların hiç olmadığı kadar yoğun olduğu bir süreçte, Güven’in direnişi kıtaları aşarak tüm dünya kadınlarına umut oldu. Kadınlar, faşizm ne kadar saldırganlaşırsa saldırganlaşsın, karşısında çok büyük şeyler yapabileceğini ve yıkılabileceğini gördüler. Bununla birlikte umutları da büyüdü. Yaşadığımız coğrafyada hiç olmadığı kadar kadına yönelik şiddet, katliam vakaları artıyor ve bununla birlikte kadın iradesi kırılmaya çalışılıyor. Leyla Güven direnişini bu yüzden savaş politikalarıyla artan, erkek egemenliğine karşı bir tepki ve başkaldırıdır. Başka bir boyutu da Kürt halkının tecride alıştırılmaya çalışıldığı bir zamanda, Leyla Güven büyük bir öngörüyle tehlikeyi sezip, fedai bir eylem başlatmıştır.”   ‘SANATÇININ BİR ADI DİRENMEKTİR’   Müziğin hem birleştirici gücüne, hareket etme refleksine hem de insanların vicdanına dokunmadaki rolüne inandığını belirten Deman, “Bu anlamda bu eserin insanlar üzerinde doğru ve yerinde bir etki bıraktığını düşünüyorum. Tüm devrim süreçlerinde sanatçıların oynadığı rol ve üstlendiği misyon önemlidir. Sanatçılığın doğasında muhalif  bir duruş ve toplumsal duyarlılık yaratmak gibi bir görevi var. Bu anlamda sanatçıların kitleleri harekete geçirecek, direnişe kanalize edecek güçleri de var. Sanatçıların Leyla’nın eylemiyle üzerindeki ölü toprağı kaldırdığı topluma, direnen tüm dinamiklere moral vermesi ve korkmaması gerekir. Sanatçının bir adı korkmamak diğer bir adı da direnmektir ve vicdandır. Hangi tarafta durduğu en net olandır sanatçı. Ortada durmamalıdır. Konserlerde nasıl toplumun önündeyse halk direnirken de önde olmalıdır” dedi.   MA / Sadiye Eser - Yasin Kobulan