Yoğun göç Antep'te eğitimi olumsuz etkiledi 2019-01-17 16:22:28 ANTEP – Eğitim Sen Antep Şubesi, kente dair 2018 - 2019 yılı eğitim öğretim yılının ilk dönemini kapsayan eğitim değerlendirme raporunu açıkladı. Raporda, kentin yoğun göç ile artan nüfusu temel alınarak uzun vadeli bir eğitim planı yapılması gerektiğini vurgulandı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Antep Şubesi 2018 – 2019 yılı eğitim öğretim yılının ilk dönemini kapsayan değerlendirme raporunu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. Raporu açıklayan Şube Başkanı Ali Ersönmez, Antep’te eğitim gören 629 bin 243 öğrenciye MEB okullarında verilen eğitimin kalitesiz olduğunu ifade etti.   ‘DERSLİĞE İHTİYAÇ VAR’   Ekonomik altyapısı çok gelişmiş olan Antep’in eğitim sıralamasında üst sıralarda olması gerektiğini belirten Ersönmez, “Yıllardır sendikalar, eğitim uzmanları, veliler, eğitimciler, akademik çevreler acil derslik sorununa vurgu yapıyorlar. Derslik ihtiyacına dair seslerin karşılık bulması ve planlı, programlı, ihtiyaca, talebe uygun okullaşma Antep’te temel ihtiyaçtır” dedi.   ÖGRETMENLER KAÇIYOR   Antep’in sanayi ve ticaret merkezi olmasından kaynaklı yoğun göç aldığını vurgulayan Ersönmez, göçten dolayı artan nüfusun temel alınarak uzun vadeli bir eğitim planı yapılması gerektiğini kaydetti. Antep’in derslik konusunda Türkiye ve OECD ortalamalarının çok gerisinde olduğunu söyleyen Ersönmez, “Antep’te bölgeler arası eğitimde fırsat eşitliği yakalanamıyor. Farklı bölge ve mahallerdeki okullara baktığımızda hem öğretmen devamlılığında, hem de derslik başına düşen öğrenci dağılımda eşitsizliğin görüldüğü ortadadır. Suriye savaşı sonrası yoğun göçle Antep’te oluşan hayat pahalılığı, yine sınır kenti olmasından kaynaklı güven kaygısı taşıyan ve kalabalık sınıflar, ikili öğretim sınıflarda yoğun Suriyeli öğrenci gibi birçok gerekçe ile son yıllarda yoğun il dışı tayin görülüyor. Bu noktada MEB ciddi bir çalışma yürütmelidir” diye belirtti.   ‘YERELE DESTEK SUNULMALI’   Ersönmez, geçmişten günümüze miras kalan eğitimdeki sorun ve sıkıntılarının daha da büyümemesi, mevcut durumda oluşan yeni sıkıntıların aşılabilmesi için kısa vadede önce eğitimde Türkiye ve OECD ortalamasının yakalanması, UNESCO kriterleri esas alınarak planlamalar ve çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi.    Ersönmez, bu konudaki önerilerini ise şöyle sıraladı: “Bunun için yeteri bütçe ayrılmalı, yerelden ciddi destekler sunulmalı, okullaşma artırılmalı, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı düşürülmeli, öğretmen ihtiyacı giderilmeli, ikili ve birleştirilmiş eğitim son bulmalı, veli ve öğrenci isteği esas alınarak okullaşmaya gidilmeli, ilimizde nitelikli eğitime ulaşmada fırsat eşitliği sağlanmalı.”    Sivil toplum kuruluşları, iş çevrelerinin katkıları önemli olmakla birlikte merkezi bütçeden yerel yönetimlere bütçe ayrılmadan bu yatırımlar sonuç vermeyeceğini söyleyen Ersönmez, yetkili kurumları kentin eğitimde, bilimde, sosyal-kültür ve sanatsal alanda büyümeye ihtiyacı olduğu bilinciyle hareket etmeye davet etti.