Gazeteci Dal’ın iddianamesinde yeni suç tanımı: Devlet karşıtı gazetecilik 2019-01-04 09:13:45   DİYARBAKIR – Gazeteci Esra Solin Dal hakkında, haber kaynaklarından aldığı randevu talepleri “örgüt faaliyeti”, “Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı ağır itham” ve “devlet karşıtı gazetecilik” suçlaması kapsamına alınarak 15 yıl hapis istemiyle dava açıldı.   Komalên Civakên Kürdistan/Türkiye Masası (KCK/TM) adı altında 9 Ekim'de Diyarbakır merkezli 9 ilde gazeteci ve siyasetçilere yönelik başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan 142 kişi arasında bulunan Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Esra Solin Dal hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yürütülen soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı. Savcılığın hazırladığı iddianame, Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.   GAZETECİNİN RANDEVU TALEPLERİ   İddianamede, Dal’ın haber kaynaklarından randevu talep etmesi “örgüt faaliyeti”; Afrin’de kadın ve çocuk ölümlerine ilişkin hak savunucusu kurumlardan randevu talebi, “Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı ağır itham”; Ermeni tehcirine ilişkin Ermeni Udi Yervant’tan randevu talebi, “devlet karşıtı gazetecilik” olarak değerlendirildi.   KCK yapılanması ve KCK sözleşmesinin uzun uzadıya anlatılarak, Dal’ın KCK Sözleşmesine göre, “KCK’nin Basın Komitesine” bağlı çalıştığı savunulan iddianamede, gazeteci Dal’ın “örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü değerlendirildiği” belirtildi.    Dal’ın “medyanın savaş diline” ilişkin farklı yayın organlarında çalışan 2 meslektaşından ve Afrin’de “kadın ve çocuk ölümlerine” ilişkin haber için İHD ve Diyarbakır Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi bir kadın avukattan randevu talebi iddianamede, “örgütü sahiplenme” suçlamasına gerekçe yapıldı.    EFRİN’DE ÖLÜMDEN SAVCI 'AĞIR İTHAM' ANLADI   Efrin’deki ölüm olaylarının kimden kaynaklandığını belirtmeksizin, “Afrin’de öldürülen çocuk sivil kadın ölümleriyle ilgili bir röportaj almak istiyorum da sizden” ifadesini içeren randevu talebi iddianamede, “Türk Silahlı Kuvvetlerine ağır itham” olarak değerlendirildi. Hangi ifadelerin “ağır itham” olduğuna ve yapıldığı öne sürülen röportaja yer verilmeyen iddianamede, suçlamalar şu ifadelerle anlatıldı: “Şüphelinin yaptığı röportaj ile ilgili olarak yapılan açık kaynak araştırması neticesinde, şüphelinin, Suriye ülkesinin Afrin bölgesinde bulunan PKK/PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütü mensuplarına yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan Zeytin Dalı Harekatına yönelik ağır ithamlarda bulunarak, terör örgütü lehinde paylaşımlara yer verdiği, yaptığı röportaj ile halkı devlete karşı kışkırtmak amacıyla hareket ettiği ve PKK/KCK terör örgütünü sahiplendiği…”   İddianamede, belirtilen hususlar bütün olarak ele alındığında Dal’ın KCK Sözleşmesinde yer alan “Basın Komitesinde” örgütsel faaliyet yürüttüğü değerlendirmesine yer verildi.   HABER NOTLARI KEŞİF AMAÇLI NOTLAR OLDU   Diyarbakır’ın en büyük merkez Bağlar ilçesinde ayda 7 bin kişiye hizmet veren tek sağlık ocağının yıkılarak yerine “polis karakolu” yapılması haberine ilişkin tuttuğu notları kendi telefonuna kısa mesaj olarak göndermesi “istihbarat toplama” olarak savunuldu. İlçe sakinlerinin tepkisine neden olan ve farklı basın yayın organlarında onlarca habere konu olan 2 ve 3 nolu sağlık ocağına ilişkin tutulan notlar, iddianamede şöyle yorumlandı: “Şüphelinin kendi numarasına attığı sms içerikleri bir bütün olarak incelendiğinde, şüphelinin yukarıda belirtilen keşif amaçlı notları üst düzey örgüt mensuplarına sunmak üzere tuttuğu değerlendirilmektedir.”   ‘DEVLET ALEYHİNE GAZETECİLİK’   Gazeteci Dal’ın telefon dinlenmesine takılan ABD’den Diyarbakır'a yerleşen Ermeni Udi sanatçı Yervant Bostancı'yla Ermeni tehcirine ilişkin röportaj yapma isteği iddianamede, “19 numaralı görüşmede ise sözde Ermeni soykırımı konusunda Ermeni bir sanatçıyla röportaj yapmak istediği, şüphelinin, PKK/KCK terör örgütünün ideolojisi doğrultusunda devlet aleyhinde gazetecilik faaliyeti yürüttüğü…” ifadeleriyle yorumlandı.   15 YIL HAPSİ İSTENDİ   Yaşanan basın açıklaması ve protestoları gazeteci olarak takip ettiği sırada çekilen fotoğraflarının “eyleme katılmış gibi” gösterildiği iddianamede, Dal’ın teknik araçla takip edilmesi sonucu herhangi bir delil elde edilemediği belirtildi.   İddianamede, tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde gazeteci Dal’ın KCK yapılanmasında örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak üzerine atılı suçu işlediği ileri sürülerek, Dal’ın “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.