Mor Dayanışma sokak sokak gezerek kadınları 25 Kasım'a çağırıyor 2018-11-19 09:04:44 İSTANBUL - Kasım ayı boyunca kadınlarla çeşitli etkinliklerde bir araya gelerek şiddet biçimlerini tartıştıklarını söyleyen Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı, "Sokak sokak gezerek kadınları 25 Kasım'a çağırıyoruz" dedi. Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı, yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne çağrı yaparak, yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi.    Mor Dayanışma olarak uzun zamandır mahallelerde meclisler kurmaya, kadınların dayanışma ve mücadele ağını geliştirerek komiteler kurmaya çalıştıklarını belirten Baklacı, Kasım ayı boyunca mahallelerde sağlık panelleri, ekonomik kriz panelleri, buluşmalar ve söyleşiler düzenlediklerini söyledi. Baklacı, 25 Kasım'a ilişkin mahallelerde bildiri dağıtımı yaptıklarını ve sokak sokak gezerek kadınları 25 Kasım'a çağırdıkları bilgisini de verdi.   'BİZ HER YERDEYİZ'   “Kıyıda köşede değil hayatın tam ortasındayız” diyerek yola çıktıklarını, bu kapsamda da pek çok noktada kadınlarla bir araya geldiklerini ve her türlü şiddet biçimlerini tartıştıklarını ifade eden Baklacı, “Halen yoğun bir takvim bizi bekliyor olacak. Bizi sokaklardan, iş yerlerinden, okullardan, kampüslerden, sahnelerden hayatın her alnından soyutlamaya çalışanlara inat her yerdeyiz. Bizi evlere hapsedenlere karşı hayatın her alanında, yaşamın aktığı kavşağın tam ortasındayız” diye belirtti.   'HER ALANDA VAROLAN ERKEKLİK, ŞİDDETİ ARTTIRIYOR'   Ekonomik kriz nedeniyle kadınlara yönelik şiddetin de arttığının altını çizen Baklacı, “Şiddetin bir diğer nedeni 24 Haziran sonrasında kurumsallaşmaya giden faşizm koşullarıdır. Buna uygun da, uzun zamandır sancılarını da yaşadığımız yeni rejim kuruluyor. Bu rejim Sünni-erkek-Türk-gerici İslam üzerine hedefli. Siz yeni bir rejim kurarken toplumu yeniden şekillendirmek durumundasınız. Toplum-aile-kadın diyalektiği içinde buralara hamle yapıp politika üretirsiniz. Yeni rejim buna uygun olarak kadın, çocuk, LGBTİ, Alevi, Kürt, doğa düşmanı olarak şekilleniyor. Bunu bu çıplaklıkla görmek gerekiyor. Eski yıkık rejim ve yeni kurulmaya çalışılan rejim arasında sıkıştırtılmış ve çürümeye götürülen bir toplum var. Şiddet, taciz, tecavüz, cinayet, yolsuzluk, hırsızlık artıyor. Bunu istatistiklerden ya da bize gelen vakalardan çok net görüyoruz. Soluduğumuz yaşamın her alanında maalesef görüyoruz” dedi.    'ŞİDDETİNİZLE BARIŞMAYACAĞIZ'   Her gün onlarca kadının öldürüldüğü, fiziki ve psikolojik şiddetle karşılaştığı ve şiddetin faili olan erkeklerin cezasızlıkla ödüllendirildiği bir coğrafyada yaşadıklarını söyleyen Baklacı, "Mevcut iktidar ise tüm bunları görmezden gelerek ürettiği cinsiyetçi söylemleriyle kadını ailenin içine hapseden ve boşanmayı zorlaştıran uygulamalarıyla bu şiddete her gün bir yenisini ekliyor. Kadına yönelik şiddeti kamusal ve özel alanda tanımlayan ve bu doğrultuda şiddeti uygulayana cezai yaptırımları kapsayan İstanbul Sözleşmesi'ne aykırı politikalar tümüyle devrede. 6284 sayılı kanunun uygulanması ise konu kadın olunca herhalde akıllarına gelmiyor. Şiddetinizle barışmayacağız net" dedi.     25 KASIM'A ÇAĞRI   Artan şiddetin çözümü olarak da hayatın her alanında mücadeleyi büyütmek gerektiğinin altını çizen Baklacı, 25 Kasım’da Taksim’de yapılacak mitinge de “25 Kasım’da cinsiyet ayrımcılığına, baskıya, hukuksuzluğa karşı direnen, diktatöre kafa tutan Mirabel Kardeşler’den aldığımız güçle Taksim’de saat 17.00’de sokakta olacağız. Bütün kadınları bekliyoruz” sözleriyle çağrıda bulundu.   MA / Necla Demir