Duble yoldan surlara yıkım tehdidi 2018-11-08 09:08:29 DİYARBAKIR - Arkeolog Nevin Soyukaya, UNESCO listesindeki Sur’da yapımı tamamlanan duble yolun surlar için yıkım tehdidi oluşturduğunu belirtti. Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Şerefhan Aydın ise, yapılanın "kimliksizleştirme çalışması" olduğunu ifade etti. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde, geçtiğimiz aylarda yapımına başlanan duble asfalt yol çalışması tamamlandı. Çatışmaların ardından Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilen ve ilçenin yüzde 70'ine tekabül eden 6 bin 300 parselin acele kamulaştırma kapsamına alındığı Sur'da "yeniden imar çalışmaları" kapsamında başlatılan duble yolun yapımında sona gelindi.   Çatışmalarla birlikte 2 Aralık 2016'da ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş Mahallesi’ni kapsayan duble yol, İçkale’ye bitişik Cevat Paşa Mahallesi’nden başlayarak, yer yer tarihi surlara bir metre mesafeyi takiben, Mardin Kapı girişinden Gazi Caddesi’ne bağlanan yolun, yasağın kaldırılmasıyla trafiğe açılması bekleniyor.   Bazalt döşemeli dar sokaklarıyla bilinen tarihi Sur ilçesinde yapılan yol, Sur’un tarihi dokusuna "iliştirilmiş" görüntüsü verirken, araçların yolu kullanmasıyla meydana gelecek titreşimler nedeniyle surların yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapılıyor.   'TRAFİK TİTREŞİMİ ZARAR VERİR'   Çeşitli müzelerde 19 yıl müze müdürlüğü görevini yürüten Arkeolog Nevin Soyukaya, yolun sur diplerini takip ederek yapılmasının surlar için "yıkım tehdit" oluşturduğunu belirterek, bu tehdidin birincisinin yolun geçtiği doğu kısımdaki surların diğer kısımlara göre zayıf olması, ikincisinin ise, doğu kısımda yapılan surların yüksek bazalt tabakadan yararlanarak bu tabakanın kıyısında inşa edilmesinden kaynaklandığını söyledi. Surların doğu kısmındaki bazalt tabakanın yüksek olması ve ulaşımı güç olduğu için surların batı kısmı gibi duvarlarının kalın, burçlarının büyük olmadığının altını çizen Arkeolog Soyukaya, "Zaman içinde deprem veya heyelanlar sonucu bazalt tabakada kopmalar olmuş ve üzerindeki surlarla birlikte yıkılıp vadiye yuvarlanmıştır. Surların doğu kesiminin hemen kenarından geçirilen ve yoğun trafik akışının olması tasarlanarak yapılan geniş asfalt yolda, tasarlanan trafik akışının yaratacağı titreşimin surlara zarar vereceğini kestirmek güç olmasa gerek" dedi.    'MERVANİ KALINTILARI GÖMÜLDÜ'   Yolun yapıldığı alanda Mervani Kürt Devletinin kalıntılarının bulunduğunu açıklayan Arkeolog Soyukaya, "Eski yazmalarda, hatta İbn-ul Ezrak, Mervani tarihini anlattığı kitabında Yenikapı yakınında, Dicle'ye hakim Mervani sarayının olduğunu yazar. Yine 1939 hava fotoğrafında dahi batı surlarının hemen dibinde bir han kalıntısı ve başka yapıların kalıntıları görülebilmektedir. Uçak pisti gibi yapılan bu geniş asfalt yol ile bu yapı kalıntıları bir daha açığa çıkarılamayacak şekilde gömülmüştür" diye konuştu.   'KEPÇECİLERİN İNSİYATİFİNE BIRAKILDI'   Sur'un "yeniden imarıyla" kadim kimliğinden koparıldığını söyleyen Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Şerefhan Aydın, "Kentler geçmişlerinin izleriyle vardırlar. Katman katman biriken o tarihsel kesitler, kente ruhunu kimliğini, kültürünü verir. Kentsel sit alanı olan tescillenmiş bir yerde bir taşın yerinin değiştirilmesi dahi ciddi bir uzmanlık gerektiren bir konu. Hassasiyetle yapılan bir çalışma olması gerekiyor. Gözümüz gibi korumamız gereken bir alanı yıkım aşamasında kepçe operatörlerin inisiyatifine bıraktılar. Tarihi tescilli yapıları yıkarak yerine tarihi yapılar yaptıklarını söylediler. Geçmiş yıkıldı, sahte bir geçmiş yaratıyorlar. Bazalt kaplamalı betonarme villalar inşa edildi.  Hangi tarihe referans verdiği anlaşılmayan  'sözde tarihi Diyarbakır evlerinin' yapımı devam ediyor. Ucube yapay tarih sahneleri yaratılıyor. Oysaki teknik anlamda incelediğimizde aykırılığı gördük" şeklinde konuştu.    'DUBLE YOLA KESİNLİKLE İHTİYAÇ YOKTU'   Sur’da devam eden yıkım ve inşaat çalışmalarını "kimliksizleştirme" olarak değerlendirdiklerini söyleyen Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Şerefhan Aydın, şunları dile getirdi: "Bir kente kimliğini veren, yapılı çevreyle şekillenen yaşam alanlarıdır. Ve yaşam alanları da, yönetenlerin değil, kentte yaşayanlardır. Yeni yapılan evlerin imalatı da Ankara'daki mimarlık ofisinde Diyarbakır'ı görmeyen mimarlara yaptırılması sonucu böyle absürt bir durum ortaya çıktı. Bu duble asfalt yol Sur'un tarihine ciddi zarar verdi. Sur'da böyle bir şeye kesinlikle ihtiyaç yoktu. Çünkü Sur'un ana artelleri var onları bu ihtiyacı karşılıyordu. Özgün sokak dokusuyla vardı. Bu sokak dokusuyla UNESCO'nun dikkatini çekti ve tescillendi. Dünya Kültür Miras Listesi'ne dahil oldu."    'SUR RUHSUZ BİR BEDENE DÖNÜŞÜYOR'   Sur'da yapılanların "operasyonel çalışmalar olarak" tanımlayan Aydın, sözlerine,  "Eski planda sokak olan ve ring şeklinde yapılan ve Sur'un tamamına yapılması planlanan yollar yanında modern kentlere yapılan asfalt, kaldırım ve direkler yapmaya başladılar. Her geçen var olan niteliklerini kaybediyor. Doğrusu  bunların hepsini bir araya getirdiğimizde ve böyle devam etmesi halinde Sur ruhsuz bir bedene dönüşecek çünkü herhangi bir tarihi kültür doku kalmayacak" ifadelerini ekledi.   MA / Lezgin Akdeniz