Serbest Bölge’de işçileri ezmek serbest! 2018-10-22 09:01:17 MERSİN - Mersin Serbest Bölge’de işçilerin baskı altında haklarından yoksun olarak çalıştırıldığını, patronların ise korunduğunu belirten Dev Tekstil Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, işçilerin en çok işsiz kalmaktan korktuğunu ve bu yüzden haklarını arayamadığını vurguladı.  Dünyaca ünlü birçok firmanın bulunduğu Mersin Serbest Bölge’de kayıtsız işçi alımları, ucuz iş gücü, ücret kesintileri, güvencesiz ve fazla mesailerle yoğun baskı altına alınan işçilerin yaşadığı mağduriyetler katlandı. Geçtiğimiz günlerde Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan denetim sırasında yüzlerce işçinin alınmadığı bölge kapalı kutu gibi tutuluyor. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, Mersin Serbest Bölge'de işçilerin yaşadığı sorunları anlattı.   KAÇAK İŞÇİYE TEŞVİK   Mersin Serbest Bölge’de binlerce işçinin çalıştığını ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarının ve İş Kanunu'nun uygulanmadığını söyleyen Subaşı, işçilerin kayıtdışı çalıştırılıp düşük ücretlerle fazla mesaiye bırakıldığını ve geçen hafta bölgede yapılan denetimle işçilerin durumunun ayyuka çıktığını dile getirdi. Subaşı, “Gümrük Müdürlüğü tarafından yapılan denetim ile birçok işçi bölgeye alınmadı. Sebebi ise işçilerin giriş kartlarının olmaması. Ancak görmezden gelinen ise, bu denetimlerin ortaya çıkardığı sonuçtur. Yani sigortasız ve kaçak çalıştırılan işçiler. İçinde Suriyeli işçilerinde olduğu yüzlerce işçi bu şekilde çalıştırılıyor. Bu aşamada devreye girmesi gereken Çalışma Bakanlığı için anlaşılan bunun bir önemi yok. Sigortasız işçi çalıştırmanın suç ve bunun bir cezası olmasına rağmen sanki bu olay bir büyükşehir olan Mersin’de, Türkiye’nin ihracatında çok kritik bir yerde duran serbest bölgede yaşanmıyormuş gibi davranılıyor. Bu görmezden gelinerek patronlar kaçak işçi çalıştırmaya teşvik ediliyor. O gün işe gelmeyen işçilerin yevmiyeleri patronları tarafından kesildi. Bu denetimler önceden haberli oluyor ve patronlar tarafından deyim yerindeyse suç mahalli temizleniyor. Deliller yani sigortasız işçiler denetim süresince dışarı gönderiliyor. Görünürde de denetim yapılmış oluyor" dedi.    TEK ÖNLEM MASKE   Subaşı, yaşananların sadece denetim sonrası açığa çıkan sorunlar olmadığını belirterek, sorunları şu şekilde anlattı: “Sayılacak sayısız sorun var. Ancak işçiler için en öncelikli sorun ücretler oluyor. Yanı sıra fazla mesailer, besin değeri düşük kötü yemekler, servis sıkıntısı da önemli. İşçiler sağlık problemi yaşadıklarında, cenaze ya da hastaları olduğunda, yakınlarının düğünü olduğunda izin alamamaları, izin alamayan işçiler zorunlu nedenlerden kaynaklı işe gitmediklerinde kendilerinden 2 ila 3 günlük yevmiyenin kesilmesi, baskılar, hakaretler, mobbing uygulamalarını da unutmamak gerekiyor. Örneğin yaz sıcağında kan ter içinde, kışın ise soğukta üşüyerek çalışmaya mecbur bırakılıyorlar. Zaten hem bu nedenlerle hem de çalışma koşullarının sonucu olarak işçiler çok kolay hastalanabiliyor. Tekstil tozu, kimyasallar ve makine gürültüleri işçilerin sağlıklarını tehdit ederken işçilere evlerde temizlik yapılırken, kullanılan bir defalık maskeler öneriliyor. İşçi güvenliği açısından alınan tek önlem bu ve bunu da işçilere kendiniz alın diyorlar" ifadelerini kullandı.    ‘İŞSİZ KALMAKTAN KORKUYORLAR’   Subaşı, işçilerin sorunlarına ilişkin toplanan imzaların hem Çalışma Bakanlığı’na hem de Sağlık Bakanlığı'na gönderdiklerini fakat hiçbir yanıt alamadıklarını söyledi. İşçilerin en çok işsiz kalmaktan korktuğunu ve bu yüzden haklarını arayamadığını aktaran Subaşı, "Patronlar işçileri A ve B gibi çeşitli ücret sınıflandırmalarına ayırarak da ayrıca eziyorlar” diye konuştu. Yaşanan ekonomik krizin etkilerinin ilerleyen dönemlerde bölgeyi de etkileyeceğinin altını çizen Subaşı, şunları söyledi: “Sanıyoruz ki şu süreçte bu krizden en çok kazanan firmalar hazır giyim patronları oldu. Yurtdışına döviz üzerinden iş yaptıkları için Mersin Serbest Bölge patronları da muazzam paralar kazandı. Bu yüzden henüz kriz gerekçesiyle burada işten çıkarma yaşanmadı. Ancak yarın olmayacağı anlamına da gelmiyor. Zaten tekstil patronları bu süreci '3 aylık balayı dönemi bitti' diye açıklamış. Yaşanacak olası gelişmelerin ipucunu vermişlerdi. Şu süreçte işçiler yoğun mesailere kalmaya devam ediyorlar.”   ‘EN FAZLA KADINLAR HEDEFTE’   En fazla kadın işçilerin bölgede baskı altına alındığını ve kadınların toplumsal konumları göz önüne alınarak daha çok yıpratıldığını dile getiren Subaşı, “Patronlar, kadın işçilerin toplumsal konumlarını, ezilmişliklerini bir baskı aracı olarak kullanıyorlar. Onlara en zor işleri veriyorlar. Çalışma saatlerini daha da ağırlaştırıyorlar. Ailevi konumlarına, ihtiyaçlarına bakmadan saatlerce mesaiye bırakabiliyorlar. Hatta diğer yerlerde olduğu gibi serbest bölgede de hamile kadınları çok kolay işten atabiliyorlar. Sağlık sorunları nedeniyle hastaneye gitmelerine, reçete yazdırıp ilaç almalarına bile engel olabiliyorlar. Çocukları olan kadın işçiler saatlerce çalıştırıldıktan sonra, mesai bittikten sonra eve gönderilmeyip parmak bastırılarak çalışmaya zorlanıyorlar. Görünürde işler kitabına uydurulmuş oluyor. Yani prosedür gereği kadın işçilerin sanki mesaisi bitmiş gibi gösteriliyor. Oysa kadın işçiler hala çalışıyor. İşte bunlar gizlice yapılıyor. Ayrıca binlerce kadının çalıştığı serbest bölgede kreş talebi öncelikli hale gelmektedir.”   Mersin Serbest Bölge’de her gün kadın işçilerin şiddete maruz kaldığını ifade eden Subaşı, "Yine bölgede kadın işçilere yönelik birçok şiddet ve şiddet kullanmak amaçlı tehdit olayı yaşanmıştır. Bu da diğer sorunlar gibi olağan hale getirilmiştir. Sendikamıza bilgi geldikçe biz bunu mümkün mertebe daha fazla insana duyurmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan şiddeti sadece fiziki yolla hayata geçirilen bir darp olayı olarak da görmemek gerekmektedir" dedi.    SURİYELİLER UCUZ İŞ GÜCÜ    Suriyeli işçilerin patronlar tarafından ucuz iş gücü olarak görüldüğünü kaydeden Subaşı, "Savaş koşullarından kurtulmak için göç edenlerin mağduriyetini fırsata dönüştürerek her türden baskı altında kolayca çalıştırmaktadırlar. Böylece toplamda tüm işçileri daha kötü, güvencesiz koşullara ve daha düşük ücretlere razı etmiş oluyorlar" diye konuştu.    MA / Ergin Çağlar