İstanbul Barosu Başkan Adayı Eren Keskin: Baroyu mora boyamak için adayız 2018-10-12 09:20:39 İSTANBUL - “Adalet ve özgür savunma için yan yana” diyerek baro başkanlığına adaylığını açıklayan Avukat Eren Keskin, “Biz her türlü kimliğin kendisini özgürce ifade edebildiği, kavga etmeyen, kimliklere saygı duyan herkesin yan yana gelebildiği bir baro oluşturmaya çalışacağız” dedi.  İstanbul Barosu’nun şu an tek gündemi seçim. 20-21 Ekim günlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak genel kurulda başkanlık için şu ana kadar 10 isim adaylığını açıkladı. Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu'nun (ÖDAV) baro seçimlerinde adayı ise avukat Eren Keskin. Keskin, insan hakları alanında vermiş olduğu mücadeleyle tanınan bir isim.    Seçimlere ve adaylığına ilişkin konuşan Keskin, ÖDAV olarak son derece katılımcı bir şekilde seçim sürecine girmek istediklerini dile getirerek, genç meslektaşlarının teklifiyle bu süreçte adaylığı görev olarak kabul ettiğini söyledi. İnsan hakları hareketi içerisinde daha çok yer aldığını ifade eden Keskin, "Demokrasi, insan hakları, barış alanında büyük ihlallerin yaşandığı böyle bir süreçte dayanışmaya ve birlikte olmaya çok ihtiyacımız var" dedi.    ÖDAV’DA RESMİ İDEOLOJİ YOK   Haklı olduklarını belirten Keskin, şunları söyledi: “Her zaman haklı olduğumuzu düşünüyorum. Biz her zaman insan haklarını, demokrasiyi savunduk. Resmi ideolojinin kalıpları içerisinde düşünen biri değilim, ayrıca bizim listede resmi ideolojiyi benimseyenlerden oluşmuyor. Biz gerçekten dinsel, cinsel tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade edebildiği bir hukuk düzeni istiyoruz. Haklı olduğumuz noktasından yola çıkarsak ben kendi görüşlerimi değiştirmem ama yasaların değişmesi gerekiyor. Polislerin silahları dışında silah görmemiş bir insan olarak, ‘silahlı örgüt üyesi’ olarak yargılanıyorum, ‘terörist’ olarak yargılanıyorum. Bunun hukukla açıklanacak hiçbir yanı yok. Haklı olduğuma inandığım için ve tüm bu düşünce ve ifade özgürlüğü alanındaki hak ihlallerini değiştirebilmek için baroya aday oldum.”    'BAROYU MORA BOYAMAK İÇİN ADAYIZ'   Baro başkanlık seçimleri için adaylığını koyan 10 kişiden 2’sinin kadın olduğunu belirten Keskin, “Bu, kadınların gerek siyasette gerekse sivil toplum mücadelesinde yeteri kadar yer almadığının göstergesidir. Ama bizim listemiz bu duruma da tamamen aykırılık teşkil ediyor. 10 kişilik yönetim kurulundan 7'si kadın. Biz kadın ağırlıklı bir listeyiz. Ve biz baroyu mora boyamak için adayız. Biz kazanırsak, bundan sonra baronun rengi mor olacak. Kadınların yoğunlukta olduğu her yer barışın, insan haklarının ve kadın mücadelesinin yoğunlaştığı yerdir. Biz baroyu demokratikleştirmek istiyoruz” diye konuştu.    'ADALET İLE KORKU YAN YANA OLMAZ'   “Adalet ve özgür savunma için #yanyana” sloganıyla seçimlere gireceklerini kaydeden Keskin, adalete en çok ihtiyaç duyulan bir süreçte olduklarını söyledi. Savunma makamı olarak tamamen yargının dışına itilmek istendiklerini vurgulayan Keskin, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Duruşmalarda istenmiyoruz. Hakim ve savcıların odalarına ulaşamıyoruz. Oysaki yargının bir tarafıyız. Ama nerdeyse adliyenin kapıları bize kapatılmak isteniyor. Bir dosyayla ilgili savcının odasında girmek için izin istiyoruz. Eğer izin verirse girebiliyoruz. Eskiden bu kadar değildi. Yargı bu coğrafyada her zaman bağımlıydı ama bugün olduğu kadar hiç bağımlı hale gelmedi. Bunun nedeni de korkunun yargıya egemen olmasıdır. Çünkü bir günde görevlerinden alınan hakim ve savcılar var. Hakim ve savcılar verdikleri kararlarının yanlış olduğunu bile bilseler farklı karar veremiyorlar. Korkuyorlar çünkü. Adalet korku ile yan yana olamaz. Korkunun olduğu yerden adalet çıkmaz. Bu nedenle biz adaleti ön plana çıkarıyoruz. Adalet içinde, özgür savunma içinde biz savunma hakkını asla bırakmayacağız. Avukatlık bizim yaşam biçimimizdir. Biz mesleğimizi çok seviyoruz. Ve biz bir hakim ve savcı kadar hakka sahip olduğumuzu biliyoruz. Bunu da sağlayacağız.”    'NEDEN EREN KESKİN?'   Keskin, “Neden Eren Keskin?” sorusunu şu yanıtı verdi: “Bir kere biz çifte standartsız yaklaşacağız. Baro bir Ergenekon davasıyla ilgilendiği kadar sosyalist avukatlar, Kürt avukatlar ya da cemaatten yargılanan avukatlarla ilgilenmiyor. Böyle bir şey olamaz. Eğer bir avukat fikri ve siyasi aidiyeti nedeniyle yargılanıyorsa, gözaltına alınıyorsa, tutuklanıyorsa bunda siz ayrım gözetemezsiniz. Ne olursa olsun avukatla ilgilenmek zorundasınız. Biz hiçbir ayrımı gözetmeden, hakları ihlal edilen tüm meslektaşlarımızın yanında olacağız. Bizim bir diğer farkımız şu; Mahmut Esat Bozkurt'tan kurtaracağız baroyu. Türkiye'de hukukun yapıcısı Mahmut Esat Bozkurt'tur ve Mahmut Esat Bozkurt 'Türk'ten başka hiç kimsenin hiçbir hakkı yoktur' diyen bir kişidir. Irki temelde bakan bir kişidir. Ve bu baro hala Mahmut Esat Bozkurt adına ödül vermeye devam ediyor. Biz bu ödülü kaldıracağız. Biz her türlü kimliğin kendisini özgürce ifade edebildiği, kavga etmeyen, kimliklere saygı duyan herkesin yan yana gelebildiği bir baro oluşturmaya çalışacağız.”   EŞİTLİKÇİ VE DEMOKRATİK BİR BARO İÇİN...   Türkiye Anayasa'nın darbe ürünü bir anayasa olduğunun altını çizen Keskin, Anayasa'nın değiştirilmesi konusunda ısrarcı olacaklarını dile getirdi. Keskin, Türkiye'nin taraf olduğu, ancak uygulamadığı uluslararası sözleşmeleri uygulaması konusunda çalışmalar yapacaklarını belirtti. Keskin, başta kadın ve LGBTİ olmak üzere tüm ötekileştirilenlerin, demokratik ve eşitlikçi bir baro yönetimi isteyenlerin kendilerini desteklemelerini istedi.    MA / Yasin Kobulan - Sadık Topaloğlu