Sönmez: Kriz Kürt meselesindeki vites değişikliğinden kaynaklı 2018-08-17 09:09:18 İSTANBUL – Ekonomik krizin sorumlusu olarak gördüğü Erdoğan ve etrafındaki kliğin Türkiye’yi uçuruma sürüklediğini belirten Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Naci Sönmez, bugün yaşanan ekonomik kriz dahil tüm sorunların kaynağında Kürt sorunundaki vites değişikliği olduğunu söyledi.  Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Naci Sönmez, ülkenin içinde bulunduğu siyasal tabloyu, ekonomik krizin ardında yatan nedenleri ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Siyasi istikrar ve huzurun olmadığı yerde ekonomik istikrarın sağlanamayacağını vurgulayan Sönmez,  AKP'nin 16 yıllık politikasının krize neden olduğunu söyledi.    'EKONONOMİK KRİZ SİYASİ KRİZLE AŞILACAKTIR'   Türkiye’yi yönetenlerin kendilerine göre bir yönetim inşa etmeye odaklandıkları için ekonomiyi de günü birlik politikalarla yürüttüklerini ifade eden Sönmez, “Daha çok ranta, inşaat sektörüne dayalı; üretime ve istihdama dayalı olmayan bir politika ile yürüttüler ve sürekli bir borçlanma haliyle bu işleri atlatmaya çalıştılar” dedi. İktidarın Suriye ve Ortadoğu meselesinde uluslararası güçler ile çatışması ve Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatmasının siyasi kriz yarattığına dikkat çeken Sönmez, “Türkiye’nin bu ekonomik badireyi yaşayacağı adım adım belliydi. Sürekli sinyal veriyordu. Karşı karşıya kaldığımız durum Türkiye’nin siyasi istikrarını arayarak çözebileceği mevzudur. Alınan ekonomik tedbirler geçici bir takım şeyler yaratabilir ama ekonomik kriz esas olarak siyasi krizle aşılacaktır” diye belirtti.    'BU MİLLİ BİR DURUŞ FALAN DEĞİLDİR'   ABD ile Türkiye arasından yaşanan krizle birlikte dolar meselesini milli mesele haline getiren AKP’nin bu anlamıyla izlediği yol ve yönteme ilişkin de konuşan Sönmez, toplumu yanlış yerden yönlendiren politikanın sahte ve gerçek dışı bir duruş olduğunu savundu. İhtiyaç alan toplumsal konsültasyonu sağlamaya yönelik hamle olduğunu ifade eden Sönmez devamla, “Anti Amerikancılık dolar üzerinden yapılmaya çalışıyor. Sonuçta o kadar milliyseniz neden yerli paranıza değil uluslararası paraya bağlı bir ekonomik siyaset yürüttünüz? Çünkü küresel sermaye ile bütünleşmek böyle bir şeyi doğurur ve kuralları vardır. Kurallara göre hareket etmediğiniz sürece gelir bu silah sizi vurur. Bunun karşısında milli bir duruş sergilemeye çalışmak, toplumu bununla konsolide etmek AKP’nin ikiyüzlü siyasetini göstermektedir. Bu milli bir duruş falan değildir. Sadece kendi sonunu hazırlayan nedenleri ortadan kaldırmaya ve üzerini silikleştirmeye dönük hamlelerdir “ diye konuştu.    ‘ORTADOĞU’DA KÜRTSÜZ OLMAZ’    Sönmez, ABD ile Türkiye arasında yaşanan krizin ekonomiye olan etkisi bir tarafa kapalı kapılar ardında yürütülen siyasi krizden de bahsetmenin mümkün olduğunu dile getirdi. Ortadoğu ve Kürt siyasetinin bu durumdan bağımsız olmadığının altını çizen Sönmez, Türkiye’nin bugün yaşadığı durumun esas nedeni olarak Kürt meselesi stratejisindeki vites değişikliği olduğunu hatırlattı.    Sönmez, şöyle devam etti: “Ortadoğu’da artık Kürtsüz bir coğrafya çizilemeyecek. Artık yüzyıl önceki gibi cetvel elde bir coğrafya olmayacak. Oradaki tek seküler harekette, Türkiye’de de Ortadoğu’da böyle, Kürt hareketini bypass eden ve oradaki başka cihatçı örgütlerle arayışlardan vazgeçmesi gerekir. Dünyanın kabul etmek zorunda kaldığı şeyin Türkiye’nin de kabul ederek, kendi gerçeği ve kendi insanlarıyla barışarak Ortadoğu’da istikrarlı ve güçlü bir Türkiye’yi ancak konumlandırabilir. Eğer bu sağlanabilirse ekonomik sorunlar, ticaret hacmi vs. hepsi artar. Komşularıyla ve dünya ile barışık, barış eksenli bir Türkiye inşa edildiği zaman ekonomik sorunlar da peyderpey çözülecektir. Toplumun bunu anlaması gerekiyor. Özellikle AKP’ye oy veren seçmenler; AKP’de bu 16 yıl içinde yaşanan değişimleri, Ortadoğu’daki gelgitli politikasını gözden geçirmeye ve kendi partilerine çekidüzen vermekle karşı karşıyalar. Buna sadece bizim uyarılarımız yetmez. Siyasi iktidarı sandıkla iktidara taşıyan insanlarımıza da bu konudaki sorumluluklarını hatırlatmakta fayda görüyorum. Kısacası bugünkü ekonomik sorun Ortadoğu’da ve bölgemizdeki siyasetin krizini çözerek aşılacaktır.”    ‘MUHALEFET KENDİNİ SORGULASIN'   Bir yönetememe krizi olduğunu ve yeni sistem inşasıyla birlikte artık eski Türkiye’de yaşanmadığına vurgu yapan Sönmez, muhalefete düşen paya ilişkin de, “Evet yeni sistem tam inşa edilmedi ama buradan geriye dönüşler mümkündür. Hatta bu olanaklar da var. Bu önümüzdeki yerel seçimler de bu anlamda şanstır. Artık parlamentoya hapsolmuş bir muhalefetin de kendini sorgulaması gerekiyor. Artık hayatın her alanına ve toplumun tüm dinamiklerine değen bir muhalefet hattı ve genel bir demokrasi cephesi örülmesi lazım. Türkiye’nin meselesine sahip çıkan, birbirine yakın olan siyasal güçlerin artık kendi önceliklerini değil, toplumsal ihtiyaçları önceleyen siyasi hareket oluşturmaları gerekiyor. Burada hepimize sorumluluklar düşüyor” dedi.    'İKTİDAR KENDİ PARTİSİNİ BİLE BYPASS ETMİŞ DURUMDA'   “Siyasal iktidar bence geçtiğimiz yıllara göre en güçsüz dönemini yaşıyor ve iktidar kendi partisi AKP’yi bile bypass etmiş durumda” diyen Sönmez, demokratik siyaset alanının tamamen tahrip edildiğini söyledi. Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğal olan demokrasi merkezli bir siyaseti önümüze koymamızdır. Bu konuda 24 Haziran seçimlerinin bir takım ipucu verdiğini düşünüyorum. Birbirine yaklaşma hali olgunlaşmaya başlamıştır. Geniş bir iktidar karşıtı ittifakı iktidara doğru yürüyecek bir şekilde hareket ettirmeliyiz. Topluma ekonomik krizin nedeninin siyasi kriz olduğunu anlatarak, buradan çıkışın da hepimizin ellerinde olduğu şiarıyla yola çıkmamız gerekli."    'İTTİFAK ETTİĞİ KESİMLERDEN DARBE GÖRMESİNE NEDEN OLABİLİR'   Sönmez, Türkiye’yi önümüzdeki süreçlerde ne gibi sonuçların beklediğine ilişkin ise şunları söyledi: “Tayyip Erdoğan ve etrafındaki klik bu şekilde Türkiye’yi bir uçuruma sürükleme haliyle devam ediyor. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Burada toplumsal muhalefetin gücü, olanakları, kuracağı ittifaklar eğer başka bir seçeneği açığa çıkartamazsa doğal olarak sistem kendi içinde bazı seçenekleri ortaya çıkaracaktır. Bu şuanda Erdoğan’ın ittifak ettiği kesimlerden bir darbe görmesine bile neden olabilir. Askeri bir darbe bile söz konusu olabilir. Çünkü Amerika’yla kavgalı, Avrupa’yla, bütün dünyayla özellikle de komşularıyla kavgalı. Suriye konusunda muhalif birçok güçle kavgalı bir iktidarın yürüme şansı yoktur. Doğal olarak bu tür kriz anlarında bir takım olanaklar çıkar. Bu olanaklar iki seçeneklidir. Birincisi gerçekten muhalefetin derlenip toparlanıp alternatif oluşturması ve aşağıdan yukarıya bir halk dalgasıyla yeni bir iktidar inşa etme olanağını yakalaması gerekir. İkincisi ise bunun olamadığı koşulda dünyada da Türkiye’de de örnekleri görülmüştür; sistem kendi içinde güven tazeleyen toplumsal güven inşa eden bir iktidar seçeneği ortaya çıkarabilir. Bunların yapılması da ancak bir askeri darbe ile olabilir. ‘Darbe mekaniği devam ediyor’ diye bir söz vardır ya bana göre, Türkiye uzun bir süredir bir darbe paranoyası içindedir ve işlemektedir. Bu seçeneği de düşünülmesi gereken bir olasılık olarak görüyorum. Bu anlamda toplumsal muhalefet bir dinamizm geliştirecek ya da sistem kendi içinde bir seçenek yaratacak. Çünkü Erdoğan’ın bu gidişatı sürdürülebilir bir gidişat değildir.”   MA / Necla Demir