Akademisyen Berwarî: Türkiye savaşı seçerse bu kimsenin çıkarına olmaz 2025-10-23 09:09:52   ŞIRNEX - Federe Kürdistan Bölgesi’nde bir yılı aşkın süredir hükümet kurulamamasının etkilerinin her alanda kendini gösterdiğini belirten akademisyen Kamuran Berwarî, Türkiye’nin bölgede ciddi bir savaş hazırlığı içerisinde olduğunu kaydetti.     Federe Kürdistan Bölgesi’nde 20 Ekim 2024’te Irak Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu gözetiminde yapılan parlamento seçimlerinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen hükümet kurulamadı. Sonuçlara göre parlamentoda KDP 39, YNK 23, Yeni Nesil Hareketi ise 15 sandalye kazandı. Bu sonuçlara göre hiçbir parti tek başına hükümet kurabilecek sandalye sayısına ulaşamadı. Yeni hükümetin kurulabilmesi için KDP’nin bir partiyle koalisyon kurması gerekiyor. Seçimde birinci parti olarak çıkan KDP ile ikinci parti olan YNK arasında aradan geçen zamanda birçok görüşme yapılsa da anlaşma sağlanamadı.    Hükümetin kurulamaması toplumu topyekun etkilerken, YNK ve KDP 11 Kasım’da yapılacak Irak parlamento seçimleri için sahaya indi. Süleymaniye’de 18 Ekim’de partisinin aday tanıtım mitinginde konuşan YNK Başkanı Bafil Talabani, hükümetin kurulamaması konusunda aynı tutumunu sürdürerek, “Hükümet neden kurulamıyor? Çünkü Kürdistan’da hatalarını tekrarlamayacağına ve size hizmet etmeyeceğine inanmadığımız hiçbir hükümeti kurdurtmayacağız” dedi.    Yaşanan bu gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde kapsamlı bir savaş hazırlığı yaptığı kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında. Yeni yollar ve kalekolların bu amaç doğrultusundan inşa ediyor. Irak ve Suriye’de asker bulundurmanın 3 yıl daha uzatılmasına dair tezkere 21 Ekim’de AKP, MHP ve İYİ Parti’nin oylarıyla Meclis’te kabul edildi.   Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Siyaset ve Demokratik Düşünce Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Kamuran Berwarî, hükümetin kurulamaması, yaklaşan Irak parlamento seçimleri ve Türkiye’nin savaş hazırlıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.    ‘DE FACTO BİR HÜKÜMET VAR’   Irak Anayasası’na göre hükümetin kurulamamasının suç olduğunu belirten Kamuran Berwarî, “Irak Seçim Komisyonu yasalarına göre seçimden sonra 40 gün içinden milletvekilleri belirlenmeli vekiller görevlerine başlamalı. 40 günden sonra hükümet kurulmalı ve ilan edilmeli. Bakanlar, Başbakan yeni hükümet tarafından belirlenmeli. Irak yasalarına göre eğer hükümet kurulamazsa seçimlerin yenilenmesi gerek. Irak yasalarına göre Kürdistan hükümeti şu an De facto konumundadır ve bir geçerliliği yoktur. Şuan Kürdistan’da bir parlamento yok. Hükümet YNK ile KDP arasındaki çekişmelerden kaynaklı kurulamamıştır. 1994 yılından bu yana iki parti arasından çekişmeler söz konusu. Her geçen gün iki parti arasındaki sorunlar büyüyor. Hükümetin kurulamamasının nedeni YNK’nin yeni kurulacak hükümette söz sahibi olmak istemesi. YNK sadece şeklen, kağıt üstünden hükümette yer almak istemiyor. Karar alma ve yürütme organlarında KDP gibi söz sahibi olmak istiyor. KDP ise buna yanaşmıyor” dedi.      ‘TOPLUM TOPYEKUN ETKİLENİYOR’   Aradan geçen bir yılda hükümetin kurulamamasının toplumun her kesimini etkilediğine dikkati çeken Berwarî, “Bunun etkileri her yerde kendini gösteriyor. Ekonomi, eğitim, psikolojik, askeri alanları başta olmak üzere her yerde bir etkisini görmek mümkün. Şuan yasal bir hükümet yok, bu da parlamentoyu işlevsiz kılıyor. Hükümet adına yapılan bütün çalışmalar şuan yasa dışı. Bir yıldır hükümeti denetleyecek bir mekanizma yok. Memurlar aylardır maaşlarını alamıyor ancak buna ses çıkaran kimse olmuyor. 10’uncu ay bitti ancak hala 7’nci ayın maaşları verilmiş değil. Ekonomik açıdan Kürdistan şuan kritik bir aşamadadır. Yurttaşların durumu şuan çok kötü bir durumda. Her açıdan bir çürüme var. Bu istikrarsızlık hükümetin bilinçli bir politikasıdır. Hükümetin kurulmaması nedenlerinden biri de yasa dışı bir şekilde halkın kaynaklarına çökmek istemesidir” diye belirtti.    ‘23 YILDIR ÇÖZÜM BULADILAR’   Hükümet kuramayan YNK ve KDP’nin 11 Kasım’da yapılacak Irak parlamento seçimleri için sahaya indiğini anımsatan Berwarî, “Her seçim döneminde yeni senaryolar yazılıyor. Ağaların, Şeyhlerin, Beglerin çocuklarını kullanarak halk kandırılıyor. Saddam gittiğinden beri ulus adına birçok söz verilmiş ancak bu güne kadar bu sözlerden bir tanesi bile tutulmamıştır. Bağdat’a giden birkaç kişi dışından geriye kalanlar kendi çıkarlarını savunuyorlar. Buna karşı peşmerge, gerilla, savaşçı ruhu ile Bağdat’ta Kürtlerin hakları için mücadele edenler var. Şuan seçim için sahaya inen ve propaganda yapan partiler Başûr halkını kandırmasın. Başûr halkı geçmişte yaptığı hataları tekrarlamayacak. Şuan Başûr Kürdistanı’nda güç kaybı var. Sınırlar yavaş yavaş ellerinden alınıyor. Gümrükler, pazarlar bir bir elinden alınıyor. Şuan kimlikler ve pasaportlar Bağdat hükümetinin elinde. Başûr Kürdistanı’nın sınırları belirlenmemiştir. Mevcut siyasi partiler bu yaşanan sorunları geride kalan 23 yılda çözüme kavuşturamamışlardı” diye konuştu.     ‘SESSİZ KALAN HERKES ORTAK’   Başûr’da Irak parlamento seçimlerine odaklanan siyasi partilerin “Medya Savunma Alanları”nda gerçekleşen savaş suçlarına sesiz kaldığını vurgulayan Kamuran Berwarî, “Türkiye’nin askerleri Başûr’da olduğu sürece, karakollar inşa edildiği sürece, her yerde istihbaratı kol gezdiği sürece  bir otoriteden bahsetmek doğru olmayacak. Şuan Başûr Kürdistanı’nın ormanları Türkiye’nin eliyle yok ediliyor. İnsanlığa, ahlaka, vicdana, dine karşı bir talan yapılıyor. Bunun tek suçlusu Türkiye değil; buna sesiz kalan Başûr hükümetidir. Başûr’da buna sesiz kalan herkes bu suçun ortağıdır. Bu talana karşı herkesin tepki göstermesi gerek. Başûr hükümeti ömürleri yüzlerce yılı bulan bu ağaçların kesilmesine karşı kör ve sağırı oynamaktadır” ifadelerini kullandı.     ‘SAVAŞ DEĞİL BARIŞ YOLU SEÇİLMELİ’   Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde yeni ve kapsamlı bir savaşa hazırlandığına dikkati çeken Berwarî, “Büyük bir savaş hazırlığı var. Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’tan İran’a kadar her yerde Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmeyi amaçlıyorlar. Savaş hazırlıklarının yanı sıra bir barış görüşmesi de var. Türkiye savaş yolunu seçerse bu kimsenin çıkarına olmaz. Bunun yerine, savaşta ısrar etmek yerine İmralı’ya gitmeli ve sorunların çözümü için demokratik müzakereler bir an önce başlatılmalı. Geride kalan 40 yıllık çatışmalı süreç, Türkiye halklarına büyük kayıplar verdirdi. 2 trilyon dolardan fazla bir bütçe Kürtlere karşı yapılan savaşa gitti. Bu para Türkiye halklarına ayrılsa Türkiye bugün çok farklı bir yerde olurdu. Umut ediyoruz ki; Başûr hükümeti topyekun barışı destekler. Kürdistan’da bulunan siyasi partiler birbirleriyle uğraşmak yerine yabancı askerlerin Kürdistan topraklarından çıkarılması için çaba içinde olmalı. Kuzey ve Doğu Suriye ile Başûr arasında örülmek istenen utanç duvarından vazgeçilmeli” diye kaydetti.     MA / Emrullah Acar