Filistin'deki işgale tepki gösteren Çelik tahliye edilmedi 2025-08-22 10:22:13   İSTANBUL - Filistin’e destek eyleminde atılan "Katil İsrail işbirlikçi Erdoğan” sloganı gerekçesiyle bir aydır tutuklu bulunan İsmail Çelik'in tutuk incelemesinde tahliye kararı çıkmadı.    Filistin Eylem Komitesi, İsrail'e silah satan şirketlerin de katıldığı IDEF 2025 Savunma Sanayii Fuarı’na karşı 22 Temmuz’da İstanbul'da protesto eylemi düzenledi. Eyleme katılan 8 kişi, 23 Temmuz’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, İsmail Çelik “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklanarak Marmara (Silivri) 1 Nolu Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. Çelik’e yöneltilen suçlamaya, eylemde atılan “Katil İsrail işbirlikçi Erdoğan” sloganı gerekçe gösterildi. Marmara (Silivri) Cezaevi’ne konuldu.   TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI    Çelik’in avukatı, tutukluluk kararına karşı Bakırköy 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. İtirazda, suçlamaya gerekçe yapılan sloganla “hakaret kastı” olmadığı, sloganın eleştiri sınırları içinde kalındığı vurgulandı. Mahkeme, tutukluluk kararının “isabetsiz olmadığını” öne sürerek, 31 Temmuz’da itirazı reddetti. Dün Çelik'in tutukluluğunun incelemesi yapıldı. Duruşmalı tutuk incelemesinde Çelik'in tutukluluğunun devamına karar verildi.     GEREKÇE: DELİLLER SABİT!   Çelik'in avukatı Üsame Yaşar, "delillerin sabit olduğu" iddiasıyla tutukluluğun ölçülü bir tedbir olarak görüldüğünü kaydetti. "Oysa İsmail Çelik’in kaçma şüphesi, delilleri karartma riski ya da adli kontrolle bırakılan diğer şüphelilerden farklı herhangi bir durumu yoktur" diyen Av. Yaşar, yapılan suçlamanın "siyasal eleştiri" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.    Çelik’in sabit ikametgâhı olduğu ve bir tatlıcıda tezgahtar olarak geçimi sağladığını belirten Yaşar, "Tutukluluğu nedeniyle çalıştığı işyerinden uzak kalması hem kendi hayatını hem de ailesinin ekonomik ve sosyal yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. Bu durum tutuklamanın sadece bir ceza hukuku tedbiri olmaktan çıkıp, ağır bir toplumsal dışlama aracına dönüştüğünü göstermektedir. Gelinen noktada tutukluluk süresi isnat edilen suç bakımından muhtemel ceza infaz süresini aşmış durumdadır. Bu da Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında yasaklanan bir ‘peşin infaz’ durumuna işaret etmektedir" diye konuştu.    Yaşar, tüm itirazlarına rağmen tutuk incelemesinin kendilerine haber verilmediğine işaret ederek, "Sulh Ceza Hâkimliği, sabah erken saatlerde müvekkili Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlayarak, müdafilerden habersiz şekilde hızlıca karar vermiştir. Tutukluluğun devamına yönelik verilen karara dair itiraz süreci devam etmektedir” dedi.     SANAL MEDYA PAYLAŞIMLARINA SORUŞTURMA   Yaşar, tutukluluk sürecinde Çelik'in sanal medya hesabı üzerinden Filistin’deki saldırılar ile Türkiye’nin bu konudaki tutumuna yönelik eleştirel paylaşımların da ayrı bir disiplin soruşturmasına gerekçe yapıldığını aktardı. Yaşar, "Bu süreç hukuki olmaktan çok cezalandırıcı bir uygulama izlenimi yaratmaktadır" dedi.