Eylemdeki belediye işçileri: İnsanca yaşamak istiyoruz 2025-06-26 10:54:39 İZMİR - Maaşlarının düzenli ödemesi ve diğer haklarının verilmesi için eylemlerini sürdüren Buca Belediyesi işçileri, insanca yaşamak istediklerini belirterek, maaşların düzenli ödemesi için sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.  İzmir Buca Belediyesi'nde yaklaşık 100 işçi haklarının verilmesi talebiyle başlattıkları eylemin 9'uncu gününde. İşçiler, Nisan maaşlarının yarısı, Mayıs, Haziran maaşlarının hiç verilmemesi, sözleşmeden doğan farkların ödenmesi ve gıda kartlarının verilmesi talebiyle 18 Haziran günü iş bırakmaya gitti. İş Kanunu'nun 34'inci maddesinin "Ücretinin ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda işçinin iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabileceği" hükmüne dayanarak iş bırakma giden işçilerden 70 işçinin işine ise son verildi. Eylem sürecinde birçok baskıya maruz kalan işçiler aynı zamanda belediye başkanı ve diğer belediyelerden gelen ekipler tarafından grev kırıcılığına maruz kaldı.      Eylemlerine değerlendiren belediyede temizlik işlerinde çalışan ve aynı zamanda iş yeri temsilcisi olan Nevzat Yavuz yaklaşık 1 senedir maaşlarını eksik veya gününden sonra aldıklarını aktardı. Bunun üzerine Ramazan Bayramı'nda eylem kararı aldıkların belirten Yavuz, "Görkem Başkan'la konuştuğumuz zaman kendisinin eylemin demokratik olduğunu bizi desteklediğini ve hiçbir müdürün, başkanın veya başkan yardımcısının bizi tehdit etmeyeceğine dair sözü var. Bunu 300 kişinin yanında söyledi. Sonra bize 'Siz eyleminize devam edin, ama işe gelmek isteyen arkadaşlara da karışmayın' dediler. Ancak sonrasında amirler, çavuşlar ve referanslar işçi arkadaşlarımızı arayıp tehdit etmeye başladı. Biz de bunu kabul etmedik çünkü bu bireysel bir eylem. Biz, insanca bir yaşam ve maaşlarımızın düzenli yatmasını istiyoruz. Temmuz 2024'ten beri verilmeyen diğer haklarımızı istiyoruz. Paramız eriyor. Bunun yanı sıra birilerinin yönlendirmesi ile eylem yapmıyoruz. Bu tamamen haklı bir işçi mücadelesi. Biz fazla maaş istemiyoruz. Hiç kimseye 'Arkadaşlar işe çıkmayın' demedik. Buradaki herkes kendi iradeleriyle kendi masraflarını ödeyebilmek için oturma eylemi yapıyor. Burada 50 kişi de kalsak 20 kişi de kalsak bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse çadır kurarız, gerekirse de Ankara'ya yürürüz" ifadelerini kullandı.   70 İŞÇİ İŞTEN ÇIKARTILDI    Yavuz, daha sonra eylem sırasında maruz kaldıkları baskılara değinerek, "Eylemin 3'üncü günü bize bir haber geldi. Çiğli Belediyesi'nden 4 tane çöp toplama aracı geldi. Kendilerine 'bu eylemin daha bitmediğini devam ettiğini' söyledik. Bunun üzerine Çiğli Belediyesi işçileri de 'Biz, grev kırıcılığı yapmayız' diyerek gittiler. Ancak Balçova ve Menderes Belediyesi'ne ait ekipler çöp toplamaya devam etti. İşçi arkadaşlarımızı suçlamıyorum, onlara baskı yapıldığını da biliyorum. Bu iş böyle devam ederse bununla ilgili mahkeme sürecini de başlatırız. Şu anda 70 kişiye işten çıkarılacakları yönünde mesaj gitmiş. Bununla ilgili de avukat arkadaşlarımızla irtibat halindeyiz" diye konuştu.     'ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK'     18 yıldır belediyede çalışan Öznur Bilgin ise "Talebimiz her ay düzenli olarak maaşımızı almak. Maaşlarımız öyle abartılı da değil. Bordrolarımızı da gösterebiliriz. Benim hesabıma yatan para 42 bin lira. Ama o da yatmıyor. Ramazan ve Kurban Bayramı'nı parasız geçirdik. Bizim amacımız sadece evimize bir parça ekmek götürmek. Anayasal hakkımızı kullanarak eylem kararı aldık. Kimse tarafından yönlendirilmedik. İş yeri temsilcisi arkadaşlar sadece gelip bize yasayı anlattılar. Arkadaşlarımız bize haklarımızın ne olduğunu söyledi biz de gelip burada oturduk. İki üç gün sonra da benim işime son verildi. Buradaki arkadaşlar 'Maaşlarımız düzenli yatsın' dedikleri için burada. 'Hak, hukuk, adalet' diyen muhalefet partisinin belediyesi bize böyle yapıyor. Ekranlara çıkıp 'Hakkınızı arayın, hakkınızı kimseye yedirmeyin' diyorlar, ama en başta onlar bizi eziyor" şeklinde konuştu.    MA / Uğurcan Boztaş