Diyarbakır ne mesaj verdi? 2018-06-21 12:42:33 DİYARBAKIR - HDP’nin Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge akarak sessizliğini bozan yüzbinlerce kişi, AKP’nin bölgede son 3 yıldır yürüttüğü politikalara karşı biriken öfkesini dışa vurarak, Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” sözlerine yanıt verdi.   Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 24 Haziran seçimleri kapsamında dün Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdiği “Büyük Amed” mitingi, 5 Haziran 2015’ten sonra yaptığı en görkemli miting oldu. 5 Haziran’da gerçekleştirilen mitinge yönelik DAİŞ’in tarafından düzenlenen bombalı saldırının ardından ilk kez yüzbinler İstasyon Meydanı’nda toplanarak taleplerini haykırdı.   5 HAZİRAN’DAN 20 HAZİRAN’A   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın devlet ile yürüttüğü diyalog sürecin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 5 Nisan 2015’te “buzdolabı”na kaldırılması ardından 5 Haziran’da HDP’nin mitingine yönelik bombalı saldırı, 20 Temmuz 2015’te Suruç katliamı, hemen ardından 24 Temmuz 2015’te savaş uçaklarının 3 yıl aradan sonra hava saldırıları düzenlemesi, 10 Ekim Ankara Gar katliamı ve bölgeye yönelik politikalarla başlayan yasak ve yıkım süreci, topluma yönelik baskının dalga dalga yayılma süreci oldu.   ‘KÜRT’E DAİR NE VARSA’ ORTADAN KALDIRILDI   Bölgede yasak ve yıkım devam ederken, 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması, bu kez toplumun muhalif kesimleri üzerinde ikinci bir baskı cenderesinin başlangıcı oldu. Bu süreç, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte 12 milletvekilinin tutuklanması, DBP’li belediyelere kayyum atanması, Kürt siyasetine yönelik operasyonlar, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile başta basın yayın organları ve çok sayıda dernek ile kurumunun kapatılması, binlerce kişinin görevlerinden ihraç edilmesi, bütün kentlerin abluka altına alınması ve “Kürt’e dair ne varsa” ortadan kaldırılmasına kadar vardı.   KÜRTLERE ‘PARMAK’ SALLADI   Bütün seçim propagandasını Kürtlerin siyasi iradesi olan HDP ve Selahattin Demirtaş’ı hedef göstererek yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Haziran’da Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda miting düzenleyerek, “Kürt sorunu yoktur” dedi; Kerkük ve Efrin ardından Minbic ve Kandil’e yönelik operasyon tehdidiyle Kürt’e bir kez daha parmak salladı.   YASAK VE YIKIMA TEPKİ   Tüm bunların yaşandığı baskı ve OHAL ortamında neredeyse her çalışması engellenen HDP’nin Diyarbakır mitingine yüzbinlerce kişi akın etti. 5 Haziran 2015’ten sonra ilk kez İstasyon Meydanı’na çıkan bütün yollarda insanların heyecanla miting alanına aktı. Ofis, Suriçi ve Bağlar ilçesine uzanan kollar, polis barikatlarını kaldırttı. Öyle ki, miting öncesi bir esnafın, “Mutlaka aileden temsilen biri gelecek” sözleri İstasyon Meydanı’nın dolup taşacağının göstergesiydi. Mitingin başlamasına saatler kala alanı dolduran yüzbinler, başta bölgede yaşanan yasak, yıkım ve OHAL uygulamalarına karşı tepkisini ortaya koydu.     YÜZBİNLERİN ÖFKE PATLAMASI   5 Haziran 2015 kitlesini geride bırakan yüzbinlerin attığı ve kentte yankılanan sloganlarla Diyarbakır yine mesajını verdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecride tepki gösteren yüzbinler, AKP’nin bölgeye yönelik yasak, yıkım ve ölüm politikaları, çözüm umudu taşımayan politikalar ve Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” söylemini reddetti. Özellikle sağduyu ve sabırlı bir şekilde kararlılığını gösteren Kürt halkı, 3 yıldır AKP’nin bütün politikalarına karşı biriken öfkesini, İstasyon Meydanı’nda dışa vurdu.   DİYARBAKIR SESSİZLİĞİNİ BOZDU   Bir diğer dikkat çeken nokta ise seçim çalışmaları boyunca sessizliğini koruyan Diyarbakır’ın, İstasyon Meydanı’nda yüzbinlerin bir araya gelmesiyle sessizliğini bozması. Mitinge katılım, şimdiden 24 Haziran seçimlerinde sandıktan çıkacak oyların göstergesi oldu.   ‘SİYASET EHLİNİN BU DURUMU NOT ETMESİ GEREKİYOR’   HDP’nin Diyarbakır’daki ilk sıra adayı olan ve yıllardır kenttin çeşitli Sivil Toplum Örgütleri’nde (STÖ) yer alan Selçuk Mızraklı, Diyarbakırlıların savaş ve OHAL politikalarına İstasyon Meydanı’nda karşılık verdiğini söyledi. Diyarbakır’da bir kez daha AKP’nin baskı ve şiddet politikalarına “Hayır” denildiğini kaydeden Mızraklı, şunları söyledi: “Bütün siyaset yapıcıları bu durumdan önemli dersler çıkarmalı. Yükselen sloganlara bakalım, bu halkın hafızasında, kimliğinde ve politikasında neler olduğunu, geleceğini hangi değerler üzerinden inşa ettiğini bir kez daha gösterdi. Türkiye’nin siyaset ehlini bu durumu not etmesi gerekiyor. Çözüm ve barış için hep beraber demokratik bir zemini inşa etmesi gerekiyor.”   ‘AKP’NİN AMED GARDI DÜŞMÜŞTÜR’   Toplumsal akıl ve siyaset aklının doğru tespit edilmesi gerektiğinin altını çizen Mızraklı, toplumun çatışma sürecinin tüketilmesi gerektiğini söyledi. İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen yüzbinlerin kolektif bütünlük mesajı verdiğini ifade eden Mızraklı, “Amed meydanı, AKP’yi tabela partisi haline getirdi. AKP ancak sandıkların dibini görür, AKP’ye bu sandıklardan oy çıkmaz. AKP’nin Amed’te gardı düşmüştür” dedi.   MA / Özgür Paksoy