Seçim hileleri daim ama hileler de kurtarmıyor! 2018-06-21 09:16:33 ANKARA – Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan 71 seçimin neredeyse tamamında seçim hileleri ve şaibe tartışmaları eksik olmadı. Açık oy gizli sayım, sopalı seçimler, seçim sonuçlarına müdahale gibi bir kısmı halen bugün kullanılan seçim hilelerinin tamamına rağmen, hep muktedirler kaybetti.  Türkiye yeni ve kritik bir seçime doğru giderken, seçim hileleri ve şaibeler bir kez daha gündemdeki yerini koruyor. En son 16 Nisan referandumuna gölge düşüren şaibe söylemleri, 24 Haziran seçimlerine ilişkin kaygıları arttırdı.    HEP AYNI YÖNTEM   Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca seçmen 25 genel, 21 cumhurbaşkanlığı, 18 yerel seçim ve 7 kez referandum için sandığa gitti. 1930'dan beri yapılan her seçimde şaibe iddiaları hep gündemdeki yerini koruyor. 1930’da yapılan yerel seçimlerine Cumhuriyet Halk Fırkası ve yeni kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) katıldı.    SOPALI SEÇİMLER   Seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalara göre, 502 seçim bölgesinden ikisi kent düzeyinde olmak üzere 40’ında SCF kazandı. Bu seçimlerde sandıklar il il, ilçe ilçe dolaştırıldı ve bu da iktidarın sonuçları kendi lehine değiştirdiği tartışmalarını beraberinde getirdi. O dönemde bütün kaymakamlar ve valiler CHP’liydi. Seçimlerde Serbest Cumhuriyet Partisi adaylarını içeren listeler polis veya karşı parti adamları tarafından yırtıldı. Seçim encümeni huzuruna çıkanlar “Hangi partiye rey vereceksiniz?” sorusuna maruz kaldı. “Serbest Partiye rey vereceğim” diyenlere “Defterde ismin yok atamazsın” denildi. Adalar’da ve Kadıköy’de seçim yerine sopalı bıçaklı adamlar gelerek seçmenleri yaralayıp dövdü ve bu seçim tarihe sopalı seçimler olarak geçti. Seçim sonuçları bu tür yöntemlerle CHP lehine değiştirildi ve Fethi Okyar partisini feshetmek zorunda kaldı.    AÇIK OY GİZLİ SAYIM   26 Mayıs’ta yapılan 1946 yerel seçimleri, bu kez açık oy gizli sayım yöntemiyle gölgelendi. Bu seçimlerde CHP birinci, Demokrat Parti ikinci oldu. Demokrat Parti açık oy gizli sayımı mahkemeye taşıdı ancak sonuç alamadı. 21 Temmuz’da yapılan 1946 genel seçimlerinde de yine açık oy gizli sayım yöntemiyle gerçekleştirildi. CHP bu seçimlerde 395, Demokrat Parti 66, bağımsızlar ise dört sandalye kazanabildi. Bu yöntem uzun süre tartışıldığı yapılan itiraz sonrasında sonuçlar bir kez daha CHP lehine değiştirildi. İtirazlardan sonra CHP’nin milletvekili sayısı 403’e çıktı Demokrat Partinin milletvekili sayısı 54’e düşürüldü.    KARŞI KAMPANYA YASAK   1961 anayasa değişikliği için Türkiye tarihinde yapılan ilk referandumda da yine benzer şaibeler damgasını vurdu. Milli Birlik Komitesi ile başkanı Cemal Gürsel “evet”i açık şekilde destekledi. Bunun üzerine “evet” propagandasının serbest ve meşru, “hayır” propagandasının hukuken serbest, fiilen “yasak” olduğu bir süreç yaşandı. İstanbul’da devletin tüm yetkili birimleri “evet” propaganda çalışmasında yer aldı. İstanbul’da vali, belediye başkanı, sıkıyönetim komutanının da aralarında bulunduğu bir grup “evet” kampanyası planlamasında rol aldı. “Hayır” kampanyası açık yürütülemediği için “Hayır” demek isteyenler “Hayırda hayır vardır” gibi cümlelerle kampanyaya sınırlı bir şekilde dahil oldu.    12 EYLÜL’ÜN YÖNTEMLERİ DEVREDE   12 Eylül sonrası yapılan anayasa referandumunda da benzer bir durum yaşandı. Yapılan anayasaya destek isteyen Evren ve arkadaşlarını eleştirmek yasak hale getirildi. Kenan Evren’e göre, “beyni yıkanmışlar, menfaat düşkünleri, Ermeni ASALA örgütü ile işbirliği halinde çalışan komünist radyolardan direktif alanlar” anayasaya karşıydı. “Hayır” oyu kullananları sandık başında baskı altında tutmak için rengi dışarıdan görünen oy pusulaları kullanıldı ve bu da seçmen üzerinde caydırıcı bir etki yarattı. Sonuca rağmen 1982 anayasa referandumunu halen meşru bir seçim olarak değerlendirilmiyor.    EVREN KAYBETTİ   1983 yılında 12 Eylül darbesinden sonra ilk genel seçimler gerçekleştirildi. Yeni kurulacak partilerin yasalaşması için en az 30 kurucu üyenin Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması gerekiyordu. Ayrıca partilerin 12 Eylül rejimine karşı beyan ve davranışlarda bulunmayacaklarını belirtmeleri de zorunluydu. Genel Seçimlere sadece üç siyasal parti katılabildi: Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Halk Partisi (HP). Bütün hilelere ve baskıya rağmen Evren ve arkadaşlarının destek verdiği MDP ancak yüzde 23 oy alabildi. Buna karşılık ANAP yüzde 45, Halkçı Parti yüzde 30 oranında oy aldı.   HİLE İŞE YARAMADI SONUÇLARA MÜDAHALE EDİLDİ   Daha sonra yapılan bütün seçimlerde bir şekilde şaibe ve hile iddiaları gündeme geldi. Özellikle AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından itibaren hemen her seçimde, mükerrer oy kullanma, sandık birleştirmeleri, Kürt partileri başta olmak üzere muhaliflere ait yakılmış oy pusulaları, bu tartışmaları hep diri tuttu. 2009 yerel seçimlerinde Kürt siyasetinin yerel yönetimlerde büyük bir başarı sağlamasından sonra AKP bu duruma “KCK operasyonları” ile yanıt verdi ve seçimden çok kısa süre sonra binlerce Kürt siyasetçiyi tutukladı. Aynı yöntem 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP’li seçilmişlere, 2014 yerel seçimlerinden sonra DBP’li belediyelere yönelik uygulandı.    SON ANDA DEĞİŞTİRİLEN SONUÇLAR   Aynı tarihte Beylikdüzü’nde saat 22.50’ye kadar CHP’nin önde götürdüğü seçimleri sayım sonunda AKP’nin kazandığı açıklandı. Yaşananlardan sonra Türkiye’nin ilk oy hırsızlığı davası açıldı.    AKP’NİN KEDİLERİNE DİKKAT!   2014 Türkiye yerel seçimlerinde oy atma işlemi sonlanıp sıra oyları saymaya geldiğinde yaklaşık 35 ilde elektrikler kesildi. Antep’te sandık görevlileri, kesintiden dolayı mum ve telefon ışığında oyları saymaya çalıştı. Eskişehir’de oy sayımının devam ettiği okullarda elektrikler kesilince CHP ve MHP’liler sandıkların üzerine yattı, bunun üzerine sayıma ara verildi. Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, “Trafoya kedi girdi” açıklaması gündem yarattı. Son referandum seçimi ile 24 Haziran’da yapılan seçimler OHAL koşullarında yapıldı. YSK yasada açıkça aksi belirtilmesine rağmen 2,5 milyon mühürsüz oyu geçerli saydı ve referandum çok az bir fark ile AKP lehine sonuçlandırıldı.   HİLELER BÖLGEDE DAHA KATMERLİ   Ayrıca yıllardır savaş koşullarında bölgede yapılan seçimlerde Türkiye genelindeki hilelerin birkaç misli yoğun bir şekilde iddialar gündeme getirildi. Bu seçimlerde de ilk sandık birleştirme kararları bölge illerine yönelik alındı. Yine bununla birlikte bölgede korucu ve kolluğun tehditleri bölgedeki her seçime damgasını vurdu. Yapılan son genel seçimlerde Muş’ta bir korucunun uzun namlulu silahıyla yasak olmasına rağmen sandık başında poz vermesi yaşananları da özetler nitelikteydi.    HİLEYE RAĞMEN KAYBETTİLER   Ancak bütün bu yöntemlere rağmen iktidarlar en nihayetinde halkın ısrarı karşısında hep kaybetti. Gerek yıllarca süren CHP’nin tek parti iktidarı açık oy gizli tasnife rağmen gerekse de 12 Eylül’den sonra darbecilerin karşı propagandayı yasaklamasına rağmen kaybettiler.   YARIN: Sandık başında seçmen nelere dikkat etmeli? Ne tür hileler yapılabilir?    MA / Kenan Kırkaya