Mehmet Tursun: AİHM'in caydırıcılığı kalmamıştır 2018-06-21 09:11:30 İZMİR - Polis kurşunu ile öldürülen Baran Tursun davasında AİHM’nin polis memuru Oral Emre Atar’a 2 yıl 1 ay hapis cezasını yeterli görüp, ödenen tazminatla ailenin mağduriyetinin giderildiğini savunmasına baba Mehmet Tursun, “AİHM’nin caydırıcılığı kalmamıştır” sözleri ile cevap verdi.  Geçtiğimiz günlerde Roboski Davası’na dair verdiği karar ile gündeme gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İzmir’de 2007 yılında polis kurşunu ile öldürülen Baran Tursun davasında da Türkiye lehine karar verdi. Mahkeme, kararında polis memuru Oral Emre Atar’a verilen 2 yıl 1 aylık hapis cezasını yeterli bulurken, kararda Tursun ailesine mahkemece verilen 111 bin 359 Euro’luk tazminatı da yeterli gördü. Mahkeme ailenin mağduriyetinin ödenen tazminat ile giderildiğini savundu.   AİHM’nin kararını değerlendiren Tursun’un babası Mehmet Tursun, 2007 yılından beri “Devletle başa çıkılmaz, kader” gibi söylemlerle davasından vazgeçirilmeye çalışıldığını; ancak 14 yıldır mücadele ettiğini söyledi. Türkiye mahkemelerinin polis kurşunu ile yaşamını yitiren yurttaşların davasında adeta “cezasızlıkla bunları motive eden, iştahlarını kabartan ve bunu meslek haline getiren” bir yaklaşım sergilediğini dile getiren Tursun, Baran Tursun Vakfı’nı kurmalarının ardından yaptıkları tespitte, Türkiye’nin her yerinde polislerin cezasızlıkla ödüllendirildiğine şahit olduklarını söyledi.    ‘AİHM DAVALARIN YÜZDE 97’SİNİ REDDEDİYOR’   Türkiye’deki hukuk sistemiyle mücadele ederken tüm umutlarının AİHM olduğunu dile getiren Tursun, ancak AİHM’nin de son zamanlarda Türkiye yargısından farklı kararlar veremez olduğunu dile getirdi. Özellikle son bir yıldır AİHM’nin kararlarını incelediklerini belirten Tursun, “Son 1 yılda genellikle Türkiye mahkemelerinin doğrultusunda kararlar çıktığını ve yine bu doğrultuda yüksek sayıda ret cevaplarının çıktığını gördük. Çok ağır ve önemli davaların yüzde 97’ye yakını reddedildi. Roboski davasında da gördük. Baran Tursun davası da aynı. AİHM’nin Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 43 sayfalık kararını kısaltarak 25 sayfaya indirdiğini gördük. Oysa biz AİHM’e 4 bin sayfalık bir savunma hazırlamıştık; ama bu savunmanın tek bir cümlesine bile atıfta bulunmamışlar” diye konuştu.    'TEDİRGİN VE PISIRIK KARARLAR'   AİHM’in son 1 yıl içerisinde Türkiye hakkında verdiği kararlarının hepsinin telaşla verildiğine dikkat çeken Tursun, şöyle konuştu: “Tamamen bu kararlar korkuyla alınmış, tedirgin ve pısırık kararlardır. Bunlara hukuki kararlar denmez. Eğer AİHM Türkiye’deki hükümetten bilmediğimiz nedenlerden dolayı çekinerek sırf laf olsun diye orada kurulmuşsa biz artık onlara adalet hukuku demiyoruz. Bir kere Türkiye’nin yargı sistemine asla güvenimiz yok. Zaten güvenin olmadığını Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Başkanı, mahkeme başkanları söylüyor. Hatta hakimin kendisi de söylüyor” dedi.    ‘AİHM’İN CAYDIRICI BİR GÜCÜ KALMAMIŞTIR’   Vakıf olarak mücadelelerine devam edeceklerini belirten Tursun, “Eskiden AİHM’in devlet hukuku üzerinde bir caydırıcı gücü vardı ama artık caydırıcı bir gücü yok. Artık ulusal mahkemeler üzerinde bir etkin mekanizması olduğuna kuşkuyla bakıyoruz. Belki Türkiye toplumu bunu yeterli miktarda tartışmadı ama biz Türkiye kamuoyunda sürekli tartışılır bir hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.