‘Newroz ateşini özgürlük için yakıp mücadeleyi harlayalım’ 2025-03-13 09:34:23 İSTANBUL - Newroz’un Kürt halkı ve işçi sınıfı açısından tarihi olacağını belirten TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen “Newroz ateşini özgürlük için yakalım” derken, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, “Mücadeleyi harlayalım” çağrısı yaptı.  İstanbul’da 2025 yılı Newroz’u, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) öncülüğünde 23 Mart’ta Yenikapı Meydanı’nda "Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu" şiarıyla kutlanacak. Deklarasyonu açıklanan Newroz’un bu yıl ki anlam ve önemine dair Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen değerlendirmelerde bulundu.    ‘NEWROZA TARİHİ BİR SÜREÇTE GİDİYORUZ’   Juliana Gözen, dünya genelinde siyasal, ekonomik, toplumsal dengelerin sarsıldığı bir dönemin içerisinde olunduğuna dikkati çekerek, 2025 Newrozu'na tarihsel bir sürecin içerisinde gidildiğini belirtti. Juliana Gözen, "Dünyanın gözü önünde 7 Ekim'de başlayan Filistin halkının katliamını yaşadık. Emperyalist ülkelerin çıkarları doğrultusunda Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar.  Şimdi Alevi halkının katliamıyla karşı karşıyayız. Diğer bir taraftan ülkemizde iktidarın devletleşme süreci hız kazanmış durumda. Kendisinden olmayan, kendisine biat etmeyen herkese sopayı gösteren ve yargıyı keyfi bir şekilde kullanarak ülke yönetilmeye çalışılıyor” dedi.   ‘KÜRT HALKININ KAZANIMI SÖZ KONUSUDUR’   Julian Gözen, “Egemen ulusun kibri üzerinden olay ve olguları karşılaştırdığımızda Ortadoğu, Türkiye ve dünya bir karanlığa doğru gidiyor.  Tarihsel birikim süreçlerinde yer almamız, Kürt halkının onurlu mücadelesinde seyirci olan değil, özne olan, değiştirip dönüştüren bir pencereden baktığımız zaman; içerisinde bulunduğumuz süreç halklar açısından bir dizi potansiyel barındırıyor. Burada Kürt halkının kazanımı söz konusudur. Abdullah Öcalan’ın çağrısını bu denklemden okuyoruz. Egemenlerin denklemlerini zorlayan bir çağrıdır" diye belirtti.     'NEWROZ ATEŞİNİ ÖZGÜRLÜK İÇİN YAKALIM'   Kürt halkının yıllardır sürdürdüğü mücadelenin egemenleri masaya oturmaya mecbur bıraktığına işarete eden Juliana Gözen, "2025 Newrozu’nu yeni sürecin bize yüklemiş olduğu yeni görevleri üstlenen ve bunun ilanını yapan bir süreç olarak değerlendiriyoruz. 2025 Newrozu demokratik, halkçı, teslim olmayan onurlu bir barış için çok güçlü imkanlar barındırıyor. Bunun ilanını hep birlikte yapalım. Türkiye emekçi sınıfları ve Kürt halkıyla birlikte Newroz alanlarını dolduralım. Ateşimizi özgürlük, adalet ve barış için hep birlikte yakalım” çağrısında bulundu.    ‘KÜRT HALKI VE İŞÇİ SINIFI İÇİN TARİHİ BİR NEWROZ’   EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, Kürt sorununun yüzyıllara yayılmış bir mesele olduğunu anımsatarak, herkesin bu sorundan acı çektiğini söyledi. Newroz’un tarihsel anlamının zalim Dehak'ın devrilmesi olarak bilindiğini vurgulayan Öztürk, hem Kürt halkı hem de işçi sınıfı açısından tarihi bir Newroza gidildiğine dikkat çekti. Öztürk, "Bugün Ortadoğu'da çatışma ve savaşlar var. Aynı zamanda bir süreç var. Demirci Kawa'nın ateşi körüklemesi gibi bizim de bugün mücadeleyi körüklememiz ve onu güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Onun yolundan yürüyeceğiz” diye konuştu.   KÜRTLERİN EŞİTLİK MÜCADELESİ   Öztürk, “Kürtlerin eşitlik mücadelesi sadece Türkiye coğrafyası ile sınırlı değildir. Irak, Suriye ve İran'da benzer bir mücadele söz konusuydu. Şuan en kritik aşamalardan birini Suriye'de yaşıyoruz. Orada köklü bir dönüşüm yaşandı. Baas rejimi oradan gidince yeni koşulların nasıl düzenleneceğine dair tartışmalar var ve Kürt halkı bu tartışmalarda yerini aldı. Kendi halkının haklarının tanınması gerektiğini söyledi. Her yönüyle çok dikkat etmemiz gereken bir gelişim sürecinin içindeyiz. Dengeleri iyi oluşturursak önümüzdeki zamanlarda bir demokrasi mücadelesi verme imkanı çok ciddi bir şekilde önümüzde olacaktır" ifadelerini kullandı.    ‘NEWROZ’DA MÜCADELEYİ KÖRÜKLEYELİM’   Öztürk tarihi bir dönüm noktasında olduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok kritik bir aşamadayız. Bu açıdan hem Newroz’a güçlü katılmalıyız hem de demokrasi ve barışı nasıl işleyeceğimizi ortaya koymalıyız. Barışı ve demokrasiyi bütün Türkiye toplumuna anlatmalıyız. Bize karşı olanları tarafsız hale getirmeliyiz. Barış iklimini bütün Türkiye toplumuna yaymalıyız. O nedenle büyük bir enerjiyle sahneye çıkalım. Demirci Kawa'nın ateşinin nasıl körüklediğini hatırlayalım. Biz de mücadeleyi harlayalım."   MA / Melik Çelik