Başvuru seyyar sandık için yapıldı, YSK gözlemci heyet sandı! 2018-06-16 09:05:27   İSTANBUL - Seyyar sandıklarla ilgili YSK kararına itiraz eden ESHİD'e tebliğ edilen kararda, başvuru ile alakası olmayan bağımsız gözlemci heyetin ret ediliş gerekçesine yer verildi. ESHİD, 16 Nisan referandumu için yapılan başvuruya verilen cevabın kopyalanıp yapıştırıldığını kaydetti.   Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 1 Mayıs 2018’de aldığı 347 sayılı kararla hastalığı ve engeli nedeniyle yatağa bağımlı olan seçmenlerin oy kullanabilmeleri için seyyar sandık kuruluna kaydolmaların önünü açtı. Ancak sadece il/ilçe merkezlerinde yaşayan yatağa bağımlı ve engelli seçmenler için böylesi bir karar alan YSK, belde ve köylerde yaşayan engelli ve hasta seçmenleri ise kapsam dışında tuttu. Alınan bu karar üzerine Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), köy ile beldelerdeki seçmenlerin kurulacak seyyar sandıklarda oylarını kullanamayacak olmalarının ayrımcılık oluşturduğu, bu nedenle kararın bütün hastalar için uygulanması talebiyle 8 Mayıs 2018’de YSK Başkanlığı’na başvuruda bulundu. Yapılan başvuruda, alınan kararın başta Anayasa'nın eşitlik ilkesine, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, 298 sayılı kanun ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna işaret edildi.    SEYYAR SANDIK BAŞVURUSUNA BAĞIMSIZ GÖZLEMLE YANIT VERİLDİ    Yapılan başvuruyu değerlendiren YSK, 15 Mayıs'ta talebi ret etti.  YSK'nin ret kararına da itiraz eden ESHİD, 347 sayılı kararın yasaya aykırı olduğu ve ayrımcılık içerdiğini belirterek durumu yeniden değerlendirmelerini talep etti. YSK tarafından ESHİD’e tebliğ edilen son kararda ise bir skandala imza atıldı. Seyyar sandık için yapılan başvuruyu YSK, başvuruyla alakası olmayan, ESHİD’in sanki bağımsız gözlemci heyet için başvuru yaptığını varsayarak bu talebi ret etti.    2017 YILINA AİT KARAR KES YAPIŞTIR YAPILMIŞ   Verilen kararın ESHİD’in 16 Nisan 2017’de yapılan referandumda bağımsız gözlem yapmak için yaptığı başvurunun ret edilmesine ilişkin kararla aynı olması dikkat çekti. İlgili bölüm şu şekilde: “16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan Anayasa Değişikliği Halkoylamasında gözlemci olarak görev yapamayacaklarını ancak bir seçmen olarak sayım ve dökümü izleyebileceklerini…"    İlgili bölümde 16 Nisan’da yapılmış olan referandum için “yapılacak” demesi gerekçenin kopyala yapıştır olduğunu ortaya koydu.   ‘YAŞADIĞIMIZ ÖRNEK TERSİNİ GÖSTERİYOR’   ESHİD Koordinatörü Nejat Taştan, yaşanan bu yanlışlığı değerlendirdi. YSK’nin ne kadar güvenli ve ne kadar tarafsız olduğuna ilişkin zaman zaman açıklamalar yapıldığını ifade eden Taştan, “Uygulamada ve toplumda bir güven talep ediyor. YSK, ‘Bize güvenin. Biz bağımsızız, son derece önümüze gelen konuları inceliyoruz ve ona göre hakikatli ve adil kararlar veriyoruz’ diyor. Ancak bizim yaşadığımız son örnek bunun tam tersini  gösteriyor” dedi.    ‘DİLEKÇEMİZDE YER ALMAYAN BİR TALEP’   İtirazlarına ilişkin birkaç gün önce ellerine karar metninin ulaştığını belirten Taştan, “Kararın üst bölümünde bizim ne talep ettiğimiz iyi özetlenmiş. Ne istediğimiz de çok açık anlaşılıyor. Fakat karar kısmına baktığımızda, bu istemenin yanında bizim 2017 yılında yapılan referandumda bağımsız gözlem yapmak için yaptığımız başvurunun kararından kopyalanmış cümlelerin anlamsız bir şekilde bu karara eklendiğini gördük. YSK 16 Nisan 2017 tarihinde kararda ‘16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasında dernek üyelerinin gözlem yapamayacaklarını ve buna itiraz etme haklarının olduğu’ yazılıyor. 16 ay önce yapılmış bir referandum için bizim başvurumuza ilişkin verdiği karardan kopyalayıp oraya yapıştırmış. Bir şey daha eklemiş. Yani bizim talep dilekçemizde yer almayan 20 Mart 2017’li bir kararı yazmış. ‘Bu kararın da değiştirilmesine gerek yoktur’ demiş. Bizim talebimizle hiçbir ilgisi yok” dedi.   ‘KOPYALA YAPIŞTIR GELİYORSA VAHİM BİR DURUM İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’   Taştan, “Biz buradan şunu anlıyoruz. YSK iddiasının aksine önüne gelen başvuruları değerlendirmiyor. Ya da yeterince ve itinayla incelemiyor. Bu yanlışlıklardan çok eminiz. Çünkü bunlar eğer YSK’nın, kurul üyelerinin önüne gitse, onlar da bizim fark ettiğimiz gariplikleri fark ederdi. Demek ki bizim başvurularımız kurulun önüne de gitmiyor. Oysa biz ayrımcılıkla ilgili hem uluslararası hukukta, hem Türkiye mevzuatında yasaklanmış önemli bir konuda başvuru yapıyoruz. Buna rağmen kurul önüne gitmiyorsa ve bu kararlar kuruldan çıkmıyorsa sadece yazı işlerindeki memurların eski kararları da önüne açıp oradan kopyala yapıştır şeklinde geliyorsa vahim bir durumla karşı karşıyayız” diye ifade etti.   ‘KARARLARI İNCELESİNLER’   YSK’nin bu kararları kendi web sitesinde yayınlamadığından bahseden Taştan, “Neden yayınlamadığını da merak ediyoruz. Bu karar örneğini YSK web sitesine niye koymuyor? Başka bir takım derneklerin başvurularına ilişkin olan başvuruları koyuyor. Örneğin görme engellilerle ilgili yapılan bir başvuruyu web sitesine koyuyor. Ama bizim evsizlerle ilgili yaptığımız ayrımcılığa ilişkin verdiği kararları koymuyor. Biz verdiği kararları web sitesine koymasını istiyoruz. Seçim süreci ve seçim otoritesinin şeffaf olacaksa bütün kararlara bütün seçmenlerin erişim hakkı olmalı. Dolayısıyla bunların web sitesine de koyması lazım. Ama temel talebimizi lütfen incelesinler. YSK üyeleri ‘bir tane başvuru gelmiş bunlar ne diyor. Gerçekten ayrımcılık var mıdır? Bizim ilk kararımız hatalı olabilir mi?’ diye bakması gereken bir başvuruya bakmadığını görüyoruz” dedi.   MA / Sadiye Eser