Nusaybin Davası’nda ‘özyönetim’ savunması 2018-04-17 14:08:00   MARDİN - Nusaybin Davası’nın ikinci gününde bir kısım sanıklar adına yaptığı toplu savunmada “özyönetim modeli”ni anlatan İbrahim Halil Ildız ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.    Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen “sokağa çıkma yasağı”nın sürdüğü 26 Mayıs 2016 tarihinde tahliye edildikten sonra tutuklanan 50 kişinin Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 2’nci duruşmasının ikinci oturumu başladı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü binasının mahkeme salonuna çevrilen bölümünde yapılan duruşmanın bugünkü oturumu gecikmeli başladı. Tutuklular ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşma salonuna aileler ve basın mensupları ise gecikmeli alındı.   Bir polisin silahıyla duruşma salonuna girmesine avukatlar tepki gösterdi. Bunun üzerine sözkonusu polis mahkeme heyetinin uyarısı üzerine salondan çıktı.     Duruşma, Tokat Cezaevi’nde kalan tutuklu sanıklar adına toplu savunma yaptığını belirten İbrahim Halil Ildız’ın dün kaldığı yerden savunmasına devam etmesi başladı.    ‘ÖZYÖNETİM SORUNLARIN PANZEHİRİDİR’   Savunmasında üzerinde durduğu “özyönetim modeli”nin asla bir ayrılma projesi olmadığını, halkların bir arada yaşamasını ifade ettiğini söyleyen Ildız, "Bu sistem halkların birliğini ortaya koyuyor. Bu yol halkın doğal bir isteğidir. Sorunların panzehiridir. Alternatif bir sistemdir. Ülkenin demokratikleşmesi için Kürt sorununun çözümü içindir. Ayrılma projesi olarak üzerinde duruluyor. Ancak böyle bir şey yoktur. Amacımızı yok etmeye çalışıyorlar" dedi.   ‘KARDEŞLİK HUKUKU DEVLETİN ZİHNİYETİYLE ZEHİRLENMİŞSE YENİDEN İNŞA EDİLMESİ LAZIM’   Anayasadan farklı Türkiye’de halkların yok sayıldığını söyleyen Ildız, şöyle devam etti: "Anayasası bu halde olan bir Türkiye, sorunların içerisinden çıkamaz. Özyönetim halkların bir arada yaşaması için örnek bir modeldir. Bu modelin ortaya konması, bölücülüğe, şiddete ve teröre yol açmamıştır. Öz yönetim halkaları bir arada olmasını savunuyor. Kürt sorunu tarihi bir sorundur. Bu yüzden şiddetle çözemeyiz. Bu da yıkılmıştı. Biz Kürtler eşit şekilde, tüm toplumlar gibi statü sahibi olmak istiyoruz. Bu model bir örnek olacaktır. Özyönetim projesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi için esas alınması lazım."     Sözlerinin devamında özyönetimin amacının demokratik bir toplum olduğunun altını çizen Ildız, “Kardeşlik hukuku devletin zihniyetiyle zehirlenmişse yeniden inşa edilmesi lazım. Özyönetim, demokratik bir toplum paradigmasıdır. Demokratikleşmeyi ve özgürleşmeyi amaç edinmektedir” ifadelerini kullandı.    ILDIZ’DAN HEYETE: BU KÜRT HALKININ SAVUNMASIDIR   Mahkeme heyeti ise, sözlerine devam ettiği sırada Ildız’ın savunmasına müdahale etti. Sarf edilen sözlerin savunma olarak değerlendirilemeyeceğini savunan heyet, Ildız’dan hazırlanan iddianame çerçevesinde savunma yapmasını istedi.    TARTIŞMA ÜZERİNE ARA VERİLDİ   Bunun üzerine "Ben burada tek bir şahıs değilim. Burada şahsi savunma vermiyorum. Ben burada kendimi değil, Kürt halkını savunuyorum. Bu Kürt halkının savunmasıdır. Ben burada şahsi olarak yargılanmıyorum. Beni dinlemek mecburiyetindesiniz" yanıtı veren Ildız ile mahkeme başkanı arasında kısa süreli tartışma yaşandı.  Yaşanan bu tartışma üzerine duruşmaya öğlen arası verildi.