1992 Şırnak Newrozu’nu anlattılar: Bedel ödemeden özgür yaşam olmaz 2018-03-20 09:59:27 ŞIRNAK - 1992 Şırnak Newrozu saldırılarında eşini kaybeden Halil İrmez, “O gün Şırnak rengarenkti ama kara bir gün yaşattılar. Çocuklar bir hafta enkaz altındaki annelerini izledi. Bedel ödemeden özgür yaşam olmaz. Biz bunu yaşadık ve biliyoruz” dedi. Şırnak merkezde 1992 yılındaki binlerce kişinin toplandığı Newroz kutlamalarına yapılan saldırılar sonucu onlarca kişi yaşamını yitirdi ve yüzlercesi yaralandı. Mart ayından Ağustos ayına kadar devam eden saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı her gün artarken, halkın gösterdiği direniş ise hep sürdü. “Çocuklar bir hafta boyunca enkazın altında annelerinin cenazesini izledi” diyen dönemin tanıkları, o vakit yaşananları anlattı.    O GÜN ŞIRNAK RENGARENKTİ   1992 yılında yapılan kutlamalar sırasında halka dönük saldırılarda eşi Rafya’yı kaybeden Halil İrmez, bir önceki yıl yapılan kitlesel kutlamalardan dolayı 92 Newrozu’nda kentin bütün yönetim kademesinin değiştirildiğini kaydetti. Yeni gelen yönetimin topluma karşı farklı bir yaklaşım içerisine girdiğini söyleyen İrmez, saldırıların başlamasından önceki anları şu sözlerle anlattı: “92’de büyük bir kararlılıkla, barış ortamında Newroz’u kutlamak istedik. Bir gün öncesinde tertip komitesini kurduk. Kutlamanın yapıldığı gün Şırnak halkı rengarenkti. Kadınlar, gençler ve çocukların hepsi alandaydı. Kutlamanın yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na geldiğimiz vakit polislerin hal ve hareketlerinden, bir saldırı girişimin olacağını belliydi. Coşkulu başlayan kutlamalar, halaylar eşliğinde devam ediyordu.”   KARA BİR GÜN YAŞATTILAR   Kentin girişinde bulunan Toptepe (Avgamasiya) köyünden zılgıtlar ve davullar eşliğinde gelen kitlenin bulunduğu yerden aniden silah seslerinin yükseldiğini aktaran İrmez, “Bununla birlikte meydanda kargaşa yaşandı. Hemen akabinde meydanda bulunan insanların da üzerine ateş açılmaya başlandı. Bizler meydanı bırakmak niyetinde değildik. Alana Balveren (Gundikê Melê) köyünden de insanlar geliyordu. O grupta bulunanlar da tarandı ve 5 kişi yaşamını yitirdi. Onlarca insanımız rastgele açılan ateşten dolayı yaşamını yitirdi. Demokrasiden, barıştan ve vicdandan yoksun olanlar, kent halkına kara bir gün yaşattı. Ama halkın demokrasi, barış ve kardeşlikten yana olan gücünü zayıflatamadılar” dedi.      ‘BEDEL ÖDEMEDEN ÖZGÜR YAŞAM OLMAZ’   Halkın direniş gösterdiği olayların uzun bir süre devam ettiğini belirten İrmez, akşam saatlerinde evlerinin taraması sonucu eşini kaybettiğini vurguladı. Ertesi gün yapılan otopsi işlemlerinin ardından dönüş yolunda içinde bulundukları aracın 3 kez tarandığını aktaran İrmez, “Tüm bunlara rağmen insanlığımızdan bir an olsun ödün vermedik. Amaçları Şırnak halkını ıslah ettirme, diz çöktürmek ve göçertmekti. Dilimiz, kültürümüz ve kimliğimize sahip çıkmaktan asla vazgeçmektik. Çünkü demokratik bir ülke ve özgür bir yaşamdan başka bir isteğimiz yoktu. Eşimi kaybettikten sonra mücadeleye, özgürlüğe ve demokratik bir yaşama olan inancım daha da arttı. Engelsiz ve bedel ödemeden özgür yaşam olmaz. Biz bunu yaşadık ve biliyoruz” şeklinde konuştu.    ‘BİR HAFTA ENKAZ ALTINDAKİ ANNELERİNİ İZLEDİLER’   Dönemin tanıklarından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanı Ayşe Altay ise, halkın saldırılar karşısında gösterdiği direnişe değindi. Saldırıların başlamasıyla birlikte kimsenin evine gidemediğini belirten Altay, 92’de yaşananları şu sözlerle özetledi: “Bebekler sabaha kadar annesiz kaldı. Bazı çocuklar o kargaşada annelerini ve babalarını kaybederek sokaklarda kaldı. Bazı aileler 3 gün sonra çocuklarını bulabildi. Cenazelerimizi bile defnetmeye izin vermediler. Yakınlarını kaybedenlere taziye ziyaretimiz dahi engellendi.” Altay, birebir tanık olduğu bir olayı ise şöyle anlattı: “55 yaşlarında ismi Fatma olan birisi, evine atılan bir top mermisi sonucu katledildi. Kızları ve oğulları gidip evde annelerinin cenazesini alamadılar. 1 hafta boyunca o cenaze o evde öylece kaldı. Çocukların bir hafta boyunca o enkazın altında annelerinin cenazesini izledi. Defnedilmesine asla izin vermediler. Taziye için de izin vermediler.”    Newroz’da başlayan olayların Ağustos ayına kadar devam ettiğini hatırlatan Altay, tüm yaşananlara rağmen halkın yılmadığını ve “Kanımızın son damlasına kadar başımızı eğmiyoruz, diz çökmüyoruz” mesajı verdiğini dile getirdi.