Hasan Ocak’ın failleri soruldu 2018-03-17 13:41:03 İZMİR - İzmir’de “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla yapılan eylemde bu hafta 23 Mart 1995 tarihinde İstanbul Avcılar’da gözaltına alındıktan sonra katledilen Hasan Ocak’ın failleri soruldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi yöneticileri ve kayıp yakınları “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 424’ncü haftasında yine Konak’ta bulunan Başbakanlık binası önünde bir araya geldi. Bu haftaki eyleme HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de katılarak destek verdi.    “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın”, “Tek tipe hayır” pankartlarının taşındığı eylemde,  açıklamayı İHD Şube yöneticisi Caner Canlı yaptı.   ‘SAVAŞ SON BULSUN’   Savaşlardan söz söylediği bir zaman aralığından geçtiklerini dile getiren Canlı, savaşlarda kadın, erkek, yaşlı, genç ve çocukların vurulduğunu belirtti. İstanbul Üniversitesi’nde, Halepçe’de, Gazi’de, Roboski’de, Myanymar’da, Guta’da ve Efrin’de birçok ölüm gördüklerini kaydeden Canlı, “Dün olduğu gibi bugün de savaşın karşısında barıştan yanayız. Çünkü savaş, toplumun her hücresine ve katmanına değişik boyutlarda yansır. Savaş derinleştiğinde kayıplarda da büyük artışlar gözlemlenir. Tüm bu nedenlerden dolayı savaşların son bulmasını istiyoruz” diye konuştu.   ‘HASANIN GÖZALTINA ALINDIĞINI REDDETTİLER’   Ardından 23 Mart 1995 tarihinde İstanbul Avcılar’da gözaltına alınan Hasan Ocak’ın öldürülmesi olayı hatırlatıldı.   23 yıldır geçse de yargı eliyle kapatılmak istenen Hasan Ocak dosyasının takipçisi olmaya devam edeceklerini söyleyen Canlı, olayı şu sözlerle anlattı: “Sosyalist kimliğiyle bilinen 30 yaşındaki Hasan Ocak, İstanbul-Avcılar’da yaşıyordu. 21 Mart 1995 tarihinde annesini arayarak, akşam eve geleceğini söylediyse de gelmedi. Ailesi ondan bir daha haber alamadı. Hasan’ı bulmak üzere, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’na başvuran aileye, ‘Gözaltına alınmamıştır’ cevabı verildi. 23-28 Mart 1995 tarihleri arasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında tutulan iki kişi, Hasan’ı şubede gördüklerini söyledi.    Bunun dışında, Hasan Ocak’ın ismini gözaltına alınan kişilerin parmak izi listesinde gördüklerini açıklayan iki kişi daha vardı. Bir başka tanıksa, şubedeyken bir hareketlilik olduğunu ve polislerin ‘Hasan Ocak getirildi’ diye aralarında konuştuklarını duyduğunu söyledi.    Bu ifadeler üzerine aile, 28 Mart 1995 tarihinde Küçükçekmece Savcılığı’na giderek Hasan’ın gözaltına alınmasından sorumlu kişiler hakkında şikâyette bulundu. Aile ayrıca; TBMM, Başbakanlık, Bakanlıklar, savcılıklar, hastaneler ve Adli Tıp nezdinde girişimlerde bulunduysa da başvurdukları her merci Hasan’ın gözaltına alındığını reddetti.”   ‘TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ’   Canşlı, devletin tüm engellemelerine karşı 58 günlük ısrarlı bir arayışın sonunda Hasan’ın ağır işkence izleri taşıyan bedeninin, 26 Mart 1995 tarihinde Beykoz Buzhane Köyü’ndeki ormanlık alanda bulunduğunu kaydetti   Canlı, "Ailesi her yerde onu ararken onun cansız bedeninin tüm resmi makamlardan geçirilip; gizlice Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na ‘meçhul kişi’ olarak defnedildiği açığa çıktı. Ocak Ailesi’nin tüm hukuki girişimleri sonuçsuz kaldı. Fatih Cumhuriyet Savcılığı, terörle mücadele şubesi polisleri ve olayın soruşturulması ile ilgili görevlerini ihmal eden devlet görevlileri hakkında yapılan çok sayıda suç duyurusunu birleştirdi ve ‘Şikâyetler somut bir veriye dayanmıyor’ gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi" dedi.   ‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERDİ’   İç hukuktan sonuç alamayan Ocak ailesinin, 26 Temmuz 1995 tarihinde AİHM’e başvurduğunu belirten Canlı, "AİHM iç hukukta araştırmaya katılan makamların ‘ciddi iletişimsizlik’ içinde olduğunu, Hasan Ocak'ın kaybedilmesi ve ölümüyle ilgili koşullarının belirlenmesi için yeterli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini tespit etti. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesini usul yönünden ihlal ettiğine karar verdi. Buna rağmen, Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın 1995/1075 Hazırlık Numarasıyla takip ettiği dosyada, rutin yazışmalar dışında bir işlem yapılmadı. 17 Ekim 2016 tarihinde de Beykoz Cumhuriyet Savcısı Suat Çalışkan ‘zaman aşımı’ nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi" dedi.   ‘MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇEYECEĞİZ’   Hasan Ocak’ın güvenlik güçlerince gözaltına alındığını ve onların kontrolü altında öldüğünü doğrulamaya yetecek verilerin mevcut olduğuna dikkat çeken Canlı, soruşturmanın olayın tam olarak nasıl meydana geldiğini belirleyecek, sorumluları tespit edecek ve cezalandırılmalarını sağlayacak etkinlikte yürütülmesini istediklerini vurguladı.   Canlı, bunun gerçekleşmesi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini belirterek sözlerini noktaladı.