Hafızalara kazınan o Newroz'u anlattı 2018-03-17 10:32:34 VAN - Yasaklı Newroz'lara dair Kürtlerin adeta hafızalara kazınan görüntülerden biri 2008 yılı Van Newrozu’a ait. Rengarenk kıyafetlerini giyinmiş onlarca kadının, polislerce üstü üste yığılarak cop ve kalaslarla dövülmesinin halkta infiale yol açtığı o olayı ve perde arkasında yaşananları, o dönem DTP İl Başkanı olan Abdurrahman Doğar anlattı.  Devletin Kürt sorununa dair yaklaşımının en bariz görüldüğü noktalardan biri dünden bu güne hep Newroz kutlamaları oldu. Cumhuriyetin ilanından sonra Kürtlere dönük yaklaşımın bir işareti olarak 1924 yılında yasaklanan Newroz, 1982 yılına gelindiğinde Mazlum Doğan’ın kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nde 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece üç kibrit çöpü ile gerçekleştirdiği eylemle Kürtler için önemli bir direniş gününe dönüştü.   Kürt parti ve kurumlarının güçlü olduğu kent ve ilçelerde kutlanan Newroz, 1990 yılından itibaren ise giderek kitleselleşmeye başladı. Kitleselleşen Newroz'a ilk kan 1991 yılındaki kutlamalar sırasında bulaştı. Nusaybin ve Cizre başta olmak üzere birçok kentte yapılan kutlamalar dönük girişilen saldırılarda 31 kişi hayatını kaybetti. O günden Kemal Kurkut isimli gencin öldürüldüğü 2017 yılı Diyarbakır Newrozu’na kadar ki tüm kutlamalar, devletin tahammülsüzlüğü nedeniyle ölümlere sahne oldu.    Bu zaman diliminde kutlanan Newrozlara dönük gelişen saldırılardan biri Van’da 2008 yılında yapılan kutlamalar oldu. Polis saldırıları sonucu Ramazan Dağ ve Zeki Erinç isimli yurttaşların yaşamlarını yitirdiği bu kutlamaya dair hafızalara kazınan görüntü ise, kadınların üst üste yığılarak polisler tarafından darp edilmesi oldu.   VALİLİĞİN AÇIKLAMASINA REST    Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) öncülüğünde kutlanması planlanan Newroz, Van Valiliği’nin 21 Mart tarihi dışında kutlamaya izin verilmeyeceği kararıyla başladı.    Bu karara rağmen uymayacaklarını belirten DTP yönetimi, sonraki günlerde yapılan görüşmelerden de bu yönde bir sonuç çıkmayınca Newroz'u 22 Mart'ta kent merkezinin en işlek noktası olan Cumhuriyet Caddesi'nde kutlayacaklarını duyurdu.    'VAN'IN HER SOKAĞI ARTIK NEWROZ ALANI'   22 Mart sabahı ise kentin neredeyse tüm mahallelerinden kadın, genç, yaşlı binlerce kişi Newroz’un kutlanacağı caddeye doğru yola çıktı. İlerleyen saatlerde toplanan kitlenin sayısı on binleri aşınca Valilik ve Emniyet Müdürlüğü, DTP yönetimi ile tekrar görüşerek, kitlenin dağıtılmasını istedi. Ancak Valilik binasında görüşmeler devam ettiği esnada polis, DTP önünde toplanan kitleye müdahale etti. Bunun üzerine görüşmeye son verilip, parti binası önüne gelen DTP’lilerin verdiği "Van'ın her sokağı artık Newroz alanıdır" mesajıyla ateşler yakılıp, halaylar çekilmeye başlandı. Bunun üzerine kitleye yönelik ikinci müdahale gerçekleşti.     HER SOKAKTA ATEŞ YAKILIP YÜRÜYÜŞE GEÇİLDİ   Bu müdahalede sırasında Newroz için rengarenk kıyafetlerini giyinmiş onlarca kadın, polisler tarafından üstü üste yığılarak cop ve kalaslarla dövüldü.   Kadınlara yapılan bu işkence, kenti adeta ayağa kaldırdı. Olayı duyulması üzerine kentin neredeyse tüm mahalle ve sokaklarında ateşlerler yakıldı. Daha sonra DTP binası önünde toplanan kitleye dönük devam eden saldırılar sonucu başlayan çatışmalarda Zeki Erinç adlı bir yurttaş yaşamını yitirirken, 130 kişi ise yaralandı. Yaralananlardan biri olan Ramazan Dağ  da, bir hafta sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.    CENAZE TÖRENİNE 50 BİN KİŞİ KATILDI   22 ve 23 Mart tarihlerinde devam eden protesto eylemleri, 24 Mart'ta Zeki Erinç'in cenaze töreni ile üst düzeye ulaştı. Hastane morgundan cenazesi alınan Erinç, 50 bin kişinin katılımıyla toprağa verilirken, cenazenin ardından on binlerce kişi tekrar kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. Kente olayların tekrar başlamasıyla yine sokaklarda çatışma çıktı, onlarca kişi de yaralandı.    'NE YAPTIYSAK VALİLİK İZİN VERMEDİ'   O dönem DTP İl Başkanı olan Abdurrahman Doğar, yaşananları anlattı. 2008 yılına kadar izin verilen Newrozların kentte kitlesel bir şekilde kutlandığını hatırlatan Doğar, o yıl ise valiliğin 21 Mart’ta kutlama yapılması dayatmasına karşı, planladıkları günde kutlama yapmakta ısrarcı olduklarını ifade etti.   'YÜZ BİNLERCE İNSAN ŞEHİR MERKEZİNE AKIYORDU'   “Biz ne olursa olsun Newroz'u o gün kutlayacaktık" diyen Doğar, yasaklı olmasına rağmen kentte ilk kez bu kadar kitlesel bir şekilde kent merkezine yürüyüş yapıldığına şahitlik ettiklerini söyledi. Doğar, o günü şu sözlerle anlattı: "Yüz binlerce insan akın akın şehir merkezine gelip Newroz kutlamak için partimizin bulunduğu alanda toplandılar. Biz yine de sağduyunun hakim kılınması için dönemin Emniyet Müdürü ile yine bir takım aracılarla Vali’ye ulaştık. 'Biz partimizin önünde ateş yakarak kutlayacağız' dedik ama yine izin vermedi. O dönemki Emniyet Müdürü, 'Siz herhangi bir şekilde ateş yakarsanız,  Newroz'a ilişkin herhangi bir söylem, bir slogan atarsanız müdahale edeceğiz' dedi.    Bu görüşmeler sürerken müdahale oldu. Ulusal kıyafetlerini giymiş, genciyle, kadınıyla, yaşlısıyla akın akın partimizin önüne gelen insanlara müdahale ettiler. Çok kötü bir müdahale oldu. Ağırlıklı olarak parti binasının önünde yaşlı kadınlar toplanmıştı. Belki yüzlerce, binlerce yaşlı kadın vardı. Orada kadınlara çok acımasızca müdahale edildi. Kadınlar çembere alınıp dakikalarca dövüldü ve yerlerde sürüklendiler."    '80 YAŞINDAKİ ANNELERİMİZ AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ'   Müdahalenin yapıldığı anda onlarca insanın yaralandığını hatırlatan Doğar, “Onlarca insanı ambulanslarla hastaneye gönderdik. Genelde yaralı ve kaçamayacak durumda olan 70-80 yaşındaki annelerimiz, çok ağır işkenceye maruz kaldılar. Çoğunun bacağı, kafası kırılmış, kan revan içersindeydi. O saldırıda öyle bir izdiham yaşandı ki o anda parti binamızın bulunduğu sokakta kendi ellerimle yüzlerce çift ayakkabı, yırtılmış entariler ve kazaklar topladım. İnsanlar parti binalarından geri çekilirken, bu kez halkla polis arasında taşlı sopalı saldırılar başladı.  Her taraf alev alev yanmaya başladı. Günlerce süren bu olaylarda 2 insanımızı kaybettik ve yüzlerce insanımız da yaralandı" diye konuştu.   ‘SEÇİM ÜZERİNE YAPILMIŞ BİR HESAPTI'   yüzlerce insanın gözaltına alındığını olaylar sonrasında Doğar’ın kendisi de tutuklanıp, bir süre cezaevinde kaldı.    Kentte o dönem başarısız ve borca batmış bir AKP belediyesinin var olduğunu dile getiren Doğar, AKP'lilerin 'Van’da Newroz'a izin vermezsek, halk tepki gösterecek ve esnafların camı kırılacak. Biz de bu zarardan dolayı oluşacak tepkiden seçimi kazanacağız' şeklinde bir kurgu ile Newroz’a yaklaştıklarını da ifade etti. Doğar, “O müdahale ve yasak seçim üzerine yapılmış bir hesaptı. Fakat biz bu hesabı boşa çıkardık. Halkımız bu hesabı öyle bir boşa çıkardı ki, artık söyleyecek sözleri kalmadı. Ki zaten 2009 seçiminde ağır bir yenilgiye uğradılar" dedi.    MA / Müjdat Can