11 akademisyenin görülen ilk duruşmaları ertelendi 2018-03-16 13:47:12 İSTANBUL - Kemerburgaz, Kadir Has, Arel, Koç, Bahçeşehir ve Nişantaşı üniversitelerinden 11 akademisyen hakkındaki davalarının ilk duruşmaları görüldü. Duruşmalarda savunma yapan kimi akademisyenler, ölümlerin durması için imza atıklarını söyledi. Tüm duruşmalar ertelendi.  Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Örgüt propagandası" ile suçlanan 11 akademisyen Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşmalarına çıktı.   Kadir Has Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi R.O.G., Yrd. Doç. Dr. Ö.Y.D. ve Yrd. Doç. Dr. E.A., Bahçeşehir Üniversitesi’nde işten çıkarılan Prof. Dr. Zeynep Tül Süalp, Kemerburgaz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Bedriye Aysuda Kölemen Luge, Yrd. Doç. Dr. T.D.Y. ve Öğretim Görevlisi E.K., Arel Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi İ.Ö., Nişantaşı Üniversitesi’ndeki işlerinden atılan Yrd. Doç. Dr. Nil Mutluer ile Yrd. Doç. Dr. Çetin Gürer ve Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Y.Y.’nin ilk duruşmaları görüldü.   AKADEMİSYENLER EK SÜRE TALEP ETTİ   İlk olarak Kadir Has Üniversitesi'nden Öğretim Görevlisi R.O.G. duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanının iddianameyi okumasının ardından suçlamaları reddeden R.O.G. derhal beraat, aksi takdirde savunma için ek süre talep etti. Avukatı Meriç Eyüboğlu, söz aldı. Mahkeme başkanına iddianameyi çok hızlı ve sessiz okuduğunu söyleyen Eyüboğlu birleştirme talebinde bulunarak "Siz de farkındasınız ve muhtemeldir ki bu nedenle iddianameyi bu şekilde okudunuz. Birkaç defadır mahkemenize aynı dosya geldiği için sanığın iddianameyi bildiğini varsaydınız çünkü dosyalar arasında fiili bağlantı var" dedi. "Dosyalar arasında şahsi bir bağlantı olmasa da hukuki ve fiili bağlantı söz konusudur" diyen Eyüboğlu, Adalet Bakanlığı'nın benzer dosyaların tek elden yürütülmesi gerektiğini usul ekonomisi açısından, Yargıtay'ın ise fiili ve hukuki bağ açısından değerlendirdiğini söyledi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dört akademisyenin yargılandığı dava dosyası ile birleştirme talep etti.   Bildiri metninin barışa çağrı yaptığını belirten Eyüboğlu hükümet politikalarını ifade özgürlüğü çerçevesinde eleştirildiğini ifade etti: "Herhangi bir suç unsuru bulunmadığı için ilk aşamada derhal beraat, ikinci olarak birleştirme talebimizi yineliyoruz."   DURUŞMALAR ERTELENDİ   Mahkeme, derhal beraat talebinin ifade alındıktan sonra yeniden değerlendirmek üzere bu aşamada reddine, 13. ACM’den iddianame, duruşma zabıtları, TCK 301 ile ilgili yazışmaların istenmesine, birleştirme talebinin belgeler geldikten sonra değerlendirilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 21 Haziran’da görülecek.    Kemerburgaz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. T.D.Y. hasta olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. Avukatı Serap Kaya'nın ek süre talebi kabul edilerek bir sonraki duruşmanın 22 Haziran’da görülmesine karar verildi.   Kadir Has Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ö.Y.D., Kemerburgaz Üniversitesi'nden Öğretim Görevlisi E.K. ve Arel Üniversitesi'nden öğretim görevlisi İ.Ö. duruşma salonunda hazır bulundu. Suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundular. Taleplerinin reddi halinde savunma için ek süre talep ettiler.   SÜALP: BU METİN ÜZERİNDE ÇALIŞACAĞIM   Emekli Prof. Dr. Zeynep Tül Süalp duruşma salonunda hazır bulundu. Süalp suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundu. Talebin reddi halinde iddianame için konuşan Süalp, "Bu metin üzerinde çalışacağım. O nedenle süre istiyorum" dedi.   Avukat Meriç Eyüboğlu dört müvekkili için de savunmasını yineleyerek derhal beraat ve birleştirme taleplerinde bulundu.   Mahkeme, derhal beraat talebinin ifade alındıktan sonra yeniden değerlendirmek üzere bu aşamada reddine, 13. ACM’den iddianame, duruşma zabıtları, TCK 301 ile ilgili yazışmaların istenmesine, birleştirme talebinin belgeler geldikten sonra değerlendirilmesine karar verdi. Dört duruşma 21 Haziran'da devam edecek.   Kemerburgaz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Bedriye Aysuda Kölemen Luge yurtdışında olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. Avukat Meriç Eyüboğlu, müvekkilinin okul tatili döneminde gelebileceğini söyledi. Duruşma 21 Haziran’a ertelendi.   ‘CEZADA ŞAHSİLİK İLKESİ YOK SAYILMIŞTIR’   Nişantaşı Üniversitesi’ndeki işlerinden atılan Yrd. Doç. Dr. Nil Mutluer ve Yrd. Doç. Dr. Çetin Gürer yurtdışında oldukları gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. Avukatları Arif Ali Cangı söz alarak savunmasını sundu: "İddianamede soyut değerlendirme yapılmıştır. 10 Mart tarihli ikinci bildiriden söz edilmektedir ancak müvekkilim Mutluer'in 10 Mart'ta yapılan açıklamadan haberi dahi yoktur. Suçta ve cezada şahsilik ilkesi burada yok sayılmıştır. Her iki müvekkilimin dosyası için de 13. ACM'deki dosyanın getirtilerek incelenmesini ve dosyaların birleştirilmesini talep ediyorum. Müvekkilim Mutluer bu bildiriden sonra işten çıkarılmış, akademik çalışmalarını sürdürmek için yurtdışına gitmiştir. Bu şartlarda Türkiye'ye dönme niyeti yoktur. O nedenle ilk olarak, müvekkilimin ifadesinin bulunduğu yerde alınarak mahkemenize gönderilmesi talebimizin (istinabe talebi) değerlendirilmesini talep ediyoruz. Talebimiz yerinde görülmezse bir dahaki celseye hazır etmeye çalışacağız."   Savcı Mutluer’in bir sonraki celsede hazır edilmesi için "yakalama kararı dahil gerekli işlemlerin yapılmasını" talep etti. Mahkeme, sanığın bir sonraki celsede hazır edilmesi için avukata süre verilmesine, adresinin Türkiye'de görünmesi nedeniyle istinabe talebinin reddine karar verdi. Mutluer'in duruşması 21 Haziran’a ertelendi.    GÜRER İÇİN YAKALAMA KARARI   Avukat Cangı, Çetin Gürer için de istinabe talebini yineledi. Mahkeme aynı karar ve gerekçelerle talebi reddederek Gürer için yakalama kararı verdi.   ‘ÖLÜMLERİN DURMASI İÇİN METNİ İMZALADIM’   Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Y.Y. duruşma salonunda hazır bulundu. Derhal beraat talebinde bulunan Y.Y savunmasını sundu: “Ben bir bilim insanıyım. 25 yıldır bu yönde çalışıyorum. Kendimi ülkeme borçlu hissederek yurtdışında olanağım olmasına rağmen ülkeme döndüm. Söz konusu bildiriyi insani ve vicdani bir motivasyonla imzaladım. Ölümlerin, şiddetli çatışma ortamının bir an önce sona erdirilmesi ve çözüm çabalarına destek vermek için imzaladım. İddianamede geçen ismi tanımıyorum. Bu suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum.”   MAHKEME BAŞKANI: BİLDİRİDE SERT İFADELER VAR MIYDI?   Mahkeme başkanının “Daha önce bir sanığın bildiride sert ifadeler bulduğunu beyan ettiğini” belirterek “Siz de böyle düşünüyor musunuz” sorusuna akademisyen Y.Y., “Evet, bazı sert ifadeler vardı ama ben hangi motivasyonlarla imzaladığımı az önce anlattım” diye yanıtladı.   Mahkeme, avukatlara yazılı beyanlarını sunmaları için ek süre verilmesine, 13. ACM’deki belgelerin istenmesine karar verdi. Duruşma 22 Haziran’a ertelendi.   Kadir Has Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. E.A . duruşma salonunda hazır bulundu. Suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundu. Aksi halde savunma için ek süre talep etti. Avukat Melike Polat Bursalı söz alarak anayasaya aykırılık yönünden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından örnekler sundu. Derhal beraat ve birleştirme taleplerinde bulundu. Mahkeme, derhal beraat ve birleştirme konusundaki kararlarını yineleyerek duruşmanın 22 Haziran’a ertelenmesine karar verdi.   NE OLMUŞTU?   1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı.   Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu.   Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 16 Mart itibariyle 160 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.