Surlu kadınlar: Zalimlerin zulmüne karşı Newroz alanında olacağız 

2018-03-16 09:14:13


	DİYARBAKIR - Sur'da yaşanan savaş ve yıkıma rağmen umutlarını diri tutan kadınlar, Newroza hazırlanıyor. Zine Candan, "Erdoğan, Sur’u yakıp yıkarak herkesi evsiz bıraktı. Kürt halkı bitti sanıyor. Biz hala ayaktayız" diyerek, zalimlerin zulmüne karşı alanda olacaklarını vurguladı.

	Diyarbakır Sur’da ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile birlikte yaşanan çatışma, yıkım ve tahribata rağmen umutlarını diri tutan yurttaşlar, 21 Mart’ta Newroz alanlarında barışı ve özgürlük taleplerini haykırmaya hazırlanıyor. Her yıl dünyanın birçok yerinden farklı din, dil ve kültürden yüz binlerce insanın katıldığı Diyarbakır Newrozu’na hazırlanan Surlu kadınlar, bütün Kürtleri zalimlere karşı mazlumun yanında yer almaya çağırdı.   

	 

	Yıkım tehdidi altındaki Lalebey Mahallesi sakinlerinden Mukaddes Rengin, Newroz’un yasaklı dönemlerinde dahi halkın sahiplenerek kutladığını, Newroz’un Kürtlerin nezdinde haksızlığa ve zulme karşı bir direniş çağrısı olduğunu söyledi. Yakılan Newroz ateşinin yeni umutların habercisi olmakla beraber, zalim Dehak’ın zulmüne karşı başkaldıran Demirci Kawa’nın isyanı olduğunu hatırlatan Rengin, “Kürtler yıllardır baskı ve zulüm gördü, hala da görüyor. Yıllardır bir savaş içindeyiz. Savaşta evlerimiz yıkılıyor ve çocuklarımız ölüyor, değişen bir şey olmamış. Kürtlerin alanları doldurması sadece oyun oynamak ya da halay çekmek değildir. Newroz, Kürt halkının yıllardır özlem duyduğu özgürlük taleplerinin hep birlikte haykırdığı gündür. Kürtler yine savaşa ve ölüme karşı Newroz alanında barışı haykıracak” dedi.

	 

	‘EFRİN’DEN DOLAYI BURUK GEÇECEK’

	 

	Efrin’de yaşanan savaştan kaynaklı bu yılki Newroz heyecanının buruk geçeceğini ancak her şeye rağmen Newroz’a katılacaklarını ifade eden Şükran Güneş, Newroz’a bir hafta kala hazırlıklara başladıklarını ve ilk işlerinin yöresel kıyafet diktirmek olduğunu kaydetti. Her Newroz’da sabahın erken saatlerinde uyanarak giydikleri renkli elbiselerle zılgıt çekerek alana doğru yürüdüklerini anlatan Güneş, “Eskiden caddede belediye araçları olurdu. Halkı alana kadar ücretsiz götürüyordu, şimdi kayyum gelmiş ne olur bilinmez ama yaya da olsa alana ulaşacağız ve halayımızı çekeceğiz” diye konuştu. 

	 

	‘YASAKLARA RAĞMEN VAZGEÇMEDİK, BUGÜN MÜ VAZGEÇECEĞİZ?'

	 

	Newroz kutlamalarının yasaklı olduğu dönemlerde mahalle aralarında kutlanma yaptıklarını anlatan 60 yaşındaki Sakine Aydın, “Halk mahalle aralarında ve cadde başlarında Newroz kutlamasını yapardı. Günler öncesinden hazırlanan tekerlek lastikleri yakılırdı. Yakılan ateşin etrafında onlarca kadın, erkeklerden oluşan geniş halaylar çekilirdi. Ama bunun da bir bedeli vardı. Polis mahalleyi basarak gençleri darp eder ya da gözaltına alırdı. Buna rağmen Newroz kutlanırdı. Biz o günlerde bile Newroz’u kutlamaktan vazgeçmedik, bu gün mü vazgeçeceğiz? Her zaman olduğu gibi yine çocuklarımızı alıp gideceğiz. Bütün Kürt halkının katılması gerekir” çağrısı yaptı.

	 

	‘AMED BAŞKENTTİR BU DEĞİŞMEZ'

	 

	Sur’daki yıkım esnasında evini kaybeden Makbule Toprak da, yaklaşan Newroz’la ilgili soruya şu sözlerle yanıt verdi: “Devlet bizi evimizden etti, yurtsuz bıraktı. Buna cevaben bile olsa bütün Sur halkının yaşlısından, beşikteki bebeğine kadar herkesin alanlarda olması lazım. Bütün Kürtlerin birlikte hareket etmesinden yanayım. Hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, değerlerimize yakışır biçimde davranmalıyız. Amed Kürtler için başkenttir, bu değişmez. Her şeye inat direniş ve zılgıtlarımız çalmaya devam edecek.” 

	 

	‘NEWROZ  TÜM HALKLARIN BAYRAMIDIR’

	 

	38 yıl önce Diyarbakır’ın Karacadağ köyünden Sur’un Ziya Gökalp Mahallesi’ne yerleşen Zine Candan (66) ise, Newroz'un hem yaşamın hem de direnmenin başlangıcı olduğunu dile getirdi. Sur’da yaşanan yıkımdan sonra hastalandığını ve ağrılarının başladığını söyleyen Candan, “Erdoğan, Sur’u yakıp yıkarak herkesi evsiz bıraktı. Kürt halkı bitti sanıyor. Biz hala ayaktayız. İnandığımız bazı değerler olduğu için ayakta olmaya devam edeceğiz. Bunu yok etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Newroz başta Kürtlerin sonra tüm halkların bayramıdır. Hasta da olsam üzgün de olsam Newroz’a gideceğim. Gitmesem eksik hissediyorum. Newroz gününde konu komşu hep birlikte alanda olacağız. Kadınlar olarak kendi renklerimiz, zılgıtlarımız ve elbiselerimizle alanlarda zalimlerin zulmüne karşı direneceğiz" diye konuştu.

	 

	MA / Esra Solin Dal