Avukat Bek: Ayakta sayım bir şiddet aracına dönüşebilir 2018-02-25 09:11:32 ADANA - Cezaevlerindeki keyfi uygulamaların başında ayakta sayım ve disiplin cezalarının geldiğini belirten Avukat Tugay Bek, “Bu uygulama tutuklular üzerinde bir şiddet aracına dönüşebilir" dedi.  Olağanüstü Hâl (OHAL) ile birlikte hak ihlalleri ve baskıların tavan yaptığı cezaevlerinde keyfi uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bu keyfi uygulamaların başında ise ayakta sayım ve disiplin cezaları geliyor. Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Avukat Tugay Bek, Adalet Bakanlığı ve cezaevi idarelerinin gerilim politikalarını yaratmak amacıyla tutuklulara yönelik baskıları arttırdığını belirtti. Son dönemde özellikle bütün cezaevlerinde askeri nizam çerçevesinde ayakta sayımın dayatıldığını vurgulayan Bek, bunu kabul etmeyen tutukluların fiziksel ve sözlü şiddetin yanı sıra disiplin cezalarına maruz kaldığını aktardı.   Bek, “Ayakta ve tek sıra şeklinde sayım uygulamasına tutuklular tepki gösteriyor. Siyasi tutuklular bu tür dayatmaların daha önce 12 Eylül’de yapılmak istendiğini ancak başarılı olunmadığı gibi bu dönemde de başarılı olunmayacağını; çünkü bu tür dayatmaların darbe dayatması olduğunu ve karşı duracaklarını söylüyorlar. Tabi ki bunun ağır neticeleri olacaktır. Öncelikle infaz koruma memurları ve tutuklular karşı karşıya gelecektir. Bu uygulama tutuklular üzerinde bir şiddet aracına dönüşebilir" dedi.    ‘NE DEĞİŞTİ?'   Asıl sorunun “Ne oldu da tek sıra halinde ve ayakta sayım vermeyen tutuklulara bugün bu uygulama dayatıldı?” sorusu olduğunu kaydeden Bek, "İktidar herhalde dışarıdaki gerilim ve savaş politikalarını cezaevlerine bu şekilde yansıtmaya çalışmaktadır. Dört duvar arasında bulunun tutuklular zaten bir ceza almış. Ama cezaevi sanki bu azmış gibi buna ek olarak mahkûma bir ceza verme yoluna gitmeye çalışıyor. Tutuklu cezaevinde zaten bir esir konumundayken bir de eziyete maruz bırakılıyor. Buradaki amaç tutuklunun kişiliğini rencide etmektir" ifadelerini kullandı.   'GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARTILMALI'   Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen tek tip kıyafet uygulamasında olduğu gibi ayakta ve tek sıra sayımın da kişiliksizleştirme politikası olduğunu ifade eden Bek, bu tür uygulamaların çözüm olmadığını söyledi. Geçmişten ders alınması gerektiğini kaydeden Bek, bu uygulamaların bir an önce son bulmasını yeni acılara sebebiyet verilmemesi gerektiğini aktardı.    ‘TEPKİLERİN AZALMASINI BEKLİYORLAR’   Tek tip kıyafet yönetmenliği için verilen sürenin üzerinden neredeyse bir ay geçtiğini dile getiren Bek, "Bakanlık tek tip kıyafetin uygulamasına  geçmedi. Bunun nedeni bir takım teknik alt yapı meselelerinin çözümü konusunda çalışmalar yapıldığı  ve bu çalışmaların bitirilmemiş olması. Hükümet bu uygulamayı hayatta geçirmek için tepkilerin azalmasını ve uygun bir ortamın oluşmasını bekliyor” dedi.   Tek tip için tartışmaların devam ettiğini belirten Bek, şöyle devam etti: "Tek tip kıyafeti kabul etmeyen tutuklulara asker ve infaz koruma memurları tarafından zorla giydirilmesi için büyük ihtimalle özel odalar hazırlanacaktır. Bu uygulamanın hedefindeki mahkûmların tamamı ‘Biz kefen giyeriz ama bu tek tip kıyafeti giymeyiz’ şeklinde açık bir irade orta koyacaklarını belirtiyorlar.”