Gergerlioğlu: Hakkımdaki ceza kararı önceden alındı 2018-02-25 09:08:55 KOCAELİ - İnsanların ölmemesi için sosyal medya hesabında barış talebinde bulunmaktan 2 buçuk yıl ceza alan Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Verilen ceza aslında kararın daha önce alındığını ve hukuki değil, siyasi bir karar olduğunu gösteriyor” dedi. Gergerlioğlu, ilkelerinden taviz vermeyeceğini belirtti. Hak ve Adalet Platformu Sözcüsü Doktor Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Eylül 2015 Dünya Barış Günü’nde bir PKK’li ile bir askerin kolajlanmış tabutlarına ilişkin 9 Ekim 2016’da sosyal medya hesabında yaptığı paylaşım gerekçesiyle Kocaeli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Örgüt propagandası” gerekçesiyle 2 buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gergerlioğlu’nun fotoğrafın altına yaptığı, “Bu fotoğrafa bakıp niye bu savaşı bitirip tüketmekten başka anlamı olmadığını anlarsınız. Analar aynı, bayraklar farklı! Ölünce farkımız kalmıyor birbirinden. Çocuklarımızın tabutu yan yana duracağına, dirisi yan yara dursun. Eşitçe kardeşçe ve omuz omuza” paylaşımı sonrası İzmit Seka Devlet Hastanesi’ndeki görevinden 9 Ocak 2017’de ihraç edilmişti. 21 Şubat Çarşamba günü görülen duruşmada ilk kez savunma yapan Gergerlioğlu, aldığı cezayı temyiz edeceklerini söyledi.    ‘KHK’LER ANAYSAL SINIRI AŞTI’   Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı sonrası üst üste yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) hukuksuz olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Anayasanın belirlediği bazı sınırlar var ama yayımlanan KHK’ler bu sınırları çoktan aştı. Yayımlanan KHK’ler ile yüzlerce insan mağdur edildi. Ben de mağdur olan biriyim” hatırlatmasında bulundu.    ‘LİNÇE MARUZ KALDIM’   Çözüm süreci döneminde Kocaeli Barış Platformu’nu kurarak sözcülüğünü yaptığını anımsatan Gergerlioğlu, “Çözüm sürecinin bitmesi ile biz de bir kenara atıldık. Barış isteyenler olarak her şeye rağmen her yerde barış talebimizi yenilmeye ve söylemeye devam ettik” diye konuştu. Ceza ile sonuçlanan davanın içeriğine değinen Gergerlioğlu, “Yayımladığım fotoğrafta annelerin ağlamaması ve her gencin yan yana yaşam şansı olduğunu ifade etmek istedim. Paylaşımımdan kaynaklı destek verenler oldu fakat çok yoğun bir şekilde milliyetçi bir grup tarafından sosyal medya linçine maruz kaldım. Benim tek mesajım dünyada var olan örnekler gibi Türkiye’de de savaşın son bulması ve siyasal ortamda barışın sağlanması yönündeydi. Bir hekim olarak barıştan yana olmak dışında herhangi bir söylemim olmadığını belirtmeme rağmen gönderilen emir ile açığa alındım ve işimden edildim” diye belirtti.    ‘KOCAELİ’DE İŞ BULAMADIM’   Sadece kamu görevinden değil, cami yönetiminden de atıldığını vurgulayan Gergerlioğlu, “Mahallemde bulunan Cami’nin yönetim kadrosundan ve mensubu olduğum okul aile birliği üyeliğinden bile atıldım ve imzam yok sayıldı” sözleriyle uğradığı linçi ifade etti. Kocaeli’de yasal olarak önünde hiçbir engel olmamasına karşın yapmak istediği her türlü girişimin Vali Hüseyin Aksoy’un kararıyla sürekli engellendiğini belirten Gergerlioğlu, “Yasaklamalara karşı Sayın Vali ile ilgili ben de bir basın açıklaması yaparak sesimi duyurmaya çalıştım; ama Vali Aksoy kendisine hakaret ettiğim gerekçesiyle dava açtı” diye belirtti.    ‘KARAR SİYASİ’   Gergerlioğlu, aldığı cezaya ilişkin şunları dile getirdi: “Adli olarak başlatılan soruşturma sonrasında hakkımda dava açıldığını öğrendim. İlk defa hakim karşısına çıktığım davada yazdığım makalelerden, sosyal medyada yaptığım barış nitelikli paylaşımlara ve hatta İMC televizyonuna (KHK ile kapatıldı) çıkmama kadar bir çok konuda örgüt propagandası yaptığım gerekçesiyle ceza verildi.” Davanın kısa sürede sonuca bağlanmasını şaşkınlıkla karşılayan Gergerlioğlu, şunları ifade etti: “Barış istemenin birilerinin nezdinde suç sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. 6 iddiasının 5’inden vazgeçen savcı sadece T24 gazetesinin yaptığı bir haberin linkini paylaştığım için ceza istedi. Benim yapmadığım bir haber üzerinden en üst sınırdan ceza verildi. Bir savcı en düşük noktadan ceza isterken hakim verebilecek en üst noktadan ceza verdi. Verilen bu cezalar aslında kararın daha önce alındığını ve hukuki değil siyasi bir karar olduğunu gösteriyor.”    ‘SAVAŞ KARŞITLIĞI SUÇ DEĞİL’   OHAL sonrası her gün yeni bir hukuksuzlukla güne başladığını vurgulayan Gergerlioğlu, Deniz Yücel’in iddianamesiz bir yıl cezaevinde kalması, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak’ın aldığı cezaların bunun en net göstergesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünya çapında yapılan hukuk endekslerinde gerilerde yer aldığına dikkat çeken Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “2004’de 53’üncü sırada olduğumuz hukuki değerlendirmede bugün 113’üncü sıradayız. Barış istemenin, savaşa karşı çıkmanın suç olduğu bir ülkede, davamda verilen karar tamamen siyasi bir durumdur. Savaşa karşı çıkmak hiçbir yapıyı övmek değildir. Ben çözüm süreci öncesi, çözüm sürecinde ve sonrasında ne dediysem aynı şeyleri söylüyorum ve bunun bedelini ödüyorum.”    ‘BARIŞ TALEBİM SÜRECEK’   Söz ve düşüncelerinden taviz vermeyeceğini de sözlerine ekleyen Gergerlioğlu, şöyle konuştu: “Barış için ne söylediysem, söylemeye devam edeceğim. İlkelerimden asla taviz vermeyeceğim. Verilecek ceza ne olursa olsun, önemli değil. Bu topraklarda insanların ölmesini değil, demokratikleşmiş bir yapı ve eşit bir yurttaşlık talebimizi seslendirmeye devam edeceğiz.”    MA / Elif Çetiner