BMG bileşenleri: Tecritle Kürtlerin talepleri bastırılıyor 2021-02-23 09:00:52 İSTANBUL - İmralı tecridini “Kürt halkına yönelik saldırganlığın simgesi” olarak tanımlayan BMG bileşenleri, “Kürt ulusunun haklı taleplerinin bastırılmasına yönelik tecrit var” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan, 22 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Tecride karşı toplumun birçok kesiminden tepkiler gelirken, cezaevlerinde binlerce tutuklunun buna karşı başlattığı açlık grevi eylemi 89’uncu gününe girdi. Tecridin tüm topluma yayıldığını belirten Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) bileşenleri, tecridin kaldırılması için cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine her yerde ses olunması gerektiğini ifade etti.    ‘KÜRTLERE SALDIRGANLIĞIN SİMGESİ’   Tecridi “Kürt halkına dönük saldırganlığın simgesi” olarak tanımlayan Alınteri Temsilcisi Mürrüvet Küçük, “İmralı’nın Kürt halkı açısından özel ve politik bir anlamı var. Kürt halkına dönük saldırı politikalarının düzeyi İmralı tecridiyle somutlaşıyor. Politik atmosfere göre bir gevşetiliyor, bir sıkılıyor” dedi.    İKTİDAR DERİNLEŞTİRİYOR   İktidarın tecridi derinleştirmek istediğini dile getiren Küçük, “İmralı tecridin gömleği tüm topluma giydirilmeye çalışılıyor” diye belirtti. İktidarın katı bir politika izlediğini sözlerine ekleyen Küçük, “Şu andaki katılık, Türk sermayesinin ve onun temsilcisi olan burjuva devletin, Kürt sorunu karşısındaki tutumunun çıplak özetidir. Bu sorunu demokratik anlamda diyalogla çözmek yerine, ezerek, sindirerek, örgütlülüğü çözmeye çalışıyor” diye konuştu.    İŞÇİ SINIFI ZEHİRLENİYOR   Tecridin Kürt sorunun çözümüyle doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizen Küçük, şöyle devam etti: “Kürt halkı özgürleşmeden, Türkiyeli işçi ve emekçilerin özgürleşemez. Yine buradan yarattıkları baskı nedeniyle ortaya çıkan milliyetçilikle işçi sınıfı zehirleniyor. Dolayısıyla bu kırılmadıkça, işçi sınıfı kendisi için sınıf olamaz. Kendisi için sınıf olamadığı sürece de bir proleter hareket yaratamaz, özgürleşemez.”    TECRİT MEŞRULAŞTIRILIYOR   İmralı tecridinin iki yönlü incelenmesi gerektiğine işaret eden Partizan Temsilcisi Rahime Kavrar, “Birincisi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve yanında kalan tutsaklar açısından ciddi anlamda yaşanan hak gaspıdır. İktidar İmralı’daki tecridi meşrulaştırarak, tüm cezaevlerine yayıyor. Bu da tüm tutsaklar açısından ciddi hak gasplarına neden oluyor” şeklinde konuştu.    AMAÇ HALKI BASKILAMAK   İkinci olarak ise İmralı tecridiyle Kürtlerin baskı altına alınmaya çalışıldığının altını çizen Kavrar, “Orada bir halkın önderine yönelik tecrit var. Aynı zamanda o halka yönelik bir tecrit var. Dolayısıyla tecride karşı çıkarken, meseleyi sadece bir tutuklunun hakkının gaspı olarak görmemek gerekiyor. Kürt ulusunun haklı taleplerinin bastırılmasına yönelik de bir tecrit anlamına da geliyor” ifadelerinde bulundu.    AÇLIK GREVİNİ SAHİPLENME ÇAĞRISI    Sürdürülmek istenen tecride karşı cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerinin herkes tarafından sahiplenilmesi gerektiği çağrısında bulunan Kavrar, şunları söyledi: “Açlık grevleri temel anlamda tecridin kırılmasına yönelik çok önemli bir eylemdir. Çünkü bugün tutsaklar yalnızca kendilerine dönük tecrit uygulamalarına, hak ihlallerine karşı bu eyleme girişmediler. Aynı zamanda İmralı üzerinden ortaya konulan tecrit politikasına da karşı çıkmış durumdalar. Dolayısıyla bu mücadelenin kendisi, bizim de sürdürdüğümüz, sahiplendiğimiz bir mücadeledir. Bizim bu açlık grevlerindeki talepleri bulunduğumuz her yerde, gerçekleştirdiğimiz her eylemde tekrardan dillendirmemiz gerekiyor. Zira bu ciddi anlamda sansüre uğrayan bir direniş aynı zamanda. Talepler sansüre uğruyor. Direniş sansüre uğruyor. Birleşik Mücadele Güçleri olarak bu sansürü kıran bir yerde durmamız gerekiyor.”