Öcalan’dan uluslararası güçlere tecrit tepkisi: Kör, sağır, dilsizler 2021-01-20 09:00:50 URFA - HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, uluslararası insan hakları kurumlarının ve CPT’nin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı kör, sağır ve dilsiz olduklarını söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşı cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümlü açlık grevi 55'inci gününde devam ediyor. Asrın Hukuk Bürosu’nun 13 Ocak’ta açıkladığı raporda tecridin nasıl ağırlaştığı ortaya konuldu. Rapora göre, Mehmet Öcalan ağabeyi 22 yıl sonra 2020’de ilk kez bir telefon görüşmesi yapabildi, 96 avukat ile 50 aile görüş başvurusu yapıldı ancak sadece bir aile görüşü başvurusu kabul edildi.    KÖR, SAĞIR, DİLSİZ   Öcalan'ın yeğeni ve Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan tecride dair değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası insan hakları kurumlarının tecride karşı kör, sağır ve dilsiz olduklarını söyleyen Öcalan, “Kürtlerin geleceği ve tarih için tutsaklara sahip çıkıp, destek olmalıyız. Tarih bu günleri yazacaktır” dedi.    ‘NE ÖLÇÜ NE DE AHLAK VAR’   Grevindeki tutukluların talebinin çok açık olduğunu ifade eden Öcalan, “Sayın Öcalan üzerinde ağır bir tecrit var. Yine aynı cezaevinde bulunan diğer tutuklular üzerinde de aynı şekilde tecrit devam ediyor. Cezaevlerinde aile, avukat görüşmeleri yapılmıyor. Aile olarak yaşamları hakkında bilgimiz yok. 8 aydır Sayın Öcalan’dan haber alamıyoruz. Yine kendisi ile birlikte kalan diğer tutukluların sağlık durumu ve yaşamlarının ne aşamada olduğunu bilmiyoruz. Devlet bu noktada keskin bir tavır sergiliyor. Bu konuda ne ölçü ne de ahlak var” dedi.     ‘TECRİT TÜM ÜLKEYE YAYILDI’   Tecridin ve antidemokratik uygulamaların cezaevlerinin tamamına uygulandığını belirten Öcalan, pandemi nedeni ile tutukluların aileleriyle görüşemediğini, yine ağır baskı altında olduklarını vurguladı. Öcalan, Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu etkileyen önemli bir şahsiyet olduğunu dile getirdi. Öcalan, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan ile ne zaman görüşme sağlansa Türkiye ve Kürdistan’da huzur hakim oluyor, diyaloğun önü açılıyor. Lakin AKP ve MHP iktidarı Sayın Öcalan’a tecrit uyguluyorlar. Ve bu şekilde halkları boğmak istiyorlar. İmralı’daki tecrit tüm Türkiye ve Kürdistan’a yayılmış durumda. Bakın kimsenin sesini ya da fikrini dile getirmesine izin verilmiyor. Bir nevi her yerde kayyım yönetimi mevcuttur. Farklı sesleri sürekli bastırmak istiyorlar.”    ‘DIŞARDAN DESTEK OLUNMALI’   Geçtiğimiz günlerde Asrın Hukuk Bürosu tarafından yayınlanan 2020 yılı İmralı raporuna dikkati çeken Öcalan, tecride karşı yürütülecek mücadelenin sadece tutuklulara bırakılmaması gerektiğini ifade etti. Öcalan, “Tecride karşı sadece tutukluların tepkisi yeterli değil. Önemli olan insanların dışardan bu eyleme destek olması. Yapılan eylem çok onurlu bir eylemdir. Yine açlık grevi pandemi ile birlikte daha da zorlaşmış durumda. Tutukluların sağlığı ciddi anlamda tehlike altındadır” diye konuştu.    PSİKOLOJİ SAVAŞ    Her hafta ailenin avukatları aracılığı ile görüşme başvurusunda bulunduklarını hatırlatan Öcalan, şunları ifade etti: “Başvurularımıza karış gülünç bir durumlarla karşılaşıyoruz. Sayın Öcalan 22 yıldır cezaevinde ve ailesiyle sadece bir kez 20 dakikalık bir telefon görüşmesi yapabildi. Hemen arkasında 6 aylık telefon görüş yasağı getirdiler. Devletin bir ağırlığı ve ciddiyetinin kalmadığını görüyoruz. Kanun diye bir şey kalmadı.  22 yıldır Sayın Öcalan’ın hakları gasp ediliyor. Bunlardan bir tanesi de ailesi ile yapacağı telefon görüşmesi hakkıdır. Bir görüşme yaptık onu da kendi kontrolleri dahilinde yaptılar. Aile ile yapılacak görüşmeyi psikolojik bir savaşa dönüştürdüler. Buda ne kadar kanunsuz davrandıklarını gösteriyor. Bu kabul edilemez. Ailesi olarak meşru olan görüşme hakkımızı kullanmak istiyoruz. Özel bir talebimiz yok. Var olan kanunların uygulanmasıdır. Bu açıdan tüm bu kanunsuzluklara karşı tepki göstermek gerekiyor.”    CPT’YE TEPKİ    Uluslararası İşkenceyi İzleme ve Önleme Komitesi'nin (CPT) Sayın Öcalan’a yönelik bir takım görüşme ve ziyaretlerde bulunduğunu, yapılan bu görüşmeler sonucunda hazırlanan raporlar ile tecrit, işkence ve psikolojik baskının nasıl uygulandığının kamuoyu ile paylaşıldığını anımsatan Öcalan, şunları söyledi: “Rapora göre Türkiye’nin kendini gözden geçirmesi gerekiyor. Ama uluslararası insan hakları kurumları ve CPT kör, sağır ve dilsiz. Açıkladıkları rapor ile tecridi yazıyorlar. Ama bir pratik sergilenmiyor. CPT’nin de üzerine düşen rolü oynaması gerekiyor. Bir kanunsuzluk var ve buna karşı tepki göstermeli. Türkiye’yi uyarması gerekiyor. Sadece ziyaret ve raporlar ile olmaz. İnsan hakları için çalışan tüm uluslararası kurumlar rol ve misyonunu oynamak zorunda. Bunlarda bir noktadan sonra Türkiye ile ortaklar” diyerek, yaşananlara tepki gösterdi.    ‘GEREKENLERİ YAPMALIYIZ’   Siyasi tutsakların bu süreçte büyük bir rol üstlendiğini, bedenlerini açlığa yatırdıklarını sözlerine ekeleyen Öcalan, sözlerini şöyle tamamladı: “Her yurtsever Kürt rol ve misyon sahibidir. Kanunsuzluğa karşı tepki göstermemiz gerekiyor. Kürtlerin geleceği ve tarih için tutsaklara sahip çıkıp, destek olmalıyız. Tarih bu günleri yazacaktır. Tarih, irademize, haklarımıza, çocuklarımıza, halkımıza sahip çıkmamızı emrediyor. Üzerimize düşen görevleri yerine getirirsek hem Sayın Öcalan üzerindeki tecridi hem de cezaevleri kapılarını kırarız. Huzur, barış ve Kürt halkının geleceği için önemli bir role sahibiz. Herkes her şeyi yapabilir. Acı haberler duymadan gerekenleri yapmalıyız.”   MA / Barış Polat