Bilgen'den Efrin uyarısı: Erdoğan'a 'Yürü, arkandayız' diyenler darbe hazırlığında 2018-01-17 12:44:09 ADANA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, olası Efrin’e operasyonu konusunda "Eğer bugün birileri 'Yürü, biz arkandayız, gereğini yapacağız' diyorsa, Erdoğan bilmeli ki bu aslında kendisine yönelik bir darbe hazırlığıdır" dedi.  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 13 Ocak'tan bu yana dillendirilen Efrin'e yönelik askeri operasyon planının, bugün toplanacak Milli Güvenlik Kurulu'nda masaya yatırılması gündemde. Hükümet yetkililerinin söylemleri, bu yönde yapılan askeri hazırlıklar ve havuz medyası tarafından yazılıp çizilenlerin yanı sıra NATO, ABD ve Rusya’dan gelen açıklamalarla siyasi gündemin başına oturan olası Efrin operasyonu konusunda HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’den de önemli tespitler ve uyarılar geldi. HDP’li Bilgen, Efrin'e olası bir saldırının Türkiye'ye ve Erdoğan rejimine kaybettireceğine dair uyarılarda bulundu.   'ERDOĞAN'IN DERDİ KÜRTLER'   Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında Efrin'e dönük tahammülsüzlüğün kendisini gösterdiğine dikkat çeken Bilgen, tüm bu tahammülsüzlüklere rağmen ilginç bir şekilde YPG güçlerine verilen destek dolayısıyla Amerika'yı bu tavrından vazgeçirmeye yönelik son derece yumuşak, davetkâr ve göreve talip bir dil kullanıldığına işaret etti.    Bilgen, “Buradan anlaşılıyor ki Erdoğan'ın derdi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) değil. Erdoğan'ın derdi Kürtler. Kürtlerin Suriye'de, Suriye'nin yapılanmasında hak ettikleri karşılığı almaması, statü elde etmemeleri. Şimdi kalkıp bir taraftan Esad'ı, Suriye savaşı öncesinde Kürtlere vatandaşlık hakkı tanımadığı için eleştirdiğini iddia ediyor. Ama bugün Kürtlerin orada bir statü oluşturmasını kendisine yönelik tehdit, tehlike olarak gören, yorumlayan bir yaklaşım sergiliyor" dedi.    SURİYE, TÜRKİYE'NİN YETKİ ALANI DIŞINDA'   Türkiye topraklarının dışındaki gelişmelerin doğrudan Türkiye'nin yetki alanı içerisinde olmadığını da vurguladı. Bilgen, bu konuda şunları söyledi: "Siz kendi rejiminize bakarsınız, kendi yönetiminizle ilgili toplumun rızasını gözetiyorsunuz, ne kadar halkın iradesine saygılısınız bunu değerlendirirsiniz. Ama başka ülkelerin işleri, onların içişleridir ve onların kendilerini ilgilendirir. Türkiye'de orada bir hak ihlali olduğu zaman duyarlılık gösterebilir, onun dışında bir yetki asla kullanamaz. Kaldı ki orada DAİŞ'in kazanımlarından rahatsız olmayacaksınız, Nusra'nın, Ehrar u Şam'ın, başkaca El Kaide kökenli hareketlerin bütün insanlığı tehdit eden uygulamalarına karşı hiçbir tepki koymayacaksınız ama Efrin'de ya da Kobanê'de bütün toplumlar ve halklar için bir kazanım söz konusu olduğunda kendinize tehdit olarak göreceksiniz..."   ‘DUYULAN KAYGILAR, TOP ATILARAK BASTIRILAMAZ'   Efrin'e dönük olası bir operasyonun güvenlik konseptiyle izah edilemeyeceğini dile getiren Bilgen, bu hazırlıkların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iddia ettiği gibi Türkiye'ye yönelik bir tehditten kaynaklanmadığının altını çizdi. Orada yaşanan gelişmelerin Türkiye toplumunu değil, sadece Türkiye'deki otoriter ve totaliter rejimi tehdit ettiğini söyleyen Bilgen, “Efrin'deki bir gelişmenin Hatay'daki Nusayri'yi ya da işte Urfa'daki sunniyi, Mardin'deki, Antep'teki halkları tehdit eden hiçbir yanı yok. Çok açık bir şekilde artık Ortadoğu'nun otoriter, totaliter tek tipçi anlayışla yönetilemeyeceğinin bir işaret fişeğidir. Oradaki her kazanım, bütün halklar için bir örnek oluşturacaktır. Bütün rejimler, bölge yönetimleri için bir model oluşturulacaktır ve bunun kaygısıyla bugün hareket ediliyor. Bu kaygıyı da top atarak bastıramazsınız. Bu alternatifi ortadan kaldıramazsınız" diye konuştu.   'ERDOĞAN'I DESTEKLEYENLER ONA DARBE HAZIRLIĞINDA'   Bilgen, operasyona dair herkesin kafasındaki “Efrin'e yönelik büyük imha amaçlı bir operasyon yapabilir mi? Bu gücü kendinde görebilir mi?” sorularına ilişkin de yanıt verdi. Böyle bir niyet ilanının açık olduğuna işaret eden Bilgen, fakat bunun uluslara arası arenada ortaya çıkaracağı durumun, şüphesiz herkes tarafından sorgulanacağını ifade etti. Bilgen, bu noktada dikkat çekici bir tespitte de bulundu. Bilgen, Efrin'e yönelik olası operasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyenlerin, aslında Erdoğan'a dönük darbe hazırlığında olduğu anlamına geldiğini söyledi.    Bilgen, "Eğer burada bugün birileri Erdoğan'a 'Yürü, biz arkandayız, gereğini yapacağız' diyorsa, Erdoğan bilmeli ki bu aslında kendisine yönelik gerçekten bir darbe hazırlığıdır. Çünkü oradaki bir savaş başarılı da olsa, Erdoğan açısından içeride büyük bir kırılma doğuracaktır. Kobanê eylemlerinden çok daha büyük tepkileri beraberinde getirecektir. Başarısız olursa da zaten bunun faturası bu kadar ısrar dolayısıyla Erdoğan'a kesilecek ve Erdoğan rejiminin bu başarısızlığının faturasını mutlaka Erdoğan'a ödettirmeye çalışacaktır. Dolayısıyla Türkiye'de eğer hala bir akıl kalmışsa bir öngörü, bir basiret kalmışsa, bir strateji geliştirme kapasitesi kalmışsa yapılması gereken şey, Suriye'de bir an önce barışın tesis edilmesine yardımcı olmaktır.    'TEK BİR ÇÖZÜM VAR'   Orada insanlık dışı uygulamalara imza atmış örgütlerin arkasında durmaktan vazgeçmek. Suriye'de hala oradaki halkları tehdit edecek ordular kurma hevesinden vazgeçmek ve hepsinden önemlisi de tüm grupların Suriye'nin geleceğinde söz söyleyebilmesi için masada yer almasının önünde engel olmaktan vazgeçmektir. Bunun dışında hiçbir çare, çözüm kalıcı olmayacak ve kabul edilebilir bir tablo ortaya çıkarmayacaktır" diye konuştu.   MA / Berivan Altan