‘İşkenceye sıfır tolerans’ diyen Gül’e, Rojbin Çetin hatırlatıldı 2020-12-03 17:07:20   ANKARA – HDP Milletvekili Gülistan Koçyiğit, “işkenceye sıfır tolerans” diyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, polislerin köpekle işkence yaptığı Sevil Rojbin Çetin’i hatırlattı.   Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “yargı reformu” alanında yapılacak düzenlemeler kapsamında milletvekillerini dinlemek için Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu toplantısına katıldı. Toplantıyı başlatan Komisyon Başkanı Hakan Çavuşoğlu’nun açıkladığı güncel verilere göre, 1 Aralık 2020 tarihi itibariyle komisyona yapılan hak ihlalleri konusundaki bireysel başvuru sayısı 6 bin 414. Gelen başvurular arasında 5 bin 49 ile cezaevlerinden gelen başvurular oldu.   CEZAEVLERİNDE DAİR SORUNLAR   Komisyona yapılan dörtte üçlük kısmın ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunların oluşturduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bu başvurularda belirtilen şikayetlerin büyük kısmını da isteğe bağlı nakil taleplerinin reddedilmesi, gerek revir gerek dış hastane sevklerinin zamanında yapılmaması, muayenelerde doktor ve hasta mahremiyetini engelleyecek şekilde görevli nezareti, kelepçeli muayene uygulaması, görüş sürelerinin fiilen kullandırılmaması, görüş saatlerinin çocuğu olan hükümlü ve tutuklular bakımından bu husus göz önünde bulundurulmaksızın düzenlenmesi, hükmün infazının ertelenmesi müessesesinin uygulanmaması, temel ihtiyaç maddelerinin tedarik edilememesi, süreli ve süresiz yayınlardan yararlanma hakkı ile radyo ve televizyon yayınlarından yararlanma hakkının keyfî olarak engellenmesi, annesiyle barındırılan çocukların yaşadığı zorluklar şeklinde sıralamak mümkündür” diye belirtti.   ‘İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS’   Daha sonra konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AKP döneminde Anayasa başta olmak üzere kanunlarda çok önemli adımların atıldığını savundu. Gül, “İşkenceye sıfır tolerans, insan haklarını daha da güçlendiren tüm adımlar atıldı. Geçtiğimiz yıl, Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuna açıklanmıştı. Oradaki hedeflerden birisi de İnsan Hakları Eylem Planı'nın güncellenmesi” ifadelerini kullandı.   SÜNGERLİ ODAYA YANIT ‘MEVZUAT’ Gül'ün konuşmasının ardından milletvekillerinin değerlendirme, görüş ve önerilerine geçildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bütçe görüşmelerinde sorduğu sorulara bakanlık tarafından verilen yazılı yanıtlara ilişkin “Ben süngerli odayı sordum, ‘mevzuat demişsiniz’, çıplak arama demişim, mevzuat demişsiniz” dedi.   KÖPEKLİ İŞKENCE HATIRLATILDI   Hasta tutuklulara ilişkin de konuşan Koçyiğit şunları söyledi: “Koçer Özdal Ankara’da cezaevinde mahkûmdu, yaşamını yitirdi. Ali Boçnak, Patnos Cezaevinde yaşamını yitirdi ve Takkettin Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşamını yitirdi. Bütün bunların hepsi ileri yaşta olan mahpuslardı, bunların hepsi hasta mahpustu gerçekten hasta mahpus kriterlerine dâhil olması gereken ve tahliye edilmesi gereken kişiler. Mehmet Emin Özkan, Diyarbakır’da şu anda çok ağır durumda ama tahliye edilmiyor, ATK raporu var. Mehmet Yamaç, aynı şekilde Rojbin Çetin. Dediniz ya ‘İşkenceye sıfır tolerans’ Sevil Rojbin Çetin, köpeklerle evi basıldı, işkence edildi, o yaralı hâlde on gün, on iki gün gözaltında kaldı, on ikinci günkü gözaltından sonra tutuklandı. Kendisi MRSA’ya ve tedavisi yapılmıyor. Onun için, bu hasta mahpus meselesinin gerçekten siyaset üstü, partilerüstü, insanlık onuruyla bağdaşır bir şekilde çözülmesi gerekiyor.”   ‘TECRİDİN KALDIRILMASI GEREKİYOR’   Tecridin kaldırılması gerektiğini de belirten Koçyiğit, “Biliyorsunuz, İmralı Cezaevi gerçeğini biliyorsunuz, bunu çok anlatmayacağım. Ayrıca Sayın Meral Danış Beştaş’ın başvurusu üzerine AİHM’nin aldığı bir karar. Cezaevlerindeki yaşam alanlarının kamerayla gözetlenmesi tamamen insan hakkı ihlali. Bununda ortadan kaldırılması gerekiyor diyorum. Ayrıca, detaylı olarak da size bir dosya göndereceğiz” diye konuştu.    590 AĞIR HASTA TUTUKLU   Ardından konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Servet Ünsal, 31 Mart itibarıyla cezaevlerinde 590 ağır hasta, bin 564 hasta tutuklunun bulunduğunu aktardı. Ünsal, 8 Kasım itibariyle 368 cezaevinde 117 koronavirüs vakası olduğunu söyledi.   ‘İNSANLAR İÇERDE BEKLİYOR’   Cezaevlerinde ihlallerin devam ettiğini belirten HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Denetimli serbestlik ve Yargıtay’ın geç karar vermesi durumunda çok büyük sıkıntılar var. Covid ortamında insanlar denetimli serbestliğe ayrılmak durumundayken hemen cezaevi gözlem kurulu geliyor mevzuata aykırı bir şekilde denetimli serbestliğe çıkarmıyor veyahut da denetimli serbestliğe çıkacak, Yargıtay onama yapmamış insanlar içeride bekliyor. Bu, çok büyük bir yara, yüzlerce insan şu anda böyle bekliyor” ifadelerini kullandı.   ‘CEZAEVİNDE ÇOK FAZLA ÖLÜM YAŞANIYOR’   Cezaevinde çok fazla ölümlerin yaşandığına dikkati çeken Gergerlioğlu, salgından dolayı yaşamını yitiren çok sayıda tutuklunun olduğunu belirterek, “Haziran ayından beri bir açıklama yapmıyorsunuz. Hüseyin Özen, Bursa Cezaevinde Covid’den vefat etti. Çok büyük ihlaller var. Hasta mahpuslar konusunda biz en azından bu dönemde suç grubuna göre ayırt edilmeksizin bir yıl infaz erteleme olması gerektiğini söylüyoruz” şeklinde konuştu.    3 BİN DİLEKÇE 800 ÖNERGE   Adalet Bakanlığı’na bin 800’den fazla soru önergesi verdiğini dile getiren Gergerlioğlu, “İnsan Hakları Komisyonuna 3 bine yakın dilekçe verdim ve ne ilginçtir ki bir tane bile ihlal kararı çıkmadı” dedi.   ‘FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNMALIYIZ’   Söz alan Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, da şöyle konuştu: “AKP iktidarı döneminde önce Fettullahçı çete tarafından Ergenekoncu suçlanmak, sonra da o çetenin tasfiye edilmesi ardından o boşluğu dolduran ve kendine Pelikan diyen bir ekip tarafından FETÖ’cü olarak suçlanıp, hapse giren biri olarak bence daha sık görüşmeli, daha çok fikir alışverişinde bulunmalıyız. Reform sözlerinin bu kadar çok dolaşımda kalmasına neden olan ya da bugünlerde çok sık tartışılmasına neden olan olaylar ve kişiler bazından konuşmak iyi olacak.”   ŞIK’IN SÖZLERİ KESİLDİ   Adalet Bakanı’nın reform konusunda konuşmasından memnun olduğunu dile getiren Şık, “Hukuki konularda dahi İçişleri Bakanı gibi işkenceci kişilere dahi ‘kırın bacaklarını ben arkanızdayım’ pervasızlığını gösteren birinin konuşması yerine hukukla ilgili birinin konuşmasını tercih ediyorum” dedi.  Şık’ın sözleri komisyon başkanı tarafından kesildi. Şık’ın “Dilimin temiz olduğundan şüphe duymayın. İfadelerim sert olabilir. Biz buna karşı konuşabilecek bir asgari medeniyete sahibiz. Süleyman Soylu için söyleyeceğim şey…” ifadeleri sırasında komisyon başkanı tarafından mikrofonu kapatıldı.   ‘NASIL ÖLÜR 16 YAŞINDAKİ GENÇ’   CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, sistematik ve yaygın bir biçimde ihlallerin devam ettiğine dikkati çekti. Hakkari’nin Derecik ilçesinde 16 yaşındaki Özcan Erbaş’ın askerin ateş açması sonucu öldürülmesini örnek veren Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Buna şimdi Vali diyor ki; ‘Havaya ateş açıldı, öldü.’ Ya hu havaya ateş açıldıysa nasıl ölür 16 yaşındaki bir genç? Mesela, yaşam hakkı bakımından bunu söylüyorum. Yine, Ahmet Şık -çok esaslı bir gazetecilik refleksiydi aynı zamanda- Van’ın Çatak ilçesinde helikopterden itilen ve sonra linç edilen 2 yurttaşımızla ilgili olarak önemli bir rapor hazırladı, gitti görüştü ama bununla ilgili olarak mesela bu ağır yaşam hakkı ihlaliyle ilgili olarak Hükûmetinizden tek bir açıklama gelmedi.”