Fincancı: Sağlık emekçileri ölüme terk edildi 2020-10-30 14:03:31 HABER MERKEZİ - Sağlık emekçilerinin yıllık izinlerinin iptal edilmesine bir çok kentten tepki geldi. Adana'daki açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sağlık emekçilerinin ölüme terk edildiğini söyledi.  SES Genel Merkezi, sağlık emekçilerinin izin, emeklilik ve istifa haklarının ellerinden alınması ve taleplerine dair binalarında basın toplantı düzenledi. Toplantı öncesi ise SES Genel Merkezi’ne "Pandemi de sorumluluğu halka, cezayı da sağlıkçıya kesemezsiniz" pankartı asıldı.   Toplantıda konuşan SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, sağlık emekçileriyle ilgili son yayınlanan genelgeyle emeklilik, istifa ve izin haklarının ortadan kaldırıldığını, tayinler durdurulurken sürgünlerin önünün açıldığını belirterek, bunu kabul etmediklerini söyledi.    127 SAĞLIK ÇALIŞANI YAŞAMINI YİTİRDİ   Yapılan birçok bilimsel çalışmalarda ve çeşitli ülkelerden elde edilen verilere göre, sağlık çalışanlarının koronavirüs (Kovid-19) sıklığının toplumun çok üstünde olduğunu kaydeden Atabey, "Açıklamanın yapıldığı bu saate kadar 127 sağlık çalışanı hayatını kaybetti ve 40 binin üzerinde sağlık çalışanı enfekte oldu. Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlar ve 129 ülkenin meslek hastalığı veya iş kazası olarak tanımlanmasına rağmen bildirim yaptırılmaması ekonomiye yükünden dolayı engellenmektedir. Yine temel ücret arttırılmamakta, verdikleri 3600 ek gösterge sözü yerine getirilmemektedir" dedi.    'YAŞAMA HAKKI YOK SAYILIYOR'   Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı genelge ile sağlık emekçilerinin mağduriyetlerinin daha da arttırıldığına değinen Atabey, "Bütün bu düzenlemeler yapılırken sağlık emekçisinin en temel insan hakkı olan yaşama hakkı ve dinlenme hakkı yok sayılmaktadır. Sağlık hizmetlerinde uygulanan yanlış politikalar sonucunda artan maliyet baskısı sonucu iktidar, sağlık hizmetlerinin yetersiz sayıdaki sağlık emekçisiyle yürütülmesini, tercih etmiştir" ifadelerini kullandı.   ‘SAĞLIK ÖRGÜTLERİ KARAR ALMA SÜRECİNDE OLMALI’    Atabey, Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, şu talepleri sıraladı:    “* Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır.    * Haksız, hukuksuz şekilde işlerinden edilmiş olan KHK’li sağlık emekçileri işlerine döndürülmelidir.   * Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçileri bir an önce işlerine başlatılmalıdır.   * Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri karar alma süreçlerine dahil edilmelidir.   * Kovid-19 iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır.    * Sağlıkta şiddet önlenmelidir.    * Bütün sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe esas temel ücret, 3600 ek gösterge, fiili hizmet süresi zammı gibi beklentileri karşılanmalıdır.   * Kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir."    ‘YAŞAM HAKKIMIZI İSTİYORUZ’   Atabey, devamında şunları söyledi: "Dinlenme ve görevden çekilme hakkımız aynı zamanda yaşam hakkımızdır, yaşatmak için yaşamak istiyoruz, yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Gerçek sendikaya ihtiyaç duyan tüm sağlık emekçilerini sendikamız çatısı altında örgütlemeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."   İSTANBUL    SES Aksaray Şubesi de, emeklilik, istifa ve yıllık izin gibi haklarının iptal edilmesini İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Samatya’da bulunan başhekimliği önünde protesto etti. Yapılan açıklamada, “Pandeminin başından beri büyük özveri ile çalışan sağlık emekçilerinin izin ve emeklilik hakları gasp edilemez” pankartı açılarak, “Öldüresiye çalıştırmakla pandemi ile mücadele edilemez” ve “Salgınla mücadele edin sağlıkçı ile değil” dövizleri taşındı. Sık sık “Yaşamak, yaratmak istiyoruz” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarının atıldığı açıklamaya çok sayıda sağlık emekçisi katıldı.    Basın açıklamasını SES Aksaray Şubesi Yöneticisi Birsen Seyhan Tosun yaptı.    CAN KAYBI 10 BİNİ GEÇTİ   Toplam can kaybının 10 bini geçtiğini belirten Tosun, gerçek sayının Sağlık Bakanlığının  verdiği sayıdan daha fazla olduğunu söyledi. Tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi sağlık emekçilerinin en riskli grupta olduğunu ifade eden Tosun, “Açıklamanın yapıldığı bu saate kadar 127 sağlık çalışanı hayatını kaybetti ve 40 binin üzerinde sağlık çalışanı enfekte oldu. Uluslararası Sağlık Örgütü ve 129 ülkenin meslek hastalığı olarak kabul ettiği bu durum yasal düzenlemelerimize göre de meslek hastalığı olmasına rağmen bildirim yapılması ekonomi yükünden dolayı engellenmekte. Yine salgının bitirilmesinde kilit faktör olan sağlık çalışanlarının aynı kaygıdan olsa gerek, temel ücretleri arttırılmakta; verdikleri 3600 ek gösterge sözü yerine getirilmemektedir” dedi.    GRİP AŞILARI ENGELLENDİ   Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Çalışma Örgütü’nün defalarca sağlık çalışanlarının şartlarının düzeltilmesi gerektiği yönünde açıklama yaptıklarının altını çizen Tosun, “Pandemiyi de devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü de sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamazsınız. Sağlık emekçilerinin bütün uyarılarına kulak tıkayan hükümet sürecin başından beri alınması gereken hiç bir önlemi almamıştır. Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin sonbahar aylarında gribin de eklenmesi ile krizin derinleşeceği uyarısına rağmen 25 milyondan fazla yurttaşın grip aşısına ulaşması engellenmiştir” diye belirtti.    TALEPLER SIRALANDI   Salı günü açıklanan ve yıllık izinlerin iptalini ele alan genelgenin  "sağlık çalışanlarını öldüresiye çalıştırmak" anlamı taşıdığını vurgulayanTosun, yayınlanan genelgeyle sağlık çalışanlarının mağduriyetinin daha da arttığını ifade etti. Emeklilik ve istifa gibi hakların ellerinden alınmasının anayasaya aykırı olduğunu dile getiren Tosun, Sağlık Bakanlığına, “Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Uzun yıllarını meslekte geçirmiş tecrübeli insanlar olan KHK’li sağlık emekçileri işlerine döndürülmelidir. Kovid-19 iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır. Sağlıkta şiddet önlenmelidir” çağrısında bulundu.  Yayınlanan genelgeyi kabul etmediklerini söyleyen Tosun, dinlenme hakkının aynı zamanda yaşam hakkı olduğunu ifade ederek, yaşamak ve yaşatmak istediklerini söyledi.  Sağlık emekçilerine de seslenen Tosun, tüm sağlık emekçilerini sendikaları çatısı altında örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırdı.    ADANA    SES Adana Şubesi ile Adana Tabip Odası (ATO) ise Seyhan Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya  Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yanı sıra çok sayıda sağlık örgütü katıldı.    SAĞLIK BAKANI YANILIYOR   Saygı duruşu ile başlayan açıklamada konuşan Fincancı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın "Artış, pandeminin hiçbir döneminde kontrolümüz dışına çıkmadı" sözlerini hatırlatarak,  “Yanılıyorlar, salgın kontrolü hastalananları tedavi etmekle olmaz, insanlarımızı hastalıktan koruyarak olur. Bir pandemi ile mücadele edeceksek bunu sağlık emekçilerinin tüm örgütleri ile birlikte kurgulamak gerekir. Birinci basamağı güçlendirmek ve yaygın koruyucu sağlık hizmetleri, yaygın test, yaygın taramalarla kontrol altına alabilirdik, almadık” ifadelerini kullandı.   YAŞAMAK İÇİN YAŞATMAK İSTİYORUZ   Çalışma haklarının gaspı ile sağlık emekçilerinin artan yükleri altında ölüme terk edildiğini aktaran Fincancı,  “Biz ölmek istemiyoruz, yaşamak için yaşatmak istiyoruz. Doğru bir salgınla mücadele programının hızla yapılması için sağlık emek örgütlerine söz verilmesini istiyoruz” dedi. Alanın piyasaya bırakılmasına değil, insanlığa değer veren bir biçime dönüştürülmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Fincancı, “Bir kez daha söylüyoruz. Gücünüz gücümüzdür, birlikte mücadeleye devam” dedi.      ANTALYA    SES Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası ise Atatürk Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Kaan Taşer, "Pandemi de sorumluluğu halka, cezayı sağlıkçıya kesemezsiniz" diyerek, pandemi sürecinde 127'i sağlık çalışanın hayatını kaybettiğini, 40 binin  üzerinde sağlık çalışanı enfekte olduğunu vurguladı.   MERSİN   Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi de sendika binalarında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan da katıldı. Açıklamada konuşan Ses Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü,  pandemi sürecinde toplam vaka dünya genelinde toplam 44.7 milyonu geçtiğini hatırlatarak, günlük ölüm sayısının ise dünyada 7 binleri aştığını söyledi. Sendikaların bu süreçte emekçilerine taleplerini dillendirmek yerine iktidarla ters düşmemek adına sessizliğini koruduğunu kaydeden Göncü, “Sağlık alanında tüm bunlar yaşanmaktayken sözde yetkili sendika kendisine üye olan sağlık emekçilerinin sorunlarıyla ilgilenmek, taleplerini alana taşımak yerine iktidarla ters düşmemek adına sessizliğini korumaktadır. Gerçek sendikaya ihtiyacın iyice belirginleştiği bu zor günlerde tüm sağlık emekçilerini sendikamız çatısı altında örgütlenmeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.