Öcalan'ın avukatı: Artık özgürlüğü hedeflenmeli 2020-09-27 09:14:07   İSTANBUL - İmralı’da tecridin giderek derinleştiğini kaydeden Avukat Serbay Köklü, tecride karşı yapılan eylem ve etkinliklerin çok değerli olduğunu, ancak artık PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün hedeflenmesi gerektiğini belirtti.    İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ağırlaşarak devam ediyor. 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatların yaptığı 990 görüşme başvurusundan sadece 5’ine olumlu cevap verildi. Bu görüşmeler ise Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerinden sonra 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde gerçekleşti. Bu görüşmelerin ardından avukatların yaptığı tüm başvurulara ne olumlu ne de olumsuz hiçbir şekilde dönüş yapılmadı.    Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ise 5 Ağustos’ta yayınladığı raporda, 2019 yılında İmralı Cezaevi'ne yaptığı ziyarete ilişkin, 2016'dan bu yana iyileşme olmadığını belirtilerek, cezaevindeki sisteminin “tamamen gözden geçirilmesi” gerektiğini vurguladı.    İmralı’da derinleşen tecridi, CPT’nin tavrını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano’nun Türkiye ziyaretini değerlendiren Öcalan’ın avukatı Serbay Köklü, İmralı tecrit sisteminde sadece Türkiye değil Avrupa devletlerinin de doğrudan sorumlu olduğunu ifade etti.     AİHM VE CPT’NİN SORUMLULUĞU   Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak CPT ile yapmış olduğu sözleşmelere dikkat çeken Köklü, CPT ve AİHM gibi kurumlara yapılan çağrıların bir karşılık bulmadığını dile getirdi. Tecride karşı yapılan eylemler ve gelişen tepkilerin Avrupa’yı zorladığını bu nedenle zaman zaman CPT’nin İmralı Cezaevi’ne ziyaretler gerçekleştirmek zorunda kaldığını ifade eden Köklü, en son CPT’nin İmralı Cezaevi’ne ilişkin hazırladığı raporu hatırlatarak, “Bu raporda, İmralı tecrit sisteminin ağırlaşarak devam ettiğine işaret ediliyor” dedi.    CPT TECRİDİ TESCİLLEDİ   2014 yılında AİHM’in “ömür boyu müebbet infaz rejimi”nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ikinci maddesinin ihlali anlamına geldiği kararı verdiğini hatırlatan Köklü, AİHM’in bu kararı ile İmralı işkence sisteminin tescillendiğini, CPT’nin son raporuyla bu kararı yinelediğini dile getirdi. İmralı’da uygulanan tecrit sisteminin kaygı verici düzeye geldiğini sözlerine ekleyen Köklü, AİHM kararları ve CPT raporlarına rağmen Türkiye’nin tecrit konusunda herhangi bir iyileştirmeye gitmediğini belirtti.       AİHM BAŞKANININ ZİYARETİ   AİHM Başkanı Robert Spano’nun Türkiye ziyaretini de değerlendiren Köklü, “AİHM Başkanı Spano bir heyet şeklinde değil tek başına ziyaret gerçekleştirdi. Programında bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi ve ziyaret ettiği kurumların tümü tartışmalı kurumlar olması ciddi eleştirilere neden oldu. Spano’nun ziyareti Türkiye'deki yaşanan hukuksuzluğu ve antidemokratik uygulamaları meşru kılmasına neden oldu. Bu ziyaret sadece Türkiye’de değil Avrupa'daki birçok hukukçu tarafından eleştirildi. AİHM Başkanı heyet halinde Türkiye'de yaşanan hak ihlallerini, kendi mahkeme kararlarını yok sayan adalet ve yargı mekanizmalarını ziyaret edip, gözlemlerini paylaşsaydı, aynı şekilde insan hakları kuruluşlarıyla benzer bir görüşme yapmış olsaydı bu ziyaret olumlu olacaktı” diye konuştu.    Daha önce İmralı’ya ilişkin AİHM’i defalarca uyardıklarını ifade eden Köklü, “İmralı Cezaevi’nin Guantanamo ve bir kara delik olduğunu söyledik. Türkiye'nin İmralı’da hukuksuz ve keyfi uygulamaları Avrupa hukuk sistemi tarafından bu şekilde onay verilerek sürdürülmesi durumda bu işin Avrupa'ya yansıyacağını defalarca kez söyledik” dedi.    ‘ÖZGÜRLÜĞÜ HEDEFLENMELİ’   Yapılan avukat ve aile görüşme başvurularına ilişkin bilgi veren Köklü, bugüne kadar yapmış oldukları 990 başvurudan sadece 5’ine olumlu yanıt aldıklarını söyledi. 2016’dan 2019 yılına kadar İmralı’da sadece 2 aile görüşü gerçekleştiğini vurgulayan Köklü, 2019 yılında toplam 3 aile görüşünün gerçekleştiğini 27 Nisan 2020 tarihinde de telefonla bir görüşme gerçekleştiğini ifade etti.    Tecride karşı yapılan eylem ve etkinliklerin çok değerli olduğunu kaydeden Köklü, “Yapılan eylemlerle salt tecridin kırılması hedeflememeli, gelinen aşamada artık Sayın Öcalan’ın özgürlüğü hedeflenmeli” diye konuştu.    MA / Erdoğan Alayumat