‘Mücadele için geniş bir yelpaze oluşturulmalı’ 2020-09-27 09:10:07   DİYARBAKIR - İktidarın muhaliflere yönelik saldırılarına tepki gösteren Diyarbakır’daki sivil toplum örgütü temsilcileri, “Ortak paydada mücadele için geniş bir yelpaze oluşturulmalı” dedi.    İktidar, son yıllarda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Odası’na (TTB) yönelik baskılarını sürdürüyor. Yasa ve yönetmeliklerde yapılan değişiklerle TMMOB ve bağlı odaların yetkileri kısıtlandı, kentlerde çoklu baro yasası yürürlüğe konuldu, son günlerde açıklanan salgın verileri eksik görerek eleştiren TTB hedef gösterildi. Yönelimlere tepki gösteren Diyarbakır’daki sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhalefet ses çıkarmadığı sürece saldırı yelpazesinin genişleyeceğini belirterek, birlik ve dayanışma çağrısı yaptı.    AYDIN: İKTİDAR ‘SUS’ MESAJI VERİYOR   Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Cihan Aydın, iktidarın özellikle Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte sağlık, sosyal, çevre, ekonomi gibi politikalarını eleştiren sivil toplum örgütlerinin hedef alındığını ve itibarsızlaştırıldığını belirterek, bu yönelimlerle STÖ’lere “Sus” mesajı verildiğini aktardı. Kurumlara yönelim sürecinin ise bizzat Cumhurbaşkanı ve iktidarın ortağı olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından fitillendiğini ifade eden Aydın, “Türkiye’nin gerçek gündemi hukuksuzluk, adaletsizlik ama hükümet bu politikalarında başarıya ulaşamadığı için maalesef bunları dile getiren sivil toplum örgütlerini ya da meslek örgütlerini hedef alıyor. Şu anki hedeflerinde ise TTB var. Hükümet kendi siyasi ikbali için yasal düzenlemeler getiriyor. Bu tür girişimlerle kurumları kapatma ya da yöneticileri tutuklama tehdidinde bulunuyor. Hükümet asla çatlak bir ses, muhalefet istemiyor. Bunu yapanlara da hukuk dışı sert müdahalelerde bulunuyor. TTB’nin karşılaştığı durum da tam bu. Daha iki ay önce barolar konuşuluyordu, bugün ise TTB. Yarın da başka kurumlara da yöneleceklerdir. Bu bir politika haline geldi. Bu politika derinleşen bir politikadır” dedi.    İktidarın saldırılarına karşı sivil toplum örgütlerinin kendilerine verilen yasal çerçevede bıkmadan, usanmadan, korkmadan ve cesaretle kendilerini savunması gerektiğini söyleyen Aydın, saldırıya uğrayan TTB’nin yanında olduklarını kaydetti.   KAYA: GENİŞ BİR YELPAZE OLUŞTURULMALI   Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Sadrettin Kaya, STÖ’lere yönelimleri “İktidar ülkede bulunan tüm muhalifleri dizayn etmeye çalışıyor” şeklinde değerlendirdi. Saldırının TTB ile sınırlı kalmayacağının ve gelinen süreçte tüm kurumların hedefte olduğunun altını çizen Kaya, bu saldırılara sessiz kalmayacaklarını dile getirdi. Saldırılar karşısında muhalif kesimlerin sessiz kalmaması gerektiğini belirten Kaya, şunları söyledi: “Tüm muhalif kesimler bir araya gelmeli. Demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan kurumlar kendi aralarındaki farklılıkları bir yere bırakıp yan yana durmaya, birlikte mücadele etmeye ihtiyacı vardır. Ortak payda da mücadele için geniş bir yelpaze oluşturulmalı. Çünkü bu süreç sadece TTB ile son olmayacak, bu öyle bir süreç değildir. Bu şekilde bir araya gelinirse bu iktidar, artık bu toplumu yönetemeyecektir. Birlik sağlanırsa sonuç alınacağını biliyoruz. 7 Haziran ve 31 Mart seçimleri bizlere birlik ile sonuç alınacağını göstermişti” ifadelerini kullandı.    HATUN: SALDIRILARA KARŞI BİRLİK OLUNMALI   TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun ise, sivil toplum ve meslek örgütlerinin, toplumun bütününü esas aldığını ve savunduğunu, bundan dolayı da asla iktidarın politikalarına alet olmamalarından dolayı saldırıya maruz kaldığını belirtti. Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın kurumları hedef alıp kapatma tehditlerinin altında yatan neden, AKP iktidarının kendi sivil toplum örgütünü oluşturmak istemesidir. STK’lerin de başkanlık sistemine entegre olmasını istiyorlar." AKP ve MHP’nin gelinen aşamada artık ülkeyi yönetemediğini, bundan dolayı da saldırı politikalarını devreye koyduğunu dile getiren Hatun, “Muhalefet saldırılara karşı birlikte hareket etmek zorundadır. Muhalif olan bir kuruma yapılan saldırıyı kendimize yapılmış olarak saymalıyız. ‘Faşizme karşı bir güç’ şeklinde hareket edersek onları bastırabiliriz. Bunları yapmazsak yok olmaktan kurtulamayız” şeklinde konuştu.    GÜLDİKEN: SON KALE OLARAK GÖRÜLMELİ   Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken de, iktidarın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “Ya taraf olursun ya da bertaraf” sözleriyle muhalefete baskı ve susturma mesajı verdiğini belirtti. Muhalif kurumların kapatılması ya da yöneticileri hakkında hukuki işlemler başlatılmasının alışıldık bir yöntem olduğunu ifade eden Güldiken, tüm toplumsal muhalefetin, iktidarın yöneldiği barolar, TTB ve TMMOB başta olmak üzere tüm kurumları artık son kale olarak görmesi gerektiğini vurguladı. Güldiken, “Ne yaparlarsa yapsınlar bu muhalif kurumlar seslerini çıkarmaya çalışacak. Tüm kurumların, STÖ’lere yönelimi kendilerine yapılmış gibi hareket edip direniş göstermesi gerekiyor. Parçalı bir durum olduğu zaman bu iktidar saldırmaya devam eder. Ama kenetlenirsek durdurabiliriz. Her alanda sıkışmış yönetememe hali ortadayken, bu iktidar fazla ayakta duramaz. Bugünler tam da dayanışmanın olduğu zamanlardır” ifadelerini kullandı.    MA / Ergin Çağlar