‘Garzan Mezarlığı nedeniyle Türkiye AİHM tarafından mahkum edilecek’ 2018-01-08 09:06:14 VAN – Garzan Mezarlığı’nın yıkılmasını “Mevzuata uygun” gören Bitlis Valiliği’ne tepki gösteren HDP’li Mizgin Irgat, DNA tespiti için tüm cenazenin alınmasına gerek olmadığını ifade etti. Irgat, mezarlığın izinsiz yıkılmasından dolayı Türkiye’nin AİHM tarafından mahkum edileceğini söyledi.   Bitlis Valiliği’nin, Garzan Mezarlığı’nın yıkılmasına ilişkin “Mevzuata uygun” açıklamasına tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, bunun manevi değerlere bir saldırı olduğunu belirtti. Mevzuattan ziyade önemsenen şeyin örf, adet, gelenek ve insanların manevi değerleri ve dünyası olduğunu belirten Irgat, “Yazılı hukuka dahi baktığımızda mezarın açılması fethi kabir (şüpheli ölümlerde mezarın açılması ve otopsi yapılması) adı altında otopsi yapmak üzere yapılan bir işlemdir. Yani şüpheli ölümlerde yapılan bir işlemdir. Otopsi yapmak üzere, kesin ölüm nedenini teşhis etmek üzere uygulanan bir yöntemdir” dedi.    DNA tespiti için küçük bir örnek almanın yeterli olduğunu ve kemikten ya da mezardan bir doku örneğiyle kimlik tespitine yarayacak dokuların alınabildiğini söyleyen Irgat, bir bütün cenazenin mezardan çıkartılmasının, tahrip edilmesinin ciddi bir saldırı olduğunu vurgulayarak, “Hem ailelerin maneviyatına, hem ölünün manevi şahsiyetine ve haklarına hakaret içermektedir. Bu suçtur" diye konuştu.    ‘TÜRKİYE’Yİ HUKUKİ ALANDA ZORA SOKACAK’   Mezarlığın yıkılmasının “yerinin mera olması” veya “izinsiz bir mezarlık olması” ile açıklanamayacağını ifade eden Irgat, kırsal kesimlerde bulunan mezarlıkların büyük bölümünün mera alanı olduğunu hatırlatarak, "İzinli, satın alınan parsellerle yapılan bir mezarlık yöntemi büyükşehirlerde olan bir şey. Şuan birçok mezarlık bu şekildedir” dedi.      Irgat, Hiçbir ailenin kendi cenazesine ilişkin kimlik tespiti ya da şüpheli bir durum için Bitlis Valiliği ya da savcılığa başvurmadığını belirterek şöyle devam etti: “Bitlis Valiliği’nin bunu kendiliğinden yapması ve bir bütün mezarlıkların tamamı ailelere haber verilmeden oradan çıkartılarak İstanbul Adli Tıp Kurumuna kadar gönderilmesi, Türkiye’yi hukuki alanda zora sokacak. Bunun ileride de AİHM’de Türkiye'nin mahkumiyeti ile sonuçlanacak bir hareket olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.   ATK TARAFINDAN TESPİTLİ CENAZELER DE ALINDI   Ailelerin suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Irgat, konunun takipçisi olacaklarını dile getirerek, daha önceden ATK tarafından yapılan kimlik tespiti ile mezarlığa defnedilen çok sayıda cenaze olduğunu da söyledi. Mezarlara yönelik saldırının hiçbir din ve inançta olmadığını dile getiren ve yaşananların ağır olduğunu vurgulayan Irgat, bu durumun başlı başına bir saldırı olduğunu belirtti.    ‘DEVLET AİLELERİ KÜLFET ALTINA SOKMAYA ÇALIŞIYOR’   Ailelere hiçbir bilgi verilmeden bu işlemin yapılmasına da tepki gösteren Irgat, “Cenazeleri bulma işini de ailelere bırakıyor. Bu külfet ailelere bırakılamaz. Bunu yapacak yine devlettir. ATK’ye ya da Savcılığa bu prosedürü uygulama, gidip kemik parçalarını tekrar alma, uygun mezarlığa gömme külfetini aileye yüklüyor. Bu uygulama devlet olma vasfını içermeyen bir durumdur. Kamu düzeni,  devlet aklı bu şekilde çalıştırılamaz. Devlet bu değildir. Bu, devletin kamu düzenini kurma adına yaptığı bir hareket olarak düşünülemez ve bu şekilde asla kamu düzeni korunamaz" diye belirtti.   ‘CENAZELER USÜLÜNE UYGUN MU ÇIKARTILDI?’   Mezarlığın olduğu bölgenin OHAL kapsamında defalarca yasak bölge ilan edildiğini ve ailelerin mezarlarını bile ziyarete gidemediklerini söyleyen Irgat, cenazelerin usulüne uygun olarak mezardan çıkartılıp çıkartılmadığının bilinmediğine dikkat çekti.    ‘BU YANLIŞTAN DÖNÜLMELİDİR’   Garzan Mezarlığı’nın 2013 yılında kurulduğunu ve çözüm sürecinin sonlandırılması ardından yaşanan süreçten ölülerin de etkilendiğini dile getiren Irgat, “Çözüm süreci sonrası başlatılan çatışmalı süreçte maalesef bütün coğrafya açısından hukuki güvenliğin olmadığı ve umutların tükendiği ve mezarlıklara kadar indirgenen bir saldırı süreci başladı. Bu süreç Türkiye’ye, halklarımıza kazandırmaz. Bu noktada ailelerle ciddi bir görüşme sağlanmalı ve bu yanlıştan dönülmelidir" dedi.