Eliaçık: İran'da özgürlük arayışı hiç bitmedi 2018-01-04 10:04:51 İSTANBUL - İran'daki protestoların dini, iktisadi ve etnik ayağının bulunduğunu belirten İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, "Eylemler İran'daki adalet ve özgürlük arayışının hiçbir zaman bitmediğini gösteriyor" dedi.   İran’da rejimin baskıcı ve ekonomik uygulamalarını protesto etmek için 28 Aralık'ta ülkenin kuzeydoğusunda yer alan Meşhed kentinde binlerce kişi sokağa çıktı. Kısa sürede ülkenin birçok kentine yayılan protesto eylemlerine polisler sert müdahalede bulundu. Eylemlerde bugüne kadar en az 27 kişi yaşamını yitirdi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran halkının protesto hakkının olduğunu ancak şiddete tolerans gösterilmeyeceği açıklamasını yaparken, Dini Lider Ayetullah Hamaney ise, olayları dış güçlere bağladı.    İran'daki olayların, İran halkının dinmek bilmeyen özgürlük ve adalet arayışının bir sonucu olduğunu vurgulayan İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, "1979 yılında Şah'a karşı gösteri yapanlar, 'Şah'a ölüm, diktatöre ölüm' sloganları atıyorlardı. Şimdi de 'Hamaney'e ölüm, diktatöre ölüm' sloganları atıyorlar. Yine 'özgürlük' diye bağırıyorlar. Dolayısıyla bu İran'daki adalet ve özgürlük arayışının bitmediğini, sona ermediğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.    'ALİ ŞERİATİ'NİN ÇİZGİSİNE DÖNÜLMELİDİR'   Protestoları İran halkının kendi özlemlerinden doğan bir hareket olarak gördüğünü belirten Eliaçık, 28 şehirde birden harekete geçen İran halkının protestolarını dış güçlere bağlama görüşünün ise sığ bir görüş olduğuna dikkat çekti. Eliaçık, "Bu düşüncede olanlar, İran'ı ya tanımıyor ya da İran rejiminin İran'da uygulamış olduğu baskıları gizlemeye çalışıyorlar" dedi. Protestoların dini, iktisadi ve etnik sorunlar olmak üzere 3 temel bölüme ayırabileceğini ifade eden Eliaçık, "İran'daki dini sorunların kaynağında İslam Cumhuriyeti kurulduktan sonra ülke genelinde din namına İslam Cumhuriyeti adı altında molla rejimi kurulmasının yattığını söyleyebiliriz. Molla sınıfı dini baskı ortamı yaratıyor. Bu da giderek dini diktatörlüğe yol açıyor. Bu İran Devrimi'nin ideologlarından Ali Şeriati'nin çizgisi değildir. Ali Şeriati malumunuz anti-kapitalist, demokratik ve özgürlükçü İslam anlayışına sahipti. Molla Rejimi ile birlikte Ali Şeriati'nin özgürlükçü çizgisi de terk edildi" dedi.     'ANTİKAPİTALİST BİR ARAYIŞ VAR'   Eliaçık, İran'ın şuanda Ali Şeriati'nin antikapitalist, demokratik ve özgürlükçü çizgisine dönmesi gerektiğini aksi takdirde başka kurtuluşunun olmayacağını savundu. İran’da Müslümanlık karşıtı bir hareketin olamayacağını ifade eden Eliaçık, eğer sol bir hareket çıkacaksa bunun yine İslam'ın içinden çıkacağını söyledi. Eliaçık, "İran'da bunun arayışını şuan görüyoruz. Antikapitalist arayışın da şuan var olduğunu söylemek mümkün. Fakat protestolarda baskın olan durum özgürlük arayışıdır” diye konuştu.     'YOKSUL HALK GÖRMEZDEN GELİNDİ'   Eliaçık, ekonomik sorunların sebebini ise şu şekilde açıkladı: "Ekonomik sorunlar İran'da uygulanan bir anlamda İslami Şii abdestli kapitalizmin bir sonucudur. Yani İran'da son zamanlarda devlet destekli şirketler ortaya çıktı. Bunlar halktan 'beraber fabrikalar kuracağız, büyüyeceğiz, tarım alanları geliştireceğiz' şeklinde para topladılar. Halk da paralarını geri alamadı ve bu şirketlere paralarını kaptırdı. Dolayısıyla bu mağdur olanların birçoğu şuanda sokakta protestolarını geliştiriyorlar. Diğer taraftan devlet, Suriye, Lübnan, Filistin'e aşırı bir şekilde abandı. Petrol, vergi gelirlerinin büyük çoğunluğunu buralara aktardı. İran köyleri, halkı ihmal edildi ve insanlara ağır vergi yükleri de binince kendilerini yapayalnız hissettiler. Can havliyle bu ekonomik krizden dolayı kendilerini sokağa attılar."   'KADINLARIN BEYAZ ÇARŞAMBASI'   Eliaçık, "Bunlar olurken bir de 38 yıldır uygulanan başörtü yasağı var. Bu yasak, İslami temeli olmayan ve Kuran'da da kaynağı olmayan bir yasaktır. İranlı kadınlar gün geçtikçe bu yasağa daha fazla ses çıkarmaya başlamıştı. Her çarşamba beyaz giyerek uygulanan başörtüsü yasağını protesto ediyorlardı. Dindarlar üzerinde din namına baskılar da artmış, kadın erkek ilişkileri konusunda aşırı bir hassasiyet ve dikkat söz konusuyken, zengin yoksul arasındaki uçuruma hiçbir duyarlılıkları yok" ifadelerini kullandı.   'KÜRT SİYASETÇİLERİN İDAMLARI DA PROTESTO EDİLİYOR'   Protestoların önemli bir ayağının da ülkede muhaliflere ve Kürt siyasetçilere yönelik çokça gerçekleştirilen idamların olduğunun altını çizen Eliaçık, "İran'da etnik konularda da aşırı baskıcı politika izleniyor. Gereksiz bahanelerle insanları asıyorlar. Bunlar toplumun belli kesimlerinde büyük rahatsızlıklara yol açıyor ve İran'daki devletin bir dini diktatörlük şeklinde algılanmasına sebebiyet veriyor. Dönem dönem insanlar bu uygulamaya karşı kafa kaldırıyorlar" şeklinde konuştu.    MA / Bilal Seçkin