Gözaltına alındığı sırada epilepsi nöbeti geçiren Temel taburcu oldu 2020-08-06 18:36:57   İZMİR - İstanbul Sözleşmesi'nin hedef haline getirilmesine karşı yapılmak istenen eyleme dün destek olmak için katılan İsmail Temel, polisin zorla gözaltına almaya çalıştığı sırada epilepsi nöbet geçirirken, kaldığı hastaneden taburcu oldu. İzmir Kadın Platformu’nun, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasına karşı dün Alsancak semtinde yürüyüş yapmak istedi. Polisin engellemesiyle karşılaşan kadınlar durumu protesto etti. Alsancak semtindeki Bornova Sokağı'nda İsmail Temel gözaltına alındı. Gözaltına alındığı sırada epilepsi krizi geçiren Temel, Tepecik Hastanesi'ne götürüldü. Bugün kaldığı hastaneden taburcu olan Temel, yaşadığı polis müdahalesini Mezopotamya Ajansa (MA) anlattı. 'İNSANLIK DIŞI MÜDAHALEYE MARUZ KALDIM' Temel, eylem sonrası arkadaşları ile eve giderken polislerin zor kullanarak kendisini gözaltına almaya çalıştığını ve o esnada epilepsi nöbeti geçirdiğini belirtti. "Polislere gözaltına alınmak istendiğim sırada epilepsi hastası olduğunu söyledim" diyen Temel, eşcinsel kimliğini sesli bir şekilde dile getirdiği için polisler tarafından hedef gösterildiğini kaydetti. Temel, eylem boyunca polislerin tehditkar bakışlarına, el sallamalarına maruz kaldığını söyledi. Gözaltına alındığı sırada yaklaşık 30 polisin üzerine çullandığını belirten Temel, "Beni yerlerde sürükleye sürükleye, işkence ederek gözaltına aldılar. Polisin baskısı ve işkencesi sırasında şoka girdim. Bunun kaydının olmasına rağmen raporda hastanede şoka girdiği yazıldı. İnsan dışı bir müdahaleye maruz kaldım.  Mücadelemizden vazgeçmiyorum, bizi kimse yıldıramaz’’ dedi. 'BENİ DARP EDİP UZAKLAŞTIRDILAR' Eylem alanından Temel’le birlikte ayrılan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Eş Başkanı Aysun Gezen ise, tüm yaşananların  iktidarın politikalarından ayrı düşünülemeyeceğini söyledi. Gezen, eylem esnasında polislerin kişileri tek tek işaret ederek hedef gösterdiğini belirterek, şunları söyledi: "Yürümeye başladığımızda polis çok ciddi bir kalabalıkla bizi takip etti. Bu arkadaş taksiye bindiği anda etrafını çevirip, bizleri de, bu şiddete karşı gelen herkesi de darp ederek öğrenciyi aldılar. Öğrenci orada bir epilepsi krizine girdi. Buna rağmen tavırlarında bir değişiklik olmadı. Bize ambulans geleceğini söylediler ve öğrencinin can güvenliğinden emin olabilmek için benim de yanlarında gideceğimi söylediler. Buna rağmen ambulans yerine  polis arabası geldi. Polis arabasına binmemi engellemek için beni darp edip oradan uzaklaştırdılar. Öğrenciyi adeta kaçırdılar.’’