Mersin’de 14 Temmuz anması 2020-07-14 16:56:38 MERSİN - Diyabakır 5 Nolu Cezaevi’nde 14 Temmuz 1982 tarihidne başlatılan ölüm orucunda yaşamını yitirenler Mersin’de anıldı.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Örgütü, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucunda yaşamını yitirenler için anma programı düzenledi. Parti binasındaki anmaya çok sayıda kişi katıldı. Anmada, kısa bir sinevizyon gösterimi yapıldı.     DEVRİMCİ MÜCADELENİN MODELLERİ   Etkinlikte konuşan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Gülbahar Şofer, cezaevindeki direnişçileri anarak, “Onlar kendi dönemlerinde büyük bir direniş destanı yazdılar. Bu direniş destanını yazarken tüm dünyaya örnek oldular. 12 Eylül Darbesi, önder devrimcilere, muhaliflere, sosyalistlere ve Kürt halkına yapılmış en büyük soykırım saldırılarından bir tanesidir. O döneme tamamen açık faşizm diyebiliriz. Devrimci önderler zindanlarda işkence görüyorlardı ve katlediliyordu. Onları sadece bir mücadelenin önderi görmekte eksik kalır. Onlar devrimci mücadelenin nasıl olması gerektiğini gösteren model olarak ele alacağımız yaşamları ve tarzlarıyla pratikleriyle bize örnek oldular” diye konuştu.   ‘ANLATILMAZ YAŞANIR’   12 Eylül Darbesi sırasında gözaltına alınarak tutuklanan ve Diyarbakır Cezaevi’nde kalan İbrahim Bilen de anmada konuştu. “Diyarbakır Cezaevi anlatılmaz yaşanır” diyen Bilen, o günlerde cezaevinde başlayan ölüm orucu direnişinin cezaevindeki etkisini anlattı. Bilen, şunları söyledi: “Türkiye’de 12 Mart ihtilalinin baskıcı dönemi geçtikten sonra üniversitelerde gelişen devrimci gençlik mücadelesi büyük bir ivme kazanarak toplumun geniş kesimlerine dalga dalga yayıldı. Türkiye devrimci hareketine parelel olarak Kürt özgürlük mücadelesi adım adım gelişti. Başta üniversitelerde büyüyen mücadele Kürdistan’ın her yanına yayıldı. Mücadele halkın geniş bir kısmını kapladı. Gençlik, işçi ve köylünün önemli bir kesimi mücadelede yer aldı. Kürt özgürlük mücadelesi hızla büyüdü. Devrimcileri önce kişiliksizleştirmek sonra teslim almak ve sonunda değerlerine, bilincine, arkadaşlarına, yoldaşlarına ihanet ettirmeyi amaçlıyorlardı. Asla amaçlarına ulaşamadılar ve ulaşamazlar. Hayrilerin, Kemallerin, Mazlumların direnişi o vahşet ve köle fikirlerini kırdı.”