Hasta tutuklular için iki kentte eylem 2020-07-11 14:33:29 İSTANBUL / ANKARA –  İnsan hakları savunucuları, İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri eylemlerinde hasta tutuklulara dikkat çekti. Yapılan açıklamalarda, ağır tecrit koşulları nedeniyle sağlık sorunları ağırlaşıp, yaşamları tehdit altına giren tüm hasta mahpusların serbest bırakılması istendi. İstanbul ve Ankara’da yapılan eylemlerde cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna dikkat çekildi.  İstanbul’da İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu üyeleri her hafta gerçekleştirdikleri “F Oturumu” eylemlerini 433’üncü haftasında salgın nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi.   Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin tarafından yapılan açıklamada Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Kemal Gömi’nun durumuna dikkat çekildi.   Şahin, Türkiye’de 19 Aralık 2000 yılında hapishanelerde gerçekleştirilen katliamla birlikte politik tutukluların zorla götürüldüğü F Tipi hapishanelerde sistematik olarak uygulanan ve başlı başına bir işkence yöntemi olan tecridin dayanılmaz boyutlara taşındığını ifade etti. Ağırlaştırılmış müebbet alan tutukluların durumunun da kötü olduğunu dile getiren Şahin, ziyaretlerin ve sosyal hakların ortadan kaldırıldığını söyledi.   TECRİT OLAĞAN HALE GELDİ   Tecrit, işkence ve insanı ihtiyaçlardan yoksun bırakmanın olağan hale getirildiğine işaret eden Şahin, “Fiziki olduğu kadar  sosyal ve  psikolojik  olarak da travmatize olmaları kaçınılmaz hale gelmiştir. Tüm bunların yanı sıra mahpusun, hayatının sonuna kadar o hücrede kalacağını, sınırları başkaları tarafından çizilmiş bir hayatı yaşayacağını, oradan ancak bir tabut içerisinde çıkacağını biliyor olmasının getirdiği ağırlık ve umutsuzluk da göz ardı edilemeyecek kadar çıplak bir gerçektir. Nitekim AİHM kararlarında bu durum ‘umut hakkı’ bakımından tartışılmış ve ihlal kararları verilmiştir” dedi.    ATK RAPORUNA RAĞMEN BIRAKILMADI   Devamında 1969 doğumlu Kemal Gömi’nin 1993 yılında tutuklanarak ilk olarak Ümraniye Hapishanesine götürüldüğü belirten Şahin, şu bilgileri paylaştı: “Uzun yıllar süren yargılama ile 1997 yılında verilen idam cezası, yasa değişikliği sonrası 2005’de ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak onanır. 1996 ve 2000 yıllarında yapılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine katılan Kemal Gömi’nin sağlık sorunları 2003 yılında artmaya başlar. 19 Aralık Katliamı sonrası sevk edildiği Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulduğu yaklaşık 10 yıl süresince sürekli hastane-hapishane arasında gidip gelir. Kocaeli Devlet Hastanesi ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde birkaç kez yatarak tedavi edilir. Eylül 2010 tarihli Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda ‘Rezidüel Şizofreni olup, kalıcı hastalıktır’ açıklamasının yanı sıra 104’üncü madde kapsamında ve Cumhurbaşkanı tarafından af edilebileceği belirtilir.”    TEK KİŞİLİK HÜCREDE    Şahin, vasisi ve ailesinin ısrarlı başvurularına rağmen Gömi’nin tahliye edilmediğini ifade etti. Avukatının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğunu belirten Şahin, “AİHM, Şubat 2019’da vermiş olduğu kararla ‘mümkün olan en kısa sürede gerekli psikiyatrik ve sürekli tıbbi bir tedavi sağlayan özel bir kurumda yeterli tutukluluk koşulları sağlanması’ kararının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin maddi tazminat ödemesine hükmeder. Bu kararla birlikte yaklaşık 3 yıldır tutulduğu Bolu F Tipi Hapishanesi’nden İstanbul Metris R Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edilen Kemal Gömi halen tek kişilik hücrede tutulmaktadır” dedi.   SERBEST BIRAKIN   AİHM’in vermiş olduğu karardan sonra Adli Tıp Kurumu da “tam teşekküllü ve güvenlikli hastanede kalması” doğrultusunda rapor verdiği halde hala hapishanede ve tecrit koşullarında tutulduğunu vurgulayan Şahin, “İnsan hakları savunucuları olarak, ağır tecrit koşulları nedeniyle sağlık sorunları daha da ağırlaşan ve yaşamını tehdit eder boyuta gelen Kemal Gömi  ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz” diye belirtti.     ANKARA   Ankara’da da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri kanser hastası Yusuf Yakşi’nin sağlık durumuna dikkat çekti.   Eylemlerinin 305’inci haftasında İHD Şubesi’nde yapılan toplantıda konuşan İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, binlerce hasta mahpusun hapishanelerde adeta yaşam savaşı verdiğini, sağlıksız koşullarda yaşamaya çalıştığı ve çok mahpusun tedavi edilmemesi nedeniyle yaşamlarını kaybetmeye devam ettiğini belirtti. Çevirmen, bu hafta Sincan 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevinde kalan kanser hastası Yusuf Yakşi’nin sağlık durumuna dikkati çekeceklerini dile getirdi. Çevirmen, “30 yaşındaki Yakşi tutuklu olarak kaldığı Erzurum H Tipi Kapalı Hapishanesinde kaldığı günlerde rahatsızlıkları başlamış; yapılan tahlil, tetkikler ve MR sonucunda 14 Ağustos 2019 tarihinde boğazında bir kitle olduğuna dair teşhis konulmuştur” dedi.   METAL BİR HORTUMLA YAŞIYOR   Yapılan tahlil ve tetkikler sonucunda Yakşi’ye gırtlak kanseri teşhisi konduğunu paylaşan Çevirmen, “Erzurum’da iken yapılan bir operasyonla gırtlağına delik açılmış ve oraya takılan metal bir hortumla yaşamak durumundadır. Bu operasyonda ve sonrasında jandarma refakatinde ve elleri kelepçeli olarak tedavi uygulanmıştır. Bu da hastanın psikolojisini oldukça etkilemiştir” ifadelerini kullandı.    ‘ÖZEL İHTİYACINI YALNIZ KARŞILAYAMIYOR’   Yakşi’ye şu an hiçbir tedavi uygulanmadığının altını çizen Çevirmen, şöyle devam etti: “Günlük olarak sadece boğazına açılmış olan deliğin pansumanı revirde yapılmaktadır. Ağustos ayı başına tomografi çekilip, Eylül ayı başında ameliyat edileceği kendisine söylenmiştir. Kalabalık bir koğuşta kaldığını ve hapishane şartlarında hiçbir özel ihtiyacını yalnız başına karşılayamadığını, ayrıca tomografi dönüşü pandemi karantinasında kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayacağı için zorluk çekeceğinden endişeli olduğunu ifade etmektedir.”    TAHLİYE ÇAĞRISI   Hasta tutuklu Yakşi’nin riskli ve tehlikeli bir hastalığı olduğunun altını çizen Çevirmen, Yakşi’nin bir an önce tedavisinin başlatılması çağrısında bulundu. İnfaz ertelenmesi için başvurular yapıldığını da aktaran Çevirmen, “Vakit kaybedilmeden infazın ertelenmesi yönünde karar verilmeli. Tedavisini dışarıda sağlıklı koşullarda yapılması için ilgili kurumlar işlemleri biran önce başlatmalıdır” dedi.