DAD Eşbaşkanı Kulu: O günün zihniyeti bugün iktidar 2020-07-01 09:06:11 DERSİM – 33 yazar, ozan ve düşünürün yakılarak katledildiği Sivas Katliamı’nın Türkiye tarihine “kara gün” olarak geçtiğini hatırlatan DAD Eşbaşkanı Musa Kulu, “O gün ‘şeriat istiyoruz’ diye insanları diri diri yakan zihniyet, bugün iktidar" dedi. Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünürün sığındıkları Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybetmesi, Türkiye tarihinde hafızalara kazınan olaylardan biri. Salman Rüşdi'nin "Şeytan Ayetleri" kitabını çeviren Aziz Nesin’in şenliklere katılmasıyla günler öncesinde yaratılan linç ortamı sonucunda Madımak Oteli'ne sığınan aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 33 tanınmış isim ile birlikte 2 otel çalışanı yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.    Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi ise olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu.   Katliamla ilgili 124 sanık hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda 26 Aralık 1994'te açıklanan kararla 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası verilirken, 37 sanık hakkında ise beraat kararı verildi.   Mağdur avukatlarının temyiz başvurusunda bulunduğu Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin katliamın "Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek kararı esastan bozması üzerine yargılamayı yeniden başlandı.   28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesine göre idama, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına mahkum edildi. 33 idam cezasını usul noksanlıkları nedeniyle bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, diğer hapis cezalarını onadı. Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı.  2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları ‘müebbet ağır hapis’ cezasına çevrildi.   SANIK AVUKATLARI BAKAN, MİLLETVEKİLİ OLDU   Sanıkların avukatlığını üstlenenler arasında olan Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan, bakanlığı sırasında onları hapishanede ziyaret etti. Geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi olması eleştiri konusu oldu. Bu avukatlar ilerleyen yıllarda AKP ve Saadet Partisi'ne katıldı ve içlerinden üst yönetim görevlerine yükselenler oldu. 26 kişilik bu listede biri bakan olmak üzere 4 AKP milletvekili de var.   ERDOĞAN KARARIYLA SALIVERİLDİ   Katliam sanıklarından Ahmet Turan Kılıç, kalan cezasının sağlık sorunları gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geçtiğimiz Ocak ayında kaldırılmasıyla salıverildi.   Katliamı kara bir gün olarak tanımlayan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Musa Kulu, Cumhuriyet tarihinde insanların diri diri yakıldığını ve katliamların hiç bitmediğini hatırlattı. 1990’lı yıllarda halkların ve inançların kendini ifade etmeye başladığı bir dönem olduğunu dile getiren Kulu, bu dönemin devlet refleksiyle ortaya çıktığını söyledi. Kulu, Sivas Katliamı’nın olduğu tarihlerde Kürt coğrafyasında 17 bin faili meçhul cinayetin işlendiğini, 5 bine yakın köyün boşaltıldığını anımsattı. Aydınlar, siyasetçiler, avukatlar ve yazarların suikastta kurban gittiğini vurgulayan Kulu, “En acı olan da Sivas'ta ülkenin vicdanı olan, sesi olan, sözünü türküsünü şiirini edebiyatın yapan insanların yakılmasıdır. Yaşananlar belki de tarihin en büyük soykırımlarından biridir. Soykırım sadece insan ölümü değildir, toprağından koparılmak, göç etmek zorunda kalmak, zorla suyundan ağacından, tarla ve inanç merkezlerinden sürgüne gönderilip açlığa, sefalete mahkum edilmektir” dedi.   ‘FAİLLER YARGILANMADI’   Katliamın faillerin hala yargılanmadığını, ceza alan faillerin de yurtdışına kaçıp serbest dolaştığını dile getiren Kulu, Cumhurbaşkanı’nın kararıyla, Katliamın faili olan hükümlü Ahmet Turan Kılıç’ın kalan cezasının kaldırıldığına dikkati çekti.  Kulu, “Cezaevinde özel afla çıkarılanlar var. Failler hala yargılanmadı. Bütün dünyanın bildiği bir gerçeklik, Türkiye'de halklar, inançlar var. Bunların her birisi kendine münhasır özgürlüğü olan, bu toprakların binlerce yıldır sahibidir. Buna hiç kimse engel olamayacak. Aslında olması gereken budur” diye konuştu.   ‘SİVAS’I UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAK İÇİN…’   Sivas’ın tarih boyunca Alevi inancının, Pir Sultanların mekanı olduğunu vurgulayan Kulu, şöyle devam etti: “Farklı inançta olan, kendi inancı ile yaşamak isteyen Alevi, Kızılbaş, reya haq mensupları yakıldı. Bütün bunları düşündüğümüzde bugünün Türk İslam sentezi aslında Sivas’ta görülmeye başlayan bir süreçtir. O gün ‘Şeriat istiyoruz’ diye insanları diri diri yakan zihniyet, bugün iktidarı elinde tutanlar, müsteşarı, bakanı, yöneticisidir maalesef. Gidişat Türkiye’de hala Sivas’ın bitmediği anlamına gelir. Savunma hakkını elinde tutan baroların yürütülmediği, hala baskıların, tutuklamaların yaşandığı bir ülkedeyiz. Sivas’ı unutmamak, unutturmamak için, bu ülkenin adaleti, barışı, demokrasisi için onları anmak ve mücadelenin bir parçası olmak için çalışıyoruz.”