Üniversiteliler: Bin 250 TL ile geçinmemizi bekliyorlar

img
İZMİR - Ekonomik krizin faturasının öğrencilere kesildiğini belirten üniversite öğrencileri, bütçenin savaş ve yandaşa ayrılmasından dolayı barınma, beslenme ve okul masraflarının büyük bir yük haline geldiğini söyledi.
 
Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz yaşamın her alanında etkilerini gösterirken, en fazla etkilenen kesimlerin başında öğrenciler geliyor. Özellikle ailesinden uzak kentlerde okuyan öğrenciler, barınma, fatura ve eğitim masraflarının altından kalkmakta zorluk çekiyor. Öğrencilerin aldığı kredi ve burs, neredeyse her gün zamlanan kira ve gıda kalemlerini dahi karşılamakta yetersiz kalıyor.
 
Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından öğrencilere verilen öğrenim kredisi ve burs 850 TL’den bin 250 TL’ye çıkarılırken, yurt ücretlerine ise yüzde 80'e varan zamlar yapıldı. Meclis’ten geçirilen bütçeden de öğrencilerin koşullarını iyileştirecek bir sonuç çıkmadı. Ek bütçe dahil 2022 yılında 211 milyar 200 milyon lira olarak belirlenen Mili Eğitim Bakanlığı (MEB) Bütçesi, 2023 yılı için 435 milyar 351 milyon lira oldu. Genel bütçe içinde MEB Bütçesi 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ne oranı yüzde 10,79 iken, 2023 bütçesinde yüzde 9,64’e geriledi. 
 
Var olan tabloya tepki gösteren üniversite öğrencileri, bütçenin eğitime ayrılmasını istedi. 
 
‘BİN 250 TL İLE GEÇİNMEMİZİ BEKLİYORLAR’
 
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3’üncü Sınıf Öğrencisi Elif Küçük, özellikle kent dışından gelen öğrencilerin çok etkilendiğini vurguladı. Ev, yurt kiraları ve okuldaki yemek fiyatlarının her gün zamlandığını belirten Küçük, "Ekonomik krizin faturası yapılan zamlarla bize ödetilmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz günlerde kredi ve burs ücretlerine zam yapıldı. Zamdan önce de ‘devrim niteliğinde’ zam olacağı açıklandı. Ancak yüzde 50’lik bir zam bile yapılmadı. Bin 250 TL ile geçinmemizi bekliyorlar. Bu mümkün değil. Öğrenciler olarak sosyal etkinliklere bütçe ayıramıyoruz. Bugün sinema, tiyatro biletleri, kültür ve sanat etkinlikleri çok pahalı. Öğrenciler bunlardan mahrum bırakılıyor. Diğer yandan da çalışmak zorunda kalıyoruz ne zamanımız kalıyor nede paramız yetiyor. Evden okula ya da çalışıyorsak okuldan işe gibi bir üçgende yaşamak zorunda kalıyoruz” dedi.
 
ÜNİVERSİTELERE BÜTÇE 
 
Yaşanan ekonomik krizin sorumlusunun iktidar ve yandaşları olduğunu dile getiren Küçük, bütçenin eğitime değil iktidar yandaşlarına ayrıldığını söyledi. Küçük, “Ne iktidardan ne de iktidar iddiası olanlardan öğrencilere yönelik bir politika göremiyoruz. Üniversitelere bütçe ayrılmasını talep ediyoruz. Ancak bütçe, kapılara takılan turnikelere ya da kampüs içindeki yandaşlarına veriliyor. Ege Üniversitesi en çok bütçe alan üniversitelerden biri ancak üniversitelere yönelik harcamalarını göremedik. Buna karşı taleplerimizi, isteklerimizi birlikte örgütlü mücadeleyle haykırmamız gerekiyor. Sokaklarda, kampüslerde ‘sermayeye değil üniversitelilere bütçe dememiz’ gerekiyor. Asgari ücret düzeyinde her öğrenciye geri ödemesiz burs sağlanmasını istiyoruz” diye belirtti. 
 
ÖĞRENCİLER SÖMÜRÜLÜYOR 
 
9 Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 3'üncü Sınıf Öğrencisi Furkan Özdal, fahiş ev ve yurt ücretleri nedeniyle barınma sorunu yaşadıklarının altını çizdi. Okullarda bilimsel ve nitelikli bir eğitimin olmamasının yanı sıra ekonomik sıkıntılarla uğraştıklarını dile getiren Özdal, öğrenciler üzerinden bir sömürü alanı oluşturulduğuna dikkat çekti. Ulaşımın ise büyük bir sorun haline geldiğini dile getiren Özdal, "Kiralarda yaşanan artıştan dolayı üniversiteden uzak bir yerde ev kiralamak zorunda kaldım. Bu seferde sürekli ulaşım araçlarını kullanmak zorunda kalıyorum. Yani burslardan aldığımın büyük bir bölümü ulaşıma gidiyor. KYK yurtları nitelikli değil. Odalara sığabildiği kadar yatak atıyorlar. Bazen yemeklerinde kurt bile çıkabiliyor. Ailemizden destek almadan ya da part time iş yapmadan geçinemiyoruz. Hem iş hem okul bizler açısından zorlayıcı oluyor. Eğitime zaman ayırmakta zorlanıyorum çünkü ‘akşam ne yiyeceğim, yarın yol paramı nasıl çıkaracağım’ diye düşünüyorum. Çevremdeki birçok insan da bunları yaşıyor" ifadelerini kullandı. 
 
SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Pamukkale Üniversitesi Felsefe Bölüme Öğrencisi Agit Çetin, hem çalışıp hem okumak zorunda bırakıldıkları için eğitiminin bir yıl uzadığını aktardı. Türkiye'de her kesim için geçimin çok zor olduğunu vurgulayan Çetin, şöyle dedi: "Okumakta güçlük çekiyor, yeteri kadar beslenemiyoruz. Kampüste bir öğün için 8 lira veriyoruz. 2’nci öğünü istediğimizde 30 küsur lira istiyorlar. Bazen 2 öğün yiyemiyoruz. Elektrik ve doğalgaza zam geliyor. Ev kiraları çok pahalı. Şu an 45 metrekarelik bir apartta kalıyorum. Elektrik, doğalgaz ve su faturası hariç 3 bin liraya yakın bir para ödüyorum. Bizi böylesi bir karanlığa bırakanlar şu an ki iktidardır. Hem dışarda hem içerde yürüttüğü nefret dili, savaş politikalarıyla ortalığı karıştırıyor, emekçilerin üzerinden sopasını indirmiyor.” 
 
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ÇAĞRISI 
 
Asgari ücretin açıklanmasının ardından günlük yaşamsal ürünlerin hemen zamlandığına dikkati çeken Çetin, "Bütün bu sorunlarla nasıl tek başıma başa çıkabilirim diye düşünüyorum ama başa çıkamıyorum zaten. Bu süreçte üniversite öğrencileri bir araya gelmeyi bilmeli. Üniversite yönetimine dilekçeler yazabiliriz. Protesto edip hakkımızı arayabiliriz. Yoksa bu kötü koşullara teslim olacağız.  Bunlara karşı öğrencilerin bir araya gelip örgütlenmesi, bu zor koşullara karşı fikirlerini açıklayıp mücadele etmeli” diye belirtti.
 
MA / Delal Akyüz